Redamancy | Texting

4.3

İyi okumalar

Simirna'dan

Bartuyu beklerken, salıncakta sallanıyordum. Bir kaç saat önce, beni çok özlediğini söylemişti. Bende bizim parka çağırmıştım.

Ahh aslanım onu ilk gördüğümde arka bahçede gizlice sigara içiyordu. Elinde tuttuğu telefona derin derin bakıyor, parmakları arasında tuttuğu sigarayı dudaklarına götürüp derin bir nefes çekiyordu.

Yalan yok o sigara dumanı olmak istemiştim.

Sonra bir anda kahkaha atmıştı, bende bayılmıştım. Şükür o sıra da gizli gizli izliyordum da Görkem son anda beni kurtarmıştı.

Salak çocuk beni mahvediyordu, onu görünce kalp atışım hızlanıyor, ellerim terliyordu. Dayanamıyordum ağlayasım geliyordu. Onu görünce şımarıyordum, yanında ilgi istiyordum. Sadece bana baksın, bana odaklansın, bana gülsün istiyordum.

Çok şey istiyordum...

Olmuştu.

Evet bu cidden olmuştu. Bana seni seviyorum dediği an yok olmuştum.
Dedim ki başka ne istiyorsun, burada ölsen sesin çıkmaz.

Şimdi de gece hıçkıra hıçkıra ağlarken kurduğum hayaller, gercek oluyordu.

Daldığım yerden yanağıma konulan bir öpücükle çıktım. Hafifçe sırıtıp arkamı döndüm, " Biraz daha öpsene hoşuma gidiyor." dedim.

Utangaç bir kız değildim, bunu Bartuya yazarken de bahsetmiştim. Utangaç bir kız olsam bile Bartunun yanın da kendimi çok rahat hissediyordum.

Belimden tutup salıncaktan kaldırdı ve küçük taş parçasını üstüne beni bırakıp şirince gülümsedi.

Ağzını yüzünü yicem şimdi ha.

"Güzelim biraz daha bana öyle bakmaya devam edersen eve gitmek zorunda kalacağız." Böyle edepsiz şeyler söyleyince çok komik oluyordu.

Istemsize kahkaha atıp omzuna vurdum, "Utandırma beni."

"Bana bu ayaklar sökmez, utanmadığını hepimiz biliyoruz." dediği şeyle anlımı anlına yasladım.

"Evet utanmıyorum." Kısık sesle mırıldandığım cümleyle bana biraz daha yaklaştı.

"Hım demek utanmıyorsun yavrum."

Evet anlamında kafamı sallayıp, dudaklarımı ısırdım. Oda baş parmağını alt dudağıma koyup hafifçe okşamaya başladı. " Biraz daha gelsene bakıyım sen dudaklarının tadına bakayım."