44. BÖLÜM

85 9 3
                                    

Asya
Buğra beklemediğim anda beni yakalamıştı.  Arabaya binmiş ve aramızda hiç bir konuşma yaşanmamıştı. Her geçen dakika gerilmeye başlıyordum. Sessiz geçen yolculuğumuzda pes ederek ona doğru dönmüştüm. Düşüncelere dalmış bir şekilde arabayı sürüyordu."ne düşünüyorsun"  sonunda dilime dökebildiğim cümlelere sevinirken vereceği yanıttan da korkuyordum.  Bakışları bana dönerken gözlerine baktım.kahverengi gözleri her zamanki gibi duygu barındırmıyordu.  Kısa süre bana bakıp yola yeniden dönerken "ne düşüneceğimi bilmiyorum" dedi. başımı eğerek cama dönerken "düşünmeni sağlayacak bir çok neden söyledim sana " sitemlibir şekilde söylerken hala net bir şey söylememesi iyici sinirimi bozuyordu. Ne olurdu dediklerime karşı bende seni seviyorum deseydi. Yada en kötü sevmiyorum diyerek bırak peşimi diyerek duygusunu belli etseydi. Susması beni daha çok üzüyordu. Gözlerinin bende gezdiğini fark edebiliyordum. Ama hiç bir tepki vermeden cama bakıyordum. Ani haraketle arabayı sağa çekerken ona dönmemi sağladı. "Ne dememi istiyorsun" sert çıkan sesine şaşırırken kendimi toparladım. Gerçekten dengesizleşmişti. Kaanı bile geçmişti. Derin bir nefes alarak "öncelikle sana seni sevdiğimi söyledim buğra. Bunun farkındamısın" kafasını cama çevirirken devam ettim." Sana bunu itiraf ederken ne kadar zorlandım senin haberin varmı. Ve sen gelmiş bana ne dememmi istiyorsun diyorsun. "  yeniden Derin bir nefes almış ve sözlerime devam etmiştim. öfkeyle hızımı alamadan konuştum. "Bana karşı dürüst olmanı ve bir kez olsun sadece bir kez olsun benden  duygularını gizlememeni istiyorum. Anlıyormusun. Sevmiyorsan seni sevmiyorum de ama duygularını benden gizleme. Bu... Bu daha çok canımı yakıyor." Bakışları bana dönerken dolan gözlerimi gizlemek adına başımı eğdim. Sakinleşmeye çalışıyordum çünkü bu yaşadıklarım bütün sinirlerimi yıpratmıştı. Ne diyeceğimi nasıl davranacağımı kestiremez olmuştum. Gözlerimi yumarken buğranın öfkeyle küfrettiğini duydum. Kafamı kaldırıp neler olduğuna bakmaya çalışırken arabanın etrafında yığınla silahlı adam görünce dona kaldım. Buğra bana dönerek "sakin ol. Hiç bir şey olmayacak"derken bir adam kapımı açıp beni dışarı çıkarıp saçımdan çekerken acıyla inledim. Buğra hızla dışarı çıkıp bana doğru ilerlerken 4 adam birden buğranın yakasına yapışmış ve darp etmeye başlamıştı. Öfkeyle arkamdaki adamın elini çekerek önüme çöktürürken kafasına tekme atmıştım. Yanlış zamanda yanlış kişiye saldırıyorlardı. Buğraya doğru ilerlerken karşı arabadan inen adam silahını bana doğrultarak "senin yerinde olsam bunu yapmazdım tatlım. Yoksa gözlerinin önünde sevgilinin ölmesinimi isterdin." Gözlerim buğraya kayarken çoktan 4 adamı yere devirdiğini gördüm. Buğra adama öfkeyle bakarken adam oldukça rahat bir şekilde bana doğru yaklaşıyordu. Arkamda ki adam aniden arkamdan bana sarılıp kafama silahı dayarken buğraya baktım. Bana bakıyordu ve öfkeli gözlerinden bir anlık başka duygu geçtiğini gördüm. Ölmeden önce bunu gördüm ya artık gam yemem diyerek buğraya bakarken buğra adama doğru hamle yaptı. "Ecelinemi susadın çakıl.  Ne istiyorsun." Kafamda çakıl ismi yankılanırken önceden giraya verdiği emir aklıma geldi. Çakılın işini hallet diyordu buğra. Ölmemişmiydi bu adam. Öfkeyle arkamdaki adamdan kurtulmaya çalışırken adam silahla enseme darbe indirdi. Darbe etkisiyle yere yığılırken buğranın ismimi sayıklamasını duydum sadece.

Gözlerim zorla açılırken etrafıma bakındım. Nerdeydim ben. Gün ışığı olduğum yeri aydınlatırken etrafı inceledim. Kesinlikle bir depoya getirilmiş ve sandalyeye bağlanmıştım. Burdan çok rahat çıkardım düşüncesiyle etrafı incelemeye devam ederken yanımda bağlanmış ve yüzü gözü mosmor kanla kaplı olan buğrayı gördüm. Ağzımdan çığlık kaçarken onu nasıl bu hale soktuklarını aklım almıyordu. Buğra kendine bunları yaptırmış olamazdı. Benim bildiğim buğra onları yenerdi neden onlara izin vermişti. Gözlerim dolarken ona seslendim. Defalarca defalarca seslendim ama tepki vermiyordu. Korkum iyice artarken en sonunda ismini bağırdım. Ellerimi ipten kurtarmaya çalışırken içeriye çakıl denen şerefsiz girdi. Bana gülerek bakarken "bakıyorum güzel kızımız uyanmış. Açıkçası dün akşam adamıma yaptığın şeyi beğendim. Buğra iyi eğitmiş" diyerek yüzüme yumruğunu indirirken yüzüm darbenin etkisiyle  sağa yattı. Ağzımda metalik tat gezerken dudağımın patladığını anladım. Ah şimdi burda buçaklarım olacaktı. Sen o zaman görürdün diyen iç sesime hak verirken başımı ona çevirdim. "Buğranın seni neden adam yerine koymadığını şimdi anladım." Çakıl kaşlarını çatıp önümde diz çökerek bana bakarken "ne diyorsun sen"dedi. Sesini gizlemeye çalışsa da dediğime bozulduğunu belli ediyordu. Gülümseyerek" buğranın yanında kız varken kaçırıyorsun. Ve gelmiş güçlülükmü taslıyorsun. (Kahkaha atarken devam ettim) - Buğrayı sen dövmedin o sana izin verdi. Neden biliyormusun çünkü sen adam değilsin. Bu yüzden de bana zarar verebileceğini bildiği için izin verdi onu dövmene. Sen onun gözünde bir hiçsin." Çakıl gülerek ayağı kalkmış ve yeniden yüzüme yumruğuk atmıştı. Kanı yere tükürürken "ne oldu çokmu bozuldun" dedim. Hızımı alamıyordum. çakıl başını olumsuz anlamda sallarken"buğradan hiç bir farkın yok senin. Madem bu kadar bilmişlik taslıyorsun sevgilini gözlerinin önünde öldürürken izlemeni istiyorum. " Kafasını arkada duran adama çevirirken adam elindeki su dolu kovayı buğraya boşalttı. Buğra ani etkiyle sarsılarak ayılırken gözleri beni buldu. Öfkeyle kıp kırmızı kesilip sandalyede debelenmeye başlayan buğra "seni öldürücem it"diyerek çakıla tehdit ediyordu. Çakıl yanıma gelip saçımdan çekerken dudaklarımı dişledim. Ona inat acımı göstermeyecektim.  Çakıl buğraya bakarak" ne oldu buğra. Tatlı güzel sevgiline zarar vermem sinirine mi dokunuyor." Başımı öne çekip saçlarımı kurtarmya çalışırken çakıl daha da sert çekmişti. Gözlerimi acıyla yumarken buğranın sesli küfrettiğini duyabiliyordum. Erkekler bizi bulmasada kızlar kesin bulurdu sadece sabretmeliydim. Gözlerimi açıp buğraya bakarken bana üzgün gözlerle baktığını gördüm. Bu beni derinden etkilemişti. Yeri ve zamanı değildi ama bana değer verdiğini görebiliyordum.Çakıl saçlarımı bırakıp buğranın önüne geçerken yüzüne sert bir yumruk attı. Buğra darbeyle başını çevirmişti. Çakılın benden uzaklaşmasını fırsat bilerek sandalyenin arkadasında kalan  ellerimi ipten kurtarmaya çalışırken çakılın öfkeyle "seni öldürücem daha sonrada sevgilini."dediğini duydum. İp gevşerken diğer adamın bana doğru geldiğini gördüm. Hızlanmalıydım yoksa anlarlardı. Ve bu buğranın yaşamını etkileyebilirdi yada benimkini. Ellerimi ipten kurtarırken dışardan silah sesleri duymamla duraksadım. Sonunda birileri bizim için gelmişti.

SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin