34. BÖLÜ

104 13 2
                                    

asya
Kızlarla hızla hazırlanmaya başladık. Üstüme ani bir şekilde geçirdiğim siyah kıyafetime yığınla bıçak koyduktan sonra hazırdım. Saçlarımı tepeden toplarken buğranın odasına doğru yardırdım. Bir çelik yelek fena olmazdı. Etrafı incelerken şans eseri bir yeri açmıştım. Kaşlarım şaşkınlıkla kalkarken olayı idrak edemiyordum. Ben burayı nasıl açmıştım veya burası neresiydi. Resmen odanın içinden oda çıkmıştı. Burayı unutmamayı aklıma not edip. Çelik yelek aradım ama nafileydi. Ya sen bir mafyasın çelik yeleğin nasıl olmaz. Sinirle aşağı inerken kızların da siyaha büründüklerini gördüm. Sonunda kapı zorlanmaya başlayınca kızlarla belirli yerlerde konum almıştık. Sanırım hazırdım. Kapı ani sesle açılırken içeri giren bir sürü adam gördüm. İlk yerden Kayla çıkarken adamı etkisizleştirmişti bile. Adamlar kaylaya dönünce selin ve ezgide hızla araya karışıp kavga etmeye başladırlar. Onlara doğru ilerlerken arkadan bir adamın silahıyla o tarafa gittiğini gördüm. Elim bıçaklarıma giderken hızla bir bıçak çıkartıp adama fırlattım. Bıçak adamın kafasına isabet edip adamı devirirken ezginin"arkanda"diye bağırmasıyla hızla başka bir bıçak alarak arkamdaki adama batırdım. Bıçak karnına batsa da adam pes etmiyordu. Bana doğru manevra yapınca geri kaçmış daha sonra bıçağı tekrar karnına batırmıştım. Artık ölmesi gerekiyordu. Adam bıçağı tutarak yere yığılınca arkamı dönüp kızlara doğru ilerledim. Hepimiz sırtımızı birbirimize dayamıştık. İçeri yeniden dolan adamlarla "çok kalabalıklar ne yapacağız"dedim. Kayla "ölmek istemiyorsak dövüşeceğiz"dedi. Dövüş pozisyonu alarak bana doğru gelen adama bıçağı fırlattım. O yere yığılırken diğerine doğru ilerledim. Adam elindeki bıçağı bana doğru sallarken son anda kurtulmuş ve elindeki bıçağı ani haraketle alıp onun kafasına sokmuştum. Öldürmek için kolay bir yoldu. Silahını bana doğrultmuş adamı görünce kendimi yere atarak ateş ettiği silah mermisin den ucuz yırttım. Yere yığılan adamın kafasındaki bıçağı alarak silahlı olan adama firlattım. Bıçak adamın gözüne gelmişti. Midem kalkarken başımı çevirdim. Derin bir nefes alarak adama döndüm. Oda yere yığılmıştı. Villanın içi cesetlerle dolmuştu. Bunları biz temizleyecektik birde. Sinirle oflarken ezgiye doğru koşturan adamı gördüm.  ezginin ondan haberi olmadığı belliydi. Önündeki adamla dövüşüyordu. Hızla ayağı kalkarak salonda duran sandalyeyi adama fırlattım. Bıçaklarım tükenmeye başlamıştı ne yapayım. Adam sandalyeyle afallarken hızla arkasından boynuna sarıldım. Ellerim adamın boynunu sıkarken ayağımla adamın ayağına çelme takıp düşürdüm. Adam yere oturur pozisyon alınca ellerimle daha da sıktım. Sonunda adam hareket etmeyi bırakınca yere fırlattım. Silah sesi duyduğumda korkuyla kızlara bakarken elinde silah olan adamı gördüm ve bana bakıyordu. Gözlerim kendi vücudumda gezinirken karnımdan yaralandığımı gördüm. Al işte bir bu eksikti. Ben boşuna çelik yelek aramamıştım. Derin bir nefes alarak adamın bir daha ateş etmesine karşı kendimi yere atıp yerdeki bıçağı aldım. Adama doğru dönerken bıçağı ona fırlattım. Bıçak kafasına isabet edince adam yere yığıldı. Selin hızla yanıma gelip beni yerden kaldırırken odaya soktu. Karnım çok mu kanıyordu. Gözlerim kararırken selinin en son kayla diye bağırmasını duydum.

Kayladan

Odaya girdiğimde bana şaşkınlıkla bakan kızlara "başım belada"dedim selin anlamsız bir şekilde kaşlarını çatarken "nasıl yani"dedi. Yatağa otururken kızlara "sanırım giray beni seviyor"dedim. Ezgi"ne kadar güzel işte salak"derken selin onun kafasına vurdu "aptalmısın ezgi? bu güzel değil. Biz buraya neden geldik bi hatırla istersen"dedi. Ezgi kafasını ovarken"ah doğru ben onu unuttum. Geçmiş olsun kayla"dedi. Selin "peki ya sen"diye bana soru yöneltince afalladım. Bunu hiç düşünmemiştim. Peki ya ben girayı seviyormuydum. Onu aslı dan kıskanmıştım. Beni kıskanmasını da hoşuma gidiyordu.bu onu sevdiğim anlamına mı geliyordu. Tamam kabul Giray çok yakışıklıydı. Yeşil ve kahve karışık gözleri belirgin adem elması hafif dalgalı saçı ve gamzesi.onu da geçtim. Beni etkiliyordu giray. Elini belime koyarak boynuma yaslanması. Düşüncesi bile beni heyecanlandırıyor mutlu ettiriyordu. Sanırım onu seviyordum. Gözümün önünden aşağı yukarı hareket eden selinin eliyle seline baktım. Bana bakarken "düşüncelere daldın cevabın nedir"dedi. Düşünceyle gülümserken "sanırım"dedim. Ezgi "bu ne saçma cevap. Seviyormusun sevmiyormusun"dedi. Ciddiyetle onlara bakarken "o Bana yaklaştığında heyecanlanıyorum kalbim hızlanıyor elim ayağım titriyor ne yapacağımı bilmiyorum. Beni kıskandığında mutlu oluyorum. Bazen onu kıskanıyorum. Bu onu sevdiğim anlamına mı geliyor"dedim selin başına vururken "Allah'ım sonumuzu hayırlı et. Bu aşık olmuş"dedi. Gülümserken "sanırım"dedim aptal aptal gülerken selin"birde gülüyor bu iyi değil. Size söylüyorum."dedi. Ezgi ise seline ittirerek "hayır canım arkadaşım sen bazılarının yapamadığı şeyi yapmışsın aşık olmuşsun. Bu çok güzel bir şey ama düşmanımıza olmuşsun o ayrı"dedi. Omuzlarımı silkerken "artık çok geç hanımlar. Çünkü aşık oldum"dedim. Aslı içeri telaşla girerken "giray berk ve kaan telaşla dışarı çıktı. Sanırım baskın olmuş"dedi. Kızlarla olduğumuz yerde dikleşirken selin bana döndü ve ayağı kalkarak aslının arkasına geçti. Ezgiyle ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken aslının ensenine vurarak kızı bayılttı. Kaşlarımı çatarken "neden yaptın bunu bre manyak"dedim. Selin "ya ne yapsaydım çatışma buraya da yansırsa ölmesine izinmi verseydim"dedi. Ezgi aslıyı kontrol ederken " ya buraya yansımassa bu aptallık"dedi. Ona hak verirken selin aslıyı yatağın altına ittirerek. "Uyandığında hiç bir şeyi hatırlamaz der etmeyin"dedi. "Bu saçmalık selin"derken dışardan silah sesleri duyuldu. Selin "gördünüzmü en doğrusunu yaptım"dese de ne yapacağımız bilmiyorduk içeri hızla giren asyaya baktığımda onunda neler olduğunu bilmediğini gördüm. Ezgi korkuyla"ne yapacağız şimdi"dedi. Sakin bir şekilde"dövüşeceğiz"dedim. Hızla ayağı kalkıp ajan malzemelerinden ince dövüş eldivenlerimi çıkardım. Onları elime geçirirken kızların da hazır olduğumu gördüm. Salona geçtiğimizde kapı zorlanmaya başladı. Herkes yerlerini alırken sabırla bekledim. Çok geçmeden açılan kapıyla derin bir nefes aldım. İşte olaylar yeni başlıyordu. Bana doğru gelen adamı fark edince adamın boynundan tuttuğum gibi kafasını çevirerek  boynunu kırdım. Adam yere yığılırken bana doğru gelen diğer adama atak yaptım. Yumruğunu bana sallarken altından geçerek karnına yumruğu gömdüm. Adam iki büklüm olurken bu sefer yüzüne yumruk atıp onu yere düşrüdüm. Kafasına tekme atarak işini bitiridim. Ezgi ve selin etrafımdaki adamları haklarken asya daha uzakta kalmıştı. Kafamı çevirdiğimde silahını tutmuş ezgiye nişan alan adamı görmüştüm. Hızla ona doğru ilerleyip yerdeki silahı aldım ve kafasına fırlattım. Adamın dikkati bana kayarken koşarak yüzüne yurmuğumu geçirdim. Adam geri geri ilerleyip yere düşerken elindeki silahı diğer yöne fırlatıp kafasına tekme attım. En etkili yoldu sonuçta. Kızlar etrafıma toplanırken asya " çok kalabalıklar ne yapacağız"dedi. Düşünmeye gerek yoktu"ölmek istemiyorsak dövüşeceğiz"dedim. Ve bana doğru bıçakla gelen adamı yere serdim. Ardından iki el silah sesi duymuştum. Adamların ard arda gelmesinden kime ateş edildiğini anlamamıştım. Selinin bana seslendiğini duydum." Asya vuruldu lanet olsun ne yapacağız"diyordu. İçimden küfrederken bu erkeklerin ne zaman geleceğini düşündüm. Ezgiye bakarak "asyanın üstündekileri değiştirin. Erkekler birazdan gelir"dedim. Ezgi "sen ne yapacaksın "diyince"sen git ben bunaları hallederim"diyerek onu yolladım. Önümde duran erkeklere bakarak "burası kalabalık oldu"dedim. Ve onlara doğru yardırdım.

SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin