SIRLAR

23. BÖLÜM

Asya
Hızla atan kalbimin dışında ses gelmiyordu. Yarım saattir depodan ses gelmiyordu. Stresle dudaklarımı dişlerken etrafı kontrol ediyordum. Yoldan gelen arabaları fark ettim. Hızla silahıma sarılırken arabalara baktım. Bunlar buğraların arabalarıydı. Telsizden kızlara haber verirken yüzüme maskeyi geçirdim ve öndeki arabanın tekerleklerine ateş ettim. Sonra arkadakinin. İkiside yavaşlamış ve sonra durmuştu. Arabadan temkinle inen buğra ve diğelerini izledim. Buğra direk durduğum dikliğe bakıyordu. Zekiydi. Sonuçta uzun zamandır mafyaydı ve sürekli silah çatışmalarına giriyordu. Yavaş yavaş ilerlemeye başlamışlardı. Buğranın arkasında kalan erkek gözüme ilişti. Silahı buğraya tutmuştu. Buğra önünde kalıyordu ve diğerleri adama sıkamıyordu. Silahımla adama nişan aldım. Uygun zamanda ateş ettim. Buğra öne eğilirken adam yere yığıldı. Kendimi belli ederek onlara baktım diğerleri silahlarını bana doğrulmuşlardı. Buğra onlara bakmış ve onlar silahlarını indirmişti. Teşekkür etmek amaçlı başını eğen buğraya baktım ve gülümsedim. Keşke hep böyle olsaydı. Silahımın başına yeniden geçerek dürbünle izlemeye başladım. Buğra önüne dönerek depoya doğru koşmaya başladı arkasından kaan ve korumalar. Berk yoktu. Kızları son uyarıyı yapmış ve depodan kaçışlarını izledim. Giray onların arkasından depodan çıkmıştı. Ayağı kalkarak silahımı topladım ve ormanda buluşma noktasına ilerledim. Kızlarda gelince motorlara binerek villaya sürdük. Villanın arkasında kalan ormana girerek motorlardan indik. Bizi bekleyen mert ve diğer hackerler motorlara binerek uzaklaştılar. Hiç bir ipucu kalmamıştı. Ve görev tamamdı. Mutlulukla villanın arkasından girerek odalarımıza geçtik. Takım çalışmamız çok iyiydi. Mutluydum. Giray kurtulmuş kayla sevinmiş ve görev başarılı olmuştu.

Giraydan
Kaylayla aramız limoniydi  ve bu durum benim sinirimi bozuyordu. Sinirle ayağı kalkarak benim mekana gitmek için yola koyuldum. Böyle bir durumda dövüşmek iyi olurdu. Arabaya binerek yola çıktım. İlerlerken ışıklarda arabamın etrafı sarılmış ve apar topar kaçırılmıştım. Bir bu eksikti. Gözlerimi açtığımda kollarımdan ve bacaklarımdan sandalyeye bağlanmış olduğumu gördüm. Kafamı kaldırarak beni kaçıran ite baktım ve sırıttım. Bu sırıtmakta tehdit korku ve binlerce kötü duygu barındırıyordu. Adam bana korkuyla bakarak geriye çekildi.başka biri bu sefer öne çıkarak bana baktı "vay be giraya bak önümde elleri ve kolları bağlı duruyor. Hani nerde namı duyulan psikopat giray" . Gözlerimi sinirle kısarak adama "hala psikopat burda. Sen ellerimi çöz görürüsün"dedim. En soğuk ve gaddar sesimle adam gülerek bana yaklaştı ve yumruğunu yüzüme geçirdi. Vuruşla yüzüm sağa yattı. Ağzımdaki kanı yere tükürerek sırıttım."Elinden gelen bumu" dedim. Adam bana bakarak güldü. "Hayır sadece bu başlangıç sen birde diğerlerini değerlendir." Diyerek arkaya çekilmişti. İki adam önüme gelerek sırayla vurmaya başladılar. Yüzüme inen her yumrukta aklıma gelen kaylayla daha da sinirlendim. Peşimi bırakmıyordu her zaman aklımdaydı. Onu unutamaz olmuştum. Neden aklıma geliyordu anlamışda değildim.güzel yüzü, Kızıl saçları,dolgun dudakları... Öfkeyle kafamı salladım. Saçma sapan düşünmeye başlamıştım. O sadece bir hizmetliydi. Başka biri değildi. Adamların geriye çekildiklerini gördüm. "Ne istiyorsun lan it" diyerek karşıdaki adama baktım. Gülümseyerek " dayak yemeni hemde öldüresiye" demiş ve Başka birini başıma yollamıştı.adam diğerlerine göre daha sert vuruyordu. Sonunda vücudumun kaldıramayacağı noktada gözlerim kapanmıştı. Beynim zonkluyordu ve gözlerimi açmakta zorlanıyorudum. Sonunda açmayı başardığım gözlerimle etrafı inceledim. Minyon biri başımda duran adamları yere sermişti. Kesinlikle kız olmalıydı.çatılan kaşlarımla bana yaklaşan kıza bakıyordum. Kıza beni umursamadan arkama geçerek kollarımı sandalyeden kurtarmıştı. İyide neden yardım ediyordu. Kafamdaki soruları dışa vurarak kıza sordum. Kız beni umursamadan ayaklarımı çözdü ve beni ayağı kaldırdı. Elinden hızla kurtularak sorumu tekrarladım. Sesi garipti. Alet yardımıyla değiştirildiği çok belliydi. Sesini tanımamdan korkmuş olmalıydı. Yani tanıdığım biriydi. İşler daha ilginç hal alırken odaya geçtik. 2 kız daha görmeyi beklemiyordum. İyi iş çıkarmışlardı. Kız olarak bir sürü adamı yere sermişlerdi. İlerlerken birinin adamı sıktığını duydum. Gülümsedim. Sert bir kız çetesi tarafından kurtarılmıştım. İyide neden?? Kız bir anda önüme geçerek sorular sormaya başladı. Onu ciddiye almayarak dalga geçtim.sinirlenmesi hoşuma giderken bir anda yanımdan ayrılmış ve diğerleriyle depodan çıkmışlardı. Arkalarından çıkarken ormana koştuklarını gördüm. Yanıma hızla gelen buğraya döndüm. Nefes nefese sordu"nasıl kurtuldun? İyimisin" başımı olumlu anlamda sallayarak ellerimi buğraya uzattım. Kız elimi sandalyeden kurtarmıştı ama hala birbirine bağlıydılar. Buğra ellerimi çözerken "3 kız beni kurtardı. Tanıdığımız birileri olmalı." Buğra kaşlarını çatarak karşımdaki dikliğe baktı "hayır 4 kız biri keskin nişancı" dedi. Vay be birde keskin nişancı mı. Gülümsedim. Buğranın gözleri bana dönerken" neden kaçırıldın??" Dedi. Aynı şekilde kaşlarım çatılırken "bilmiyorum. Zevk için kaçırdılar bana sorarsan üstünlük çabası" dedim. Buğra başını sallarken "demekki güçsüz biri kendini saklayarak güçlüyüm demeye çalışıyor."aynen derken kaan yanımıza gelerek"etraf temiz. Kontrol ettim." Dedi. Ona dönerek"gittiler 4 kişilik kız çetesi. İşlerinde ustalar. Bunu ilk kez yapmıyorlar belli hazırlıklı gelmişler. Biri ses değiştirme cihazı kullanıyordu." Kaanın kaşları havalanmıştı. "Berk nerde??" Dedim. Buğra omuz silkerek "seni kaçıranı bulmaya çalışıyor. Senin yerini tespit edince biz geldik o iş yerinde kaldı". Tamam derken bize doğru gelen arabalara baktım. Öndeki arabadan koruma inerek buğranın geçmesi için yer verdi. Buğra şöför koltuğuna bende yanına oturarak arabanın ilerlemesini izledim. Kayla ne yapıyordu acaba. Yokluğumu farketmiş miydi. Düşüncelerimle kaşlarım çatılırken buğraya baktım. Onunda kaşlarının çatık olduğunu gördüm. Kafasına taktığı bir şey vardı belliki. Kaanın sesiyle irkilmiştim. "Berk eve geçmiş" dedi. Buğra "dediğimi yapmışmı!" Diye sordu. Kaanın evet demesiyle buğraya döndüm. "Ne işi??"dedim. Buğra omuz silkerek "önemli bir şey değil" diyerek duran arabadan indi. Arkasından inerek kaanı bekledim inen kaanın kolundan tutarak sordum."ne bu mevzu" kaan bana dönerek "Buğra birini bok yolunun tarif etmiş" kaşlarım çatılırken "ne diyorsun lan  " kaan bıkkınca nefes vererek"buğra ufuk denen birini komalık etmiş berk yanına gidecekti adamın" kafamı sallarken yanıma ne zaman geldiğini bilmediğim kaylaya baktım. Bana garip bakıyordu. Kaan kaylayı görünce yanımdan uzaklaşmıştı. Kayla"iyimisiniz" dedi yüzümdekileri göstererek.kaşlarımı çatarak"evet"demiş ve yanından uzaklaştım. Ondan uzak durmalıydım. Onu düşünmeden duramıyordum çünkü. Hızla odama çıkarak yatağa uzandım. Aklıma gelen kaylayla kaşlarımı çatarak gözlerimi kapattım onu unutmalıydım ve dinlenmeliydim.

Asyadan

Odada selin ve ezgiyle muhabbet ediyorduk. Kayla camda girayı görünce koşarak aşağı inmiş yanına gitmişti. Biraz zaman geçmiştiki içeriye kayla girdi. Yüzünde ki ifade garipti. Selin iyi olup olmadığını sorduğunda gözlerini bana çevirerek sordu. "Asya senin hackerının ismi ufukmuydu??" Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken "evet nedem soruyorsum??" Dedim. Kaylanın kaşları çatılırken "giray ve kaanın konuşmasından yanlış anlamadıysam ...." Kalbim hızlanırken korkuyla sordum "ne oldu kayla korkutma beni??"  Dedim. Kayla derin bir nefes alarak" buğra onu öldürmeye kalkmış komadaymış şimdi"dedi. Duyduklarım kafamda tekrarlanırken gözlerim doldu. Bunu yapmış olamazdı öyle değilmi. Ufuk benim abim, diğer yanımdı ve  o ölüm döşeğindeydi. Hemde buğra yüzünden. saysısız akan göz yaşlarımın ardından ağzımdan çıkan hıçkırıklara engel olamıyordum. Selin yanıma yaklaşıp kollarını boynuma doladı. Ağlamam şiddetlenirken selini ettirerek ayağı kalktım. Selin ezgi ve kayla arkamdan seslensede umrumda değildi. Hızla buğranın odasına çıkarken göz yaşlarım akmaya devam ediyordu. Ben bunu nasıl anlamamıştım. Nasıl koruyamamıştım ufuğu. O beni herşeyden korurken. Bunu buğraya ödetecektim.