45. BÖLÜM

91 10 4
                                    

Asya'dan devam
Buğrayla göz göze gelirken sandalyeden kurtulduğunu ve çoktan çakılın boynuna sarıldığını gördüm. Diğer adam buğraya dönüp silahını çıkartırken hızla ayağı kalkıp adamın arkasından dizine tekme attım. Adam iki büklüm olup yere çökerken adamın kafasına vurarak yere düşmesini sağladım. Kapı gürültüyle açılıp içeri bizimkiler girerken gururla onlara baktım. Berk kolunu selinin boynuna atmış girayda kaylanın belinden tutmuş kendine yaslamıştı. Kaan ile ezgi oldukça uzak mesafeden içeriye giriyordu. Buğra çakılın ensesine vurup bayılmasını sağlarken ona doğru hamle yapıp koşarak sarıldım. Buğra ellerini belime dolayıp beni kendine çekerken gülümsedim. Ben bu anı çok uzun zamandır bekliyordum. Kulağıma seni seviyorum diye fısıldayan buğraya şok geçirirken girayın sesiyle ayrıldım. "Bir bitmediniz" bizimkilerin baktığı yere baktığımda arkamızda duran 15 20 kişilik adamlar gördüm. Buğra belimden tutup kendine çekerken kızlara döndüm. Umarım bıçaklarımı getirmiştirler. Selin gülerek elindeki poşeti bana attı. Havada tuttuğum poşeti açarken buğranın bana ne yaptığımı çözmeye çalışırken gördüm. Gülümseyerek poşeti açıp her yerime bıçakları koyup elimde iki tane bırakırken buğranın gülerek önüne döndüğünü gördüm. Ne!! Bıçaklarımı çok seviyordum. Karşıdan bir adam öne çıkarak "çakılı bize ver. Yoksa burdaki herkes ölür" dedi. Buğra ürkütücü bir şekilde "ben olsam o kadar emin olmazdım" dedi. Bizimkiler öne çıkarak tek sıra haline gelirken gülümsedim. Vay be ajan ve mafyalar diğer mafyalara karşı. Adam sen bilirsin diyerek arkada duran sürüyü üstümüze salarken bıçaklarımı kullanmaya başlamıştım bile. Bizim kızlar bütün marifetlerini gösterirken erkeklere çok pay düşmüyordu. Buğraya gelen her adama bıçaklarımı fırlatırken buğranın dövüşmesine izin vermiyordum. Ne yapayım zaten yeterince yaralıydı. Kaşları çatık bana bakan buğra masumca gülümseyerek omuz silktim. Erkeklerin hepsi durmuş sadece bizi izliyordu. Çokmu ileri gidip kendimizi belli etmiştik acaba. Sadece emir veren kaldığında kızlarla soluklanıp birbirimize sarıldık. Giray adamın yanına ilerlerken adam geri geri gitmeye başlamıştı. "Bunlarda ne. Bu kızlar kim böyle " gibi varsayımlar yürüterek ardı arkası kesilmeyen şeyler söylerken giray adamın suratına yumruğu indirdi. "Demek burdaki herkes ölürdü he" arkası kesilmeden yumruk atmaya devam ederken berkin seline ithafen "aferin ufaklık. Çok iyiydin" diyerek kollarının altına almasını izledim. Bunlar ne ara sevgili olmultu böyle. Allahım birbirine ancak bu kadar yakışırlardı. Gülerek onları seyrederken kayla koşarak adamla işi bitmiş olan girayın sırtına atladı. Giray ayaklarından sıkıca tutup onu sırtlarken "aferin sevgilim. Bana iş bırakmadan bütün erkekleri dövdün. Bu konuda bi anlaşma yapalım bana da bir kaç şey bırak "diyip kaylayı önüne çekip belinden sarılırken gözlerim ezgiye kaydı. Kaana hiç bakmıyordu bile. Artık ne yaptıysa kaan kıza. usulca belimden tutulup çekilmeme karşılık buğraya bakarken buğra burnumu sıkarak "bu bıçaklarına olan aşkın sonlansamı acaba. Adamların kafasına değil artık gözüne atıyorsun"dedi.  gülerek "e ne yapayım kıpırdıyorlar. Benim suçum yok "dedim. Gülerek yanağıma öpücük kondurup kafasını boynuma gömerken gülümsedim.

Şuanda bu yaşadıklarım inanılmaz bir şeydi. Rüyamda bu kadar güzelini yaşayamazdım. Kaan herkesi birbirinden ayırıp ortaya laf atarken "e artık sarılmalarınız ve vıcık vıcık gösteriş kokan ilişkiniz bittiyse bir şeyler yemeğe gidelim. Ben açım" gülerek buğradam ayrılıp kızların yanına giderken buğra kaanın kafasına vurdu. Giray ve berkte homurdanırken kaan "açım ben aç. Biraz beni de düşünün"diyerek önden sitem ederek gidiyordu. Selinin koluna girip"nasıl berki dize getirdin hemen bana anlatıyorsun"dedim. Selin gülerek "asıl sen söyle buğra gibi bir hödüğe duygularını nasıl ifade etttirdin" omuzlarımı masumca silkerek "aşk işte. Oluverdi"dedim. İkimizde gülerek birbirimize sarılırken kayla ve ezgi aramıza katıldı. Kayla "bakıyorum birileri haricinde herkes ruh eşine varmış" Gülümseyerek"çok uğraştım. Ama değdi" selinde onay verirken ezgiye döndüm. "Kaan ne yaptı gene "diye soru sordum. Omuzlarını silkerek "her zamanki hali sen biliyorsun"dedi. İçeri sitem dolu bir şekilde berk girerken "daha ne kadar kalacaksınız bu depoda. Daha sonra dedikodunuz, aşk ile ilgili şeylerinizi konuşursunuz. Kaanın çenesi düştü çekilmiyor." Hepimiz kahkaha atarak dışarı çıktık. Buğranın yanına gidip yerimi alırken arabayı çalıştırıp ilerlememizi sağladı. Buğra Bana bakıp"ne yersin" omuzlarım silkerek "benim için fark etmez. Bizimkiler ne yerse ben onlara uyarım"dedim. Buğrada Gülümseyerek telefonunu açıp birini tuşladı. Bir kaç çalışın sonunda telefon açıldı. "Sürgün cafe ye gidiyoruz." Toplu konuşma yaptığını yeni fark ederken hepsinin tamam dediğini duydum tek bir kişi haricinde onu tahmin etmek zor değildi. Kaan tutturmuş oranın yemekleri güzel değil diye. Kaan sonunda buğraya karşı pes ederek yenilgisini kabullenip telefonu kapattı.buğra kaana sövmeye başlarken başımı cama çevirdim. Sonunda sevdiğim adamda beni sevdiğini kabullenmişti.

Herkes cafeye kurulurken garson yanımıza gelip siparişleri almak için sordu. Kaan direk lafa girip bir çok sipariş verirken ben ve diğerleri hala menüye bakmaktaydı. Sonunda bir karar verip siparişimi verirken buğrada aynısından dedi. Gülümseyerek ona bakarken selinin cimcirmesiyle hızla ona döndüm. Ne yaptığını sorarken selin kaş göz işareti ile karşıda oturan kızı gösteriyordu. Kızmı demiştim bildiğin kız sürüsü bizimkilere bakıp gözleriyle süzmeyi bırak gözleriyle yiyorlardı. Bir kızın buğraya çok dik baktığını fark etmem bütün kıskançlığımı iliklerime kadar hissettirirken buğraya döndüm. Girayla muhabbet ediyor olayların farkında bile değildi. Yazık şuanda 3. Dünya savaşı çıkacaktı ama bilyordu. Selinin kulağına eğilerek "şu kız varya çiyan olan buğraya bakan. Sanırım onu öldürebilirim"dedim. Selin sırıtarak "bende yanındakini biraz daha berke bakarsa kendimi tutamam "dedi. Berk aramıza kafasını uzatıp "ne fısıldaşıyorsunuz hanımlar. Bizim bilmediğimiz neyi bilip fısır fısır konuşuyorsunuz" selin gülümseyerek"bu ikimizin arasında berk. araya kaynama "diyerek berkin kafasını geriye iterken buğranın merakla bana baktığını gördüm. O sırada gelen garson konuşmama izin vermeyerek beni kurtarmış oldu. Siparişleri masaya bırakırken kayla ve ezgi ikimizin arasında olanları anlamaya çalışıyor gibiydiler. Erkekler kendi çapında muhabbete daldığı gibi onlara eğilip her şeyi anlattım. Giray arada kafasını kaldırıp bize baksada önüne dönüp buğrayla konuşmaya devam etti. Kayla çatalını yere düşürüp yerden çatalını almak adına yere eğilerek arkasına bakmış ve kızları görmüştü. Giray garsonu çağırıp yeni bir çatal istedi. Allahım şunların uyuma bak diyerek selini dürterken selin kızlara odaklanmış biz vaziyette karşıya bakıyordu. KESSİNLİKLE burda bir savaş çıkacaktı ve bunu başlatacak kişide yüksek ihtimalle selindi. Buğra nereye bakıyorsun diyerek kulağıma fısıldamış ve baktığım yere bakmıştı. Kız onun oraya bakmasını fırsat bilip ara beni işareti yapmıştı. E yuh artık. Kızım bak ben ajan okulumda sevgili yapmadan büyüdüm onu geçtim aşk diye bir şey olduğunu bile bilmeden büyüdüm ben be. şuanda yaşadığım aşkı da abartarak görmemiş gibi yaşarım... Yani seni öldürürüm. Sinirle kıza bakıp öldün işareti yapacakken buğra elimi tutmuştu. Şok dalgası bedenime yayılırken bunun benim değilde onun yapması hoşuma giderken kızın gözleri elimize kaydı. Şeytani gülüşümle kıza bakarken kız omuzlarını silkmişti. Senin omuzlarını varya.... Neyse sinirlenmicen Buğra benim.. sakin olmalıyım. Buğra pot kırmadan girayla muhabbete devam ediyordu. Hala kıza dikkatle bakarken girayın kolunu kaylanın omzuna atmasıyla dikkatim dağılırken kayla ya baktım. Winner gülüşüyle sırıtırken bende kaş göz işareti ile buğrayla elimizi gösterdim. Selin bakışmamızı görüp berke bakarken berk kaandan gözlerini ayırıp seline döndü. "Ne oldu ufaklık"derken ufaklık kelimesini garipserken aralarında bir lakabın olması hoşuma gitmedi değildi. Berk kızlara dönüp gülerek seline bakmış"gerçekten anlamadım mı sandın sevgilim. " Daha sonra selinin kulağına bir şeyler söylemiş ve selinin kıpkırmızı kesilmesine neden olmuştu. Gülerek gözüm kaana kayarken aç gibi yemeğini yerken arada bir ezgiye baktığına şahit olmuştum. Ne yaptıysa pişman gibi gözüküyordu.

Yemeklerimizi bitirip kafeden ayrılırken herkes kendi arabasına doğru yol aldı. Buğra sakin bir şekilde şoför koltuğuna geçerken yanına oturdum. Kemerimi takarken "normalde de bu kadar hayranın varmı"diye soru sordum. Buğraya dikkatle bakarken bana döndü. "Ne dememi bekliyorsun" dudaklarımı büzerek "ne bileyim ben. Sürekli bu durumları yaşayan biri değilim." Başımı cama çevirirken "aşkı bile ilk defa sende tattım" arabayı çalıştırıp ilerlerken elini ayağımın üstüne koydu. Eline dikkatle bakarken elinin üzerine elimi koyarak sıktım. Elini elimi arasına alıp dudaklarına götürüp öptü. Allahım resmen hödük aşka gelmişti. Hemde benim sayemde. Çok mutluyum şuanda. Kahkaha atmamak için kendimi sıkıp cama dönerken dudaklarımı dişledim. Bu aşk çift taraflı ne kadar güzel oluyormuş böyle.

SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin