26.BÖLÜM

111 16 0
                                    

Asya
Hızla mutfakta malzemeler çıkarmaya ve bir şeyler yapmaya başlamıştım. İçeriye selin girmişti. Yeni uyandığı belliydi. Yanıma gelerek esnedi ve "ne yapıyorsun asya"dedi. Gülümseyerek "kaana kumpas" kaşlarını çatarken"anlamadım"dedi. Ona dönmüş ve "kaan ufuğun yerini biliyormuş. Nerde olduğunu öğrenebilmek için onu yemekle kandıracağım" dedim. Selin kollarını sıvazlamış "o zaman ne yapıyoruz" demişti. Gülümseyerek seline sarıldım. Bu sır işi çok kötü olsada bana yeni arkadaş kardeş edindirmişti. Gözlerin dolarken ayrıldım selininde gözlerinin dolduğunu gördüm. İkimizde birbirimize gülüp bir şeyler hazırlamaya başladık. Ben kaanın beğendiği çilekli pastaya başlamıştım selinde tuzlu bir şeyler yapıyordu. Selin"çok sıkıcı böyle şarkı açsana"dedi. Hemen telefonumu çıkararak şarkı açmıştım son ses. İkimizde dans ederek kaldığımız yerden devam ediyorduk.  Keki hazırlayıp fırına atmış ve seline dönmüştüm. Selininde şehriyeyi hazırlamış içine koyacağı malzemeleri doğradığını gördüm. Buzdolabından çilekleri çıkararak bende doğramaya başladım. Dünya tek biz üçümüz şarkısı çıkınca selinle bakışmış ve bağıra bağıra şarkı söylemeye başlamıştık. Sese gelen ezgi ve kayla şarkıyı duyunca onlarda söylemeye başlamıştı. Hem dans ediyor hemde şarkıyı söylüyorduk. Kahkaha atarak yere oturmuştuk. Bu üç can dostum da olmasaydı ben nasıl atlatırdım ufuğu. Buğranın sesiyle irkilerek herkes ayağı kalkmıştı ben direk çilek doğramaya devam etmiştim selinde malzemeleri doğramaya. Ezgi ve kaylada ne yapacaklarını bilemez halde ortada geziyorlardı. Buğra "asya gelirmisin"dedi. Kaşlarım çatılırken "hayır gelemem buğra bey şuanda çok meşgulüm" dedim. Ona bakmadan. Hala çilekle uğraşırken buğra "asya hemen"diye bağırmıştı. Sesiyle irkilerek mutfaktan çıktım. Dışarda beni bekleyen buğranın yanına gittim.  "Aslıyıda aranıza alın" kaşlarım havalanırken "şimdide bunamı karışıyorsunuz" dedim. Buğra kaşlarını çatarak "yanlız kalıyor asya onuda yanınıza alın dediysem alın"  yanımdan bir hışımla uzaklaşan buğranın arkasından taklitini yaptım. Merdivenlerden inen aslıyı görünce derin bir nefes alarak"aslı biz mutfakta bir şeyler yapıyoruz. Sende gelmek istermisin"dedim. Aslı bana bakarak"gerçekten mi"diye sordu. Gülümseyerek"evet. Gel" demiş ve direk onunla mutfağa girdim. Bizimkiler aslıyı görünce dikleşerek bana baktılar. Onlara bakışlarımla durumu izah etmeye çalışsamda anlamadıkları yüzlerinden belliydi. Aslı yaptıklarımızı görğnce "bunları neden yapıyorsunuz"dedi. Yüzümde buruk bir gülümseme belirirken "kaandan ufuğun yerini öğrenebilmek için"dedim. Aslı gülümseyerek"ben biliyorum yerini" dedi. Selinin elindeki bıçak ve ezgiyle kaylanın şaşkın bakışlarıyla afallayarak"gerçektenmi"dedim. Aslı başını evet anlaminda sallayarak"evet abim konuşurken duydum" direk "nerde"diye sorduk hep bir ağızdan. Aslı "yerini söylerken telefonuma kaydettim. "Aslı bunu bize söylediğini kimseye söyleme olurmu??" Bana anlamsız Bir şekilde bakarken ekledim "abin ufukla aramdaki ilişkiye karşı. Bu yüzden yanına gitmeme izin vermez. Lütfeennn" tamam derken ona sarıldım. Bu habere o kadar çok sevinmiştim ki Kanla uğraşmıyacaktım. Ama izin işi vardı off. En canlı şarkılardan seçerek hem dans etmiş hemde herşeyi bitirmiştik. Ufuğun yerini bilmesi bizimkilerle arasınıda iyi yapmıştı. Isınmışlardı en azından şimdilik. Yaptıklarımızı salondaki masaya dizerken yanına çayları da koyduk. herkes patronlarını çağırırken aslıya döndüm. "Abini çağırırmısın" bana bakarken"tamam" demiş ve hemen merdivenlere yönelmişti. Yaklaşık beş dakika sonra herkes aşağı iniyordu. Tabiki as solist buğra en arkadan geliyordu. Kaanın gözleri açlıkla açılırken hemen sandalyesine kurulmuş ve tabağını tıka basa doldurmuştu. Gülümsereken diğerleride sandalyeye oturdular. Kızlar yanıma gelince hafif bir öksürükle dikkatlerini çektim. Buğra kaşlarını kaldırmış bana bakarken"izin yapabilirmiyiz" demiştim. Kaan evet derken buğraya baktım. Buğra "yeri gelmişken siz geçen izini nerde yaptınız"kızlar korkuyla birbirine bakarken selin"işte gezdik orda burda"demişti. Buğra "ya peki ya neden peşinize taktığım koruma sizi sahilde BİKİNİLERLE görmüş" omuz silkerken kızların korkuyla erkeklere baktığını fark ettim. Giray elindeki çatalı yavaşça masya bırakırken kaan ağzını doldurduğu yemekleri püskürtmüş berk ise kaşlarını çatarak seline bakıyordu. Buğraya döndüğümde bana haince sırıttığını fark ettim. Giray hızla ayağı kalkarken "kayla odama" diyerek hızla merdivenlere gitti. Kayla korkuyla bakarak sıçtım dedi ağız mimikleriyle. Yavaşça merdivenlerden çıkmaya başladı. Ezgi seline, selinde bana sokulurken kaan kaşlarını çatmış ve daha temin gülen kaana nispeten öfkeyle"sende bikini giydinmi??" Demişti. Ezgi derin bir nefes alarak "evet kaan bey giydim." Dedi. Aralarındaki gerilimi izlerken berk "selin beni takip et" diyerek salondan çıktı. Selin bana bakarak helallik istemiş sonrada salondan çıkmıştı. Kaan öfkeyle ayağa kalkarak ezginin kolundan tutup sürüklenmeye başladı. Geriye ben ve bupra kalmıştık. Hadi hayırlısı diyerek başımı buğraya çevirdim. Buğra bana garip bir ifadeyle bakarken "neden izin istiyorsun" dedi. Hadi ama bütün erkekler kıskanırken sen niye böyle yapıyorsun. *Aranıza mesafe koydun unuttunmu* diyen iç sesime öfke yağdırırken sorusuna cevap verdim" çünkü kafamı toplamaya ve bu gidişle yanlız kalmaya ihtiyacım var"dedim. Buğra gözlerini kısarken "hadi ama asya gerçekten anlamadığımı mı sandın. Ufuğun yanına gitmek için izin istiyorsun. Ama sana izin vermiyorum" diyerek masadan kalktı. Arkasında öylece baka kalmıştım. Şimdi ne yapacaktım ben. Aslının yanıma geldiğini görünce aklımda ki düşünceyle ona döndüm. "Sen dışarı rahat çıkıyorsun öyle değilmi?? Bana anlamsız bakarken evet dedi. Gülümseyerek"senden bir şey istesem yaparmısın"dedim hevesle. Gülümseyerek"elimden bir şey geliyorsa tabiki"dedi. "Ufuğun iyi olana kadar onun yanına her gün gidermisin" bana mahçup bir şekilde bakarken"bunu yapabilirmiyim bilmiyorum asya" korkuyla ona bakarak "neden yapamayasın?? "Dedim. Aslı gergin bir ifadeyle "abim anlarsa çok kızar asya "dedi. Ona "abinin derdi benimle sana kızmaz. lütfen hem sen abini dert etme o bende." Demiştim hızla ekledim "lütfen kırma beni". Aslı biraz düşünmüş sonra gülerek "tamam her gün olmasa da haftada bir kaç kez giderim" ona mutlulukla sarılırken "şimdi gitsen olurmu yanına" aslı biraz düşünmüş sonra "eğer şimdi gidersem abimin dikkatini çeker. Yarım gitsem daha iyi olur"dedi ona hak vererek "teşekkür ederim aslı" demiş ve yeniden sarılmıştım. Buda hallolmuştu çok şükür. Artık rahattım. Aslıyla masaya geçip erkeklerin celallenip yemediklerini yemeğe başlamıştık. Yanımıza gelen Berke baktım. Sinirle masaya oturmuş "ne demek sahile gitmek asya" ona şaşkınlıkla bakarken"bana Buğra karışmadı sana ne oluyor be"dedim çemkirerek. Berk öfkeyle şehriye salatasına yumulurken sadece gülümsedim. Buda selini kıskanıyordu kessin. benden söylemesi. Gülerek pastadan bir dilim aldım. Berk öfkeyle bir şeyler murıldansada umrumda değildi. Sonuçta ufuğun işi hallolmuştu.

SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin