38. BÖLÜM

85 12 0
                                    

Selin

Erkeklerin bizi dinlemesi korkmama neden olmuştu. Zaten berk beni diğer kızlara benzetmiş ve bütün moralimi bozmuştu. Aramıza soğukluk girmiş beni görmezden gelmeye başlamıştı. Odun du işte.  Korkuyla asyaya dönerek bir şeyler yap dedim. Asya hafiften ayağa kalkarken ayağı takılmış ve yere düşmemek içinde tutunmaya çalışmıştı. Herkes korkuyla onu izlerken hiç bir yardımda bulunamadan asya yatağa dayanarak  yarasını tutmuştu. Gözlerim yarasına giderken kanadığını fark ettim. Buğra koşarak yanına gidip onu kucağına aldı. Doktor diye bağırmaya başlamıştım ki buğra odadan çıktı ve koridorda koşturmaya başladı arkasından avazımın çıktığı kadar doktor diye bağırırken gelen doktorlar Asya'yı sedyeye alıp ameliyat haneye doğru sürüklemeye başladı. Hem dolu gözlerle hemde sevinçle Asya'ya bakarken sadece iyi olması için dua ettim.  Herşey o kadar hızlı ilerlemişti ki herkes olayın şokundaydı. Etrafta volta atarken içerden olumlu haber gelmesi için dua ediyordum. Kayla ile ezgi dip dibe duvara yaslanmış birbirlerine teselli ediyorlardı. Giray sessizliği bölerek"ben içecek bir şeyler almaya gidiyorum kayla benimle gelirmisin"dedi. Kayla şaşkınlıkla başını kaldırırken giray kaş göz işareti yaparak yanına çağırdı. Daha sonra ikisi yanımızdan uzaklaşırken berk"ne var bunların arasında"dedi. Kaan omuz silkerek"nerden bilelim giraya sor tabi anlatırsa"diyerek yere oturdu. Gözlerim buğrayı ararken koltuğun ucuna oturup elleri saçında olan başı eğik buğrayı buldu. Dalgın görünüyordu. Ameliyat kapısı açıldı. Hızla kapıya dönerken sedyeye çıkan asyayı gördüm. Ağlamaktan şişen gözleriyle titreyen sesiyle "be.. beni uy.. narkoz vermediler"dedi Ağzından hıçkırık kaçarken. Yanına gidip elini tutarken hemşireye omuz atmayı da unutmadım. "Canım yandı selin. Hepsini... Hepsini hissettim."dedi. Gözlerim dolarken berk söz aldı."nasıl oluyor lan bu. Ne demek narkoz verilmeden ameliyat yapılıyor"diye bağırdı. Yanımdaki hemşire söz alarak "yok efendim narkoz verdik"dedi. Buğra beni bile ürküten sesiyle"o zaman neden ayık"diye kükredi. Yanımdaki hemşire yerinden sıçrarken asya daha da ağlamaya başladı. Hemşire kekelemeye başlamıştı. Onu umursamadan sedyeyi asyanın odasına doğru ilerletmeye başladım. En azından kavgadan uzak durursa belki sakinleşirdi. Odaya geldiğimizde kapıyı kapatıp asyanın yanına yavaşça oturdum. Asya dolu gözleriyle "bunu istememiştim. Ayağım takıldı. Düşümemek için kendimi zorladım. Bileydim yapmazdım"dedi. Yavaş ve hafif bir hamleyle sarıldım "ağlama asya. Daha çok canın acıyacak"dedim. Asya başını olumsuz anlamda sallayarak"zaten acıyor"dedi. İçeriye buğra ve doktor girmesiyle doktor"sakinleştirici verelim Buğra bey. Kendisi şuanda şokta"dedi. Buğra olumlu bir şeyler mırıldanırken doktor Asya'nın yanına gelip serumuna bir şey sıktı ki oda sakinleştiriciydi. Asya bir kaç dakika da gözlerini yumarken buğra doktor ile odadan çıktı. Ardından içeri kayla aslı ve ezgi girdi. Üçü de yorgun bir şekilde koltuğa otururken "bu yaşadıklarımız ne ya. Tam eğleniyoruz derken müsibetler devam ediyor"dedim ve asyanın yanına oturup yaslandım ve  gülümsedim asya sakinleştiricinin etkisiyle mayışmaya başlamış ve uykuya dalmıştı onu izlemeye dalmıştım ki kayla ve ezginin konuştuklarını dinlemeye başladım kayla "buğrayı gördünüz mü nasıl da öfkelendi ve nasıl da endişelendi acaba aralarında bir şey mi var demişti  kafamı olumsuzlukla salayarak buğranın kıza yaşattığı onca kötü şeyden sonra onun için endişelenmesi mi galiba evet aralarında bir şey olsa bile asya yaşadıklarını yansıtmayı seven bir kız değil en son bizim haberimiz olur demiş ve asyaya bakmıştım o kadar masumdu ki salak buğra bu kıza acımadan canını yakıyordu  bugünde gelmiş kıza endişe duyuyordu tam bir psikopattı ezgi de asyaya bakıp "haklısın aralarında ne olursa olsun asya çok soğukkanlı davranır zaten ilişkiden kaçınıp duruyor  demişti o sırada içeri aslı girmişti "abim ve doktor sıkı bir kavgadan sonra ayrıldılar demişti kızların yanına oturuken asya sakinleştimi diye sorunca cevap vermiştim evet şuan uyuyor kayla aslıya bakıp erkekler napıcak gittiler mi demişti aslı hayır burda duracaklarmış bizim tekrardan erkek muhabbeti yapmayalım diye demiş ve kıkırdamıştı bizde ona eşlik ederken corentin çok yakışıklı değilmiydi ama demiş ve gülmeye devam etmiştik içeri kaan girmiş ve hepimizi süzmeye başlamıştı "yine erkek muhabbeti mi yapıyorsunuz yoksa dediğinde daha çok gülmüştük ezgi hayır kaan bey konuşacağımız başka yakışıklı erkek kalmadı dediğinde kaan gözlerini devirmiş ve "beni unutsanda bunu göz ardı ediyorum demiş asya ya doğru eğilmişti galiba öldü bu nefes aldığından eminmisin selin diye sorunca dehşet bir şekilde kaan beye bakıp " hayır ölmedi kaan bey sadece uyuyor demiştim kaan bey sırıtıp tüh bir dahaki sefere artık demiş ve dışarı çıkmıştı sonra aniden içeri girmiş ona iyi bakın demişti tekrardan çıktığında kızlarla şok içinde kapıya bakıyorduk aslı Kaan abinin dengesiz olduğunu biliyordum da bu kadar olduğunu bilmiyordum demişti ezgi bir anda "benim neler yaşadıklarımı hayal edin bir de demişti hepimiz birden
Allah yardımcın olsun demiştik herkes bir anda susmuş ve uyku pozu almaya başlamıştı artık uyumanın zamanı gelmişti diyerek asyayı rahatsız etmeden yanına sıvışmış ve bende uykuya dalmıştım

Berkten

Salak kaanın dediklerini kulak misafiri olmuştum bu çocuk gerçekten dengesizdi    saate baktığımda altıya geldiğini görmüştüm gecemiz nasılda güzel geçmişti ama diye kendime sitem etmiş ve kızlara bakmamız gerektiği fikrini öne atmıştım giray ayaklanıp iyi olur dediğinde hepimiz ayaklanmıştık odaya girdiğimiz de asya ve selinin sarılıp uyuduklarına mı  yoksa bir kanepede kayla ve ezginin nasıl yattıklarına mı yahut aslının nasıl yattığına  mı bakacağımıza şaşırmıştık ezginin kolu kaylanın kafasının üstünde duruyordu kayla da kafasını kanepenin kenarına koymuş yatıyordu aslı ise koltukta cenin pozunda uyuya kalmıştı onlara bakıp sırıtmıştım hepimiz sessizce odadan çıkarken giray daha geç çıkmıştı ve kaylanın resmini çektiğini görmüştüm kesinlikle bunların arasında bir şey var diye içimden geçirirken sırıtıyordum gözüm tekrar seline kaymıştı o kadar masumca sarılıyordu ki asyaya kendimi istemsizce gülümseyerek bulduğumda kendimi düzeltmiş ve buğranın yanına gitmiştim buğra çok dalgın gözünküyordu asya için endişelenmişi. Bu yoksa Buğra taş kalbini kırmaya mı çalışıyordu kafamı hafif yana eğmiş ve bunun gerçek olma ihtimalini tartmaya başlamıştım milyonda bir di herhalde ama konu asyaydı oladabilirdi aslında ikisini yan yana düşünmüştüm psikopat ikili olurlardı tencere kapak misali kafamı salayarak gülümsedim onlar birbiri için yaratılmıştı girayın odadan yeni çıktığını gördüğümde sırıtmaya başladım bu aptal sadist deli gibi aşık olmuşa benziyordu ilerde nasıl bir aşka dönüşeceğini düşünmüş ve heyecanlanmıştım

SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin