41. BÖLÜM

100 12 1
                                    

Kayla
Asya buğranın arkasından odadan çıkarken bende camdan meryemin gittiğini gördüm. Girayla aramı mahveden kızı. Gözlerimi devirirken girayın hala neden eve gelmediğini düşünmeye başladım. Aslı odadan çıkıp hemen geleceğini söylediği zaman selin apar topar bize patronlarımızın öldüğünü ve meryemin bu işin içinde olabileceğini yani bu yüzden erkeklerden uzak tutmamız ve erkeklere yakın olmamız gerektiğini söyleyerek uyarılar yaptı. Tamda giraya vicdan yaparken bunları söylemesi beni daha çok etkilerken odadan çıkıp berkin odasına girdim. Berk yatağında diz üstü bilgisayarla oynarken "umarım mantıklı bir şey için gelmişsindir yoksa kapı çalmadan girmenin telafisi olamaz öyle değilmi" başını bilgisayardan kaldırırken. Boğazımı temizlerken "Giray beye söylemem gereken önemli bir şey var o şuanda nerde" gözlerini kısan berk "konu ne?" Sabır diler gibi ona bakarken "önemli dedim berk bey. Lütfen nerde olduğunu söylermisiniz. Kendisi telefonumu açmıyor size gelmekte mecbur kaldım" berk haince gülümseyerek"bana gelmekte mecbur kaldın... Peki öyle olsun. Bu önemli olan şeyi bana söylemeden yerini söylemem" öfkelenmeye başlarken"onunla benim aramda berk bey. Amacınız ne??. Niye bu kadar kurcalıyorsunuz" berk kaşlarını çatıp gözlerini kısarken "benimle bu şekilde konuşamazsın kayla!!! Sirkelen ve kendine gel. Karşında patron duruyor." Gözlerimi yumarak sinirime hakim olmaya çalışırken derin nefes aldım.  Bunu yapabilirdim. "Lütfen yerini söyler misiniz berk bey" çatık kaşlarıyla "hayır şimdi çıkabilirsin" dedi. Öfkeyle"siz gerçekten kafayı yemişsiniz. İnsan gibi bir bilgi istedim ama siz... " Berk bilgisiyarı fırlatır gibi atıp ayağı kalkarken "ben ne kayla. Haddini bil yoksa bildirmek zorunda kalacağım." Dedi uyarıcı ve öfkeli bir ses tonuyla. Başımı olumsuz anlamda sallarken"sizin etrafınızda kimsenin olmaması çok mantıklı bir kararmış. Bu yüzden her zaman yanlızsınız" hızla odadan çıkıp aşağı inerken berkin arkamdan bağırdığını duydum. Umursamadan villadan çıkıp korumalardan anahtar almaya çalışıyordum. Korumayla kavga ederken sonunda anahtarı elinden alıp bir arabaya atladım. Giray hakkında bildiğim bir şey kavga etmeyi sevmesi ve bir boks kulübü gibi bir yerinin olmasıydı. İnşallah ordadır diyerek arabayla yola koyuldum. Çok geçmeden bir yerin önünde dururken aşağı indim. Dışarda duran iki iri yarı adam kapıdan girmeme izin vermeyince homurdanarak onlara baktım. Derin bir nefes alarak "bu yaptığınızı giray duymasın beyler yoksa ikinizinde mezar taşı hazırlanmaya başlar." İkisi birbirine bakarken biri "sen kimsin" dedi. Öfkeyle somurturken içerden bir adam çıktı. Beni görünce telaşla adamlara bakarak "hoşgeldiniz kayla hanım. Geleceğinizden haberimiz yoktu. Buyrun girin. Umarım bir sorun yaşamamışsınızdır" gözlerimi iki adamda gezdirip"hayır bir sorun yok. Giray nerde " adam içeri girip beni girayın odasına yönlendirirken etrafı inceledim. İçeri girdiğiniz gibi sizi kocaman bir yer açıklıyordu. Dövüş ringi bir bar ve dövüşen insanları izlemek için oturmalık yerler vardı. Vay be giray zevkli biriymiş diyerek  girayın odasının kapısına geldim. Kapıyı çalmadan girerek gözlerimle girayı aradım. Giray koltuğa oturmuş başını geriye atmış ve elleriyle de başına masaj yapıyordu. Konuya bir anda dalma kararı alarak "giray "diyerek dikkatini çekmeye çalıştım. Giray kafasını kaldırıp bana bakarken gözlerinde ki şaşkınlık okunuyordu. Gülümseyerek"seninle konuşmam gerek"dedim. Giray hala şoktayken "burayı nasıl buldun"dedi. omzularımı silkerken "aslına bakarsan burayı zaten biliyordum ama burda olabileceğini düşünmediğimden berke sordum. ama oda bana çok ters bir tepki verip beni tehtid ederken ondan kurtulup bir kumar oynayarak buraya geldim." O kadar hızlı ve uzun konuşmuştumki soluk almak için durmuştum ama  Giray bu arada dibime kadar gelmişti. Sözlerime devam edecekken onun kolumu çekip dudağımı öpmesiyle sonlandı bu düşüncem. gözlerimi kapatıp Anın tadını çıkarma kararı aldım. Giray ellerini belime dolarken bende ellerimi girayın boynuna doladım. Giray benden ayrılarakbaşını boynuma gömdü."seni seviyorum kayla. Artık benim ol" başını kaldırıp gözlerimiz birbirine kenetlenirken "bende seni seviyorum giray. Artık seninim ve Sende BENİM" giray piç gülüşünü göstererek bana yeniden sıkıca sarıldı ve "bu anın hayalini o kadar uzun zamandır kuruyorum ki"dedi. bende ona sarılırken başımı onun boynuna gömdüm. Öyle ne kadar durduk bilmiyorum ama bitmesini istemiyordum. Ben farketmesemde o benim kalbimde taht kurmuştu. Onu gerçek anlamda sevmeye başlamıştım. Ondan ayrılırken başını kaldırdı. Bir anda kaşlarını çatarken "berk sana ne yaptı diyordun" haince gülümseyerek ona berkin bana yaptığı herşeyi.... herşeyi anlattım. Şimdi bittin sen berk diyerek içimden şeytan kahkahası atarken kanepede girayın kollarının altında ona sarılıyordum. Giray başını başıma yaslarken kapı çaldı. Ayağa kalkmaya çalışsamda buna izin vermeyen giray gir diyerek içeriye davet etti. Beni buraya yönlendiren adam içeri girereken bizi görünce başını eğmiş ve "müsait değilsen sonra geleyim patron "demişti. Giray bana dönerken gülümsemiş ve adama dönerek"hayır sen devam et can."demişti. Yüzüm utançla kızarırken başımı giraya daha çok gömdüm. Ah giray utandıryorsun beni. Adının can olduğunu öğrendiğim adam "dövüş başlamak üzere dışarı çıkacakmısın sormak istedim. Herkes seni bekliyor" başımı merakla kaldırıp giraya bakarken niye girayı beklediklerini düşünmeye başladım. Giray tamam geliyorum diyerek bana dönerken canda odadan çıktı. "Niye seni bekliyorlar"diyerek merakla sorarken giray gülümseyerek burnumu sıkmış ve "çünkü buranın patronu benim ve açılışı yapmam lazım öyle değilmi" burnumu sıktığı için bende onun burnunu sıkarken "öyle beyfendi. İnsanları çok bekletme o zaman"diyerek ondan ayrılıp kapıya giderken girayda ayaklandı. "Sen benim burnumu mu sıktın"diyerek peşimden koşarken telaş ve korkuyla kendimi odadan atıp ringe doğru koştum. Giray arkamdan gelip ciddiyetle yürüyüp elini belime dolayarak beni taht gibi yapılmış iki kişilik yere oturttu. Kendisi ayağı kalkıp mikrofonla konuşma yaparak iki adamı ringe çağırdı. Daha sonra yanıma oturup"istersen burdan gidebiliriz "dedi. Başımı olumsuz anlamda sallayarak" hayır ben izlemek istiyorum"dedim. Bana gülümseyerek bakıp başını omzuma koydu. Bu hareketi gülümsememe neden olurken aynı zamanda utanmama da neden olmuştu. Herkes dövüşü bırakmış bize bakıyordu. Başımı yere eğerken "herkes bize bakıyor"dedim. Giray" ne güzel herkes benim olduğunu öğrendi"dedi. Omzunu çimdiklerken "bu komik değil"dedim. Başını kaldırıp yanağımdan makas alıp"unutma kayla bikiniyle gezerken utanmıyordun" kaşlarımı çatıp gözlerimi kısarken "hiç bir şeyi unutmuyorsun öyle değilmi"dedim. Omzularını silkerek "maalesef "diyerek elimden tutup kaldırmış ve yol kapısına doğru götürmüştü. Nereye gidiyoruz diye sorsamda cana doğru dönmüş ve "kaylanın geldiği arabayı villaya bıraktır" diyerek binadan ayrıldık. Kapıda duran iki adam bize selam verirken adamlara kaş göz işareti yapıp elimi tutan girayı gösterdim. İkiside başını eğerken kahkaha attım. Giray bana dönerken kendime çeki düzen verip masumca gülümsedim. Arabaya binip koltuğa kurulurken giray kemerini bağlamış ve arabayı çalıştırmıştı. Hala nereye gittiğimizi bilmesemde onunla olmak benim için yeterli bir neden olduğundan umursamadım. O yanımda olduktan sonra hiç bir şey umrumda değildi. Ona uzun bir süre bakıp düşüncelere daldığımdan girayda kafasını bana çevirmiş ve göz göze gelmiştik. Utanarak başımı cama çevirirken giray sol elimi elinin arasına alıp öperken daha çok kızarmama neden oldu. Giray gülerek "saçın kadar kızardın" kaşlarımı çatıp ona bakarken kahkaha atmış ve"tamam bir şey demedim"diyerek yola odaklandı. Aptal birde benle dalga geçiyordu. Ama nasılda hemen dize gelmişti. İşte kaylanın gücü işte aşkın gücü. Aslan gibi adamı kedi gibi miyavlatırdım ben.

SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin