Ter içinde kalmıştım. Dersimizin boş olduğunu öğrendiğimde basketbol oynamak için spor salonuna gelmiştim, şimdi de terden ölüyordum.
Tişörtümü çıkartıp yere attım ve suyumu almak için basket potasının yanına doğru yürüdüm. Arkamdan biri ismimi seslenince kafamı arkaya doğru çevirdim. Okyanus karşımda durmuş bana bakıyordu.
Kaşlarımı istemsizce çattım.
''Bartu, seninle bir şey konuşabilir miyiz?'' Elimde ki suyu yere tekrar bırakıp kafamı onaylarcasına salladım. ''Konuşalım, bir sorun mu var?''
Bakışlarını kaçırıp, dudağını ısırdı. Sanırım çekiniyordu çünkü yerin altına girmek istiyormuş gibi duruyordu.
''Ben send-'' Spor salonunun kapısı açılınca sözünü kesti, bende kapıya doğru baktım.
Simirna elinde ki ayranla, şaşkın gözlerle bizi izliyordu. Neye şaşırdığını anlamıyordum ama üstüme bakmamla olayı anladım.
Telaşla geri adım atıp, ''Üzgünüm gitsem iyi olacak, pardon.'' deyip arkasını döndü.
O kapıdan çıkmadan yüksek sesle bağırdım. ''Güzelim gelsene Okyanusta bir şey söyleyecekti tam. Sonra kantine iner bir şeyler yeriz.'' sesimi duymasıyla attığı adımlar kesildi ve bana doğru yürümeye başladı.
Yanıma gelince belinden tutup kendime çektim.
''Ben senden yardım istiyordum Bartu. Bu arada merhaba Simirna resmin çok güzeldi, tebrik ederim.'' Simirna güler yüzle teşekkür edip kısa kesti.
''Ne yardımından bahsediyorsun, Okyanus.''
''Ben nasıl desem şey, Aliden hoşlanıyorum ve ona yakın sen ve Altan var kendime seni daha yakın gördüğüm için sana söylemek istedim.''
İşte bunu beklemiyordum. İstemsizce kahkaha attım, Okyanus gülmemle daha çok utandı.
''Sakın yanlış anlama Okyanus, ben sadece bizim Ali senide yer diye korkuyorum.''
Bakışlarını yerden çekip bana çıkardı, minnetle gülümsedi. ''Ben onu böyle seviyorum bir sorun olmaz benim için.''
''Peki benden ne yardımı bekliyorsun ki.''
''Çekiniyorum, nasıl desem utanıyorum onun için tavsiye filan verebilir misin?'' Simirna konuşmanın başından beri susuyordu bu soruyla konuşmaya katıldı, ''Git anonimden yaz, bu taktik şaşmaz.''
Zeki kızım.
Okyanus anlamıyormuş gibi Simirnaya baktı. ''Yani gizliden mi yazayım?''
''Evet bir süreden sonra sana alışacaktır şansını dene.''
''Çok teşekkür ederim kesinlike deneyeceğim.'' Samimi bir şekilde gülümseyip spor salonundan çıktı.
''Bir an seni sevdiğini söyleyecek diye korktum.'' Minik kızımın sessiz mırıltısıyla, keyifle gülümsedim. ''Kıvırcık artık kapılarımı dinlemeye mi başladın?'' Ellerini omzuma koyup ittirdi.
''Pislik yapma Bartu, hem ben en son Görkemi arıyordum yolumdan çekil."
Benim nasıl sinirlerimi bozacağını iyi biliyordu. Bu sefer o keyifle gülümseyip arkasını döndü.
"Görkem sikimde değil, gel buraya." Bacaklarından tutuğum gibi sırtıma attım.
Hehehe çuval gibiydi.
"Allah seni kahretsın bozayı." Ne cırtlaktı be.
"Sana orada güzel bir manzara sunuyorum yavrum, değerimi bil."
....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
