İyi okumalar...
Bartu:İstiyorum.
Bilinmeyen N..: Ne istiyorsun?
Bartu: Artık seni görmek istiyorum. Bıktım vallah.
Bilinmeyen N..: Hişt sakin ol. Açıklanacak birazdan birinci, dayan biraz.
Bartu: Ya sen birinci olmazsan.
Bilinmeyen N..: Bunu dert etme her türlü karşıma çıkacağım.
Bartu: Sana güveniyorum neyse kapatıyorum duyuru yapılıyor.
Bilinmeyen N..: Farkındayım Bartu aynı okuldayız.
Telefonu arka cebime yerleştirip, bakışlarımı önümde ki manzaraya çevirdim. Bütün öğrencileri Konferans salonunda toplamışlardı, birazdan birinci seçilecekti. Müdür yavaşça mikrofona yaklaştı ve açıklama yapmaya başladı.
''Evet gençler geçenlerde düzenlenen resim yarışmasında kimin birinci olacağı karar verildi. Hepsi birbirinden güzel resimlerdi, katılan öğrenciler harikalar yaratmıştı ama mallesef bir kazanan olacak. Birinciyi açıklamak için resim öğretmeniniz Aysu hocayı buraya çağırıyorum.'' Ellerini mikrofondan çekip Aysu hocaya yol verdi.
''Resim yarışmasına katılan her öğrenci için teşekkür ederim. Müdürümüzün de dediği gibi her biri birbirinden güzeldi ama öğretmenler arasında oy kullanıldığın da beni hiç şaşırtmayan bir isimle karşılaştım.''
Hadi be kadın anladık seçim yapıldı, oy kullanıldı artık hoşlaştığım kadını görmek istiyordum.
''Daha fazla uzatmadan Simirna Geceye buraya çağırıyorum, arkadaşınız birinci seçilen kişi.'' Öğrenciler alkışlamaya başlayınca onlara bende katıldım.
Şuan bir tepki veremiyordum çünkü hangi resim ona aitti kimse bilmiyordu buna bende dahildim. Simirna yavaşça merdivenlerden çıkıp Aysu hocaya doğru yürüdü, gülümseyerek ona sarıldı
Ya bu kız neden çocuk gibiydi kıvır kıvır saçlar, dolgun dudaklar, kısacık boyu tam böyle alıp sevmelik. Neyse konumuza dönelim.
''Resmi getirin, bakalım hangi resmi çizmiş arkadaşınız.'' Heyecanla getirilen resmi baktım.
Hassiktir. Vallah bendim, billah bendim. Yemin ederim bendim.
''Oğlum kızı buldun.'' Altanın dediği şuan bir kulağımdan girip diğerinden çıkıyordu.
''Yalnız Bartu kızı bulmadı, kız kedi çıktığı ortaya.'' Ali bu konuda haklıydı.
...
Şuan yatağımda oturmuş tavanı izliyordum, sonuç açıklandığında konferans salonundan çıkıp eve gelmiştim. Neden böyle bir şey yaptığımı bende sorguluyordum.
Sanırım heyecanlanmıştım.
Saat akşamın sekiziydi ve bilinmeyenle mesajlaşmamıştık ya da daha doğrusu Simirnayla.
Simirna nasıl desem, değişik kızdı asla onu tanımadan bir şey diyemezdim ama tek varabildiğim sonuç beni çok sevmesi ve manyak biri olmasıydı. Daha geçen gün müdürün odasında yaptıklarını unutmamıştım.
Telefonun sesiyle masanın üstünden alıp ekrana baktım.
Mesaj atmıştı.
Simirna: Biliyorum şoktasın bu gayet normal ama konuşmamız lazım.
Simirna: Evinin iki sokak arkasında parka gelebilir misin?
Bartu: Geliyorum.
Elbette gidecektim onu üzmek istemiyordum ve konuşmamız gereken şeyler cidden vardı.
Hazırlanıp kapıdan çıktım. O parka biliyordum bu saatte pek kimse olmazdı. Parka yaklaşmamla kıvırcık saçları görmem bir oldu yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu ve yanına doğru yürümeye başladım. Salıncaktı oturmuş sallanıyordu.
''Bir çocuk olduğunu seni ilk gördüğüm anda anlamıştım.'' Sesimi duymasıyla salıncağını yavaşlatmaya başladı ve bana döndü. ''Hoş geldin, gel sende sallan heyecanını alıyor.''
Bu dediğine gülüp salıncağa oturdum. Kafası aşağıda elleriyle oynuyordu. ''Hiç böyle heyecanlanmam normalde ama sıcak bastı.'' Bu kızı hep korkusuz görmüştüm ama şuan karşımda suç işlemiş çocuk gibiydi.
''Sakin olmalısın.'' Salıncaktan kalkıp yanına doğru yürüdüm ve önünde diz çöküp ellerini tuttum.
Tamam bunu bende beklemiyordum. ''Bartu sanırım bunu yapmamalısın çünkü bayılabilirim.'' Evet sanırım hata yapmıştım çünkü yüzü git gide domates olmuştu. ''Sarılmaya ne dersin kokumun sakinleştirici bir özelliği vardır.''
Kaşları bu dediğimle çatıldı. ''Nereden biliyorsun öyle bir etkisi olduğunu yoksa bunu bir kız mı söyledi?'' Dediğiyle şok oldum bu kızla işim vardı sanırım çünkü çok kıskanca benziyordu.
''Sakin ol kıvırcık, hiç kimse öyle bir şey demedi. Sana sarılmak için bahane ürettim.'' Dediğimle yine eski haline döndü ve utanmaya başladı çatık kaşları da inmişti.
''Hadi gel erkeğine merak etme seni yemem.'' Gülüp kollarımı açtım oda beklemeden bana sarıldı.
Evet Simirnayı sevmiyor olabilirdim ama duyguları o kadar güzeldi ki karşıma çıkmadan önce bile ondan hoşlanıyordum. Elbette bir şansımız olacaktı ve ben bu kızı kaybetmek istemiyordum.
...
O duyguyu yakalayabildim mi aralarında ki ilişkiyi tam yazamadım gibi geliyor ama daha erken belkide ondandır.
Beğendiniz mi?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Redamancy | Texting
Fiksi Remaja(Tamamlandı.) Bilinmeyen N.. : Nude at'da gözümüz gönlümüz açılsın canımın ciğeri.