Bölümler geçikmesin diye uğraşıyorum ama şu sıralar belki bir iki gün geçikme yaşayabiliriz. Çünkü yoğun bir iş temposuna girdim üzümler toplanacak falanlar filanlar kışlık kurutmalıklar hatta siz yardıma gelseniz süper olurdu😅 veya destek için bol yorum da olabilir 🤭 neyse çok konuştum 😊
Keyifli Okumalar ❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arin özleyenler vardır belki☺️Ayrıca Alaz'ı tanımayanlar için Alaz, Arin kitabımın karekteri🤭
***Viyan***
Alaz'ın sözlerinden sonra elimi belime koymamla ellerini havaya kaldırmış, ardından kapıya doğru giderek.
"Demirhan sana deli demekte haklı." Demişti, ne yani birde bana deli mi diyordu? Ne deliliğimi gördüyse artık. Ben cevap vermeden Alaz gitmiş bende tekrar kalktığım yere oturarak masadaki dosyalara göz atmaya başlamıştım,bugün gece on ikide mesaim bitiyordu neyseki eve gidip güzel bir uyku uyuya bilecektim.
Bir süre odamda dosyaları inceledikten sonra sekreterin hasta geldiğini söylemesiyle odamdan çıkarak acil bölümüne gelmiştim, Serhat'la yaptığımız müdehalelerden sonra biraz rahatlamış olan servise baktım ardından Serhat'a döndüğümde yorgun bir şekilde oturduğunu gördüm kolunu dürtüklediğim sırada bana dönmüştü.
"Kahve içelim mi?" Teklifimle gülümsemiş başıyla onaylamıştı, birlikte yerimizden kalkarak koridorda ilerlemeye başladık. O sırada karşıdan gelen Nur hemşireyi gördüğümde
"Nur biz kafeteryadayız herhangi bir şey olursa ararsın." Demiştim daha sonra koridorda sessiz bir şekilde ilerlerken aklıma gelen şeyle Serhat'a döndüm.
"Bugün Ezo ile tanışmanız pek hoş olmadı." Bana baktıktan sonra yürümeye devam eden Serhat
"Biraz, ama kuzenin pek sorumluluk sahibi değil gibi." Dediğinde
"Hayır kesinlikle yanlış izlenim bıraktı sende, Ezo alanında çok iyidir, ve emin ol o an yapması gereken şey acil olmasa dokunmazdı." Sözlerimle başıyla onayladı bu sırada kafeteryaya gelmiştik cam kenarında olan bir masaya geçtiğimde Serhat kahve almaya gitti bu sırada telefonu elime alıp saate baktım mesaimin bitmesine bir saat kalmıştı. Gülümsedim yirmi dakika kahve içsem kırk dakikam kalırdı, dakikaları sayar olmuştum. Ben bunları düşünürken Serhat elinde kahvelerde gelmiş birini bana uzatmıştı.
"Teşekkür ederim."
"Afiyet olsun." Dediğinde bardağı dudaklarıma yaklaştırarak ilk yudumu aldım, bu sırada bardağı masaya bırakan Serhat derin bir nefes aldığında bir şey söyleyeceğini anladım.
"Viyan yanlış anlamazsan sana bir şey sormak istiyorum." Evet doğru tahmin etmişim, bardağı masaya bırakırken başımla onayladım devam etti
