Çadırları kurmuş, ateşin etrafında toplanmıştık. Hocalar bir kaç saat önce odun toplattırmış, yerlerimizi ayarlamıştık.
Simirnaya, gel seni çadırımı göstereyim demiştim ama yememişti. Zeki kızdı...
Sağ tarafımda Simirna, sol tarafımda ise Ali vardı ve tahmin edersiniz ki Alinin yanında da Görkem.
Simirna göğsüme uzanmış ellerimle oynuyordu. Kafamı hafifçe eğip konuşmaya başladım, ''Canım sıkıldı, mal mal ateşin etrafında toplanmış oturuyoruz. Sanki ayin yapacağız.'' dedim.
Gülüp, kafasını göğsümden kaldırdı, ''Ne yapalım ki Bartu oyun mu oynasak?'' dedi.
''Sakın bana D-C deme.'' diye mırıldandım.
Yanımda ki Ali arkamdan konuşmamıza dahil oldu, ''Kanka yapacak başka bir şey yok ki. Topla oynayacakları gidelim hocaların göremediği bir yere.''dedi.
El mecbur ayağa kalkıp, Simirnayı da kaldırdım.
Ali ve Görkem oynayacakları toplamış önümüzden ilerliyorlardı. Bir ağacın altına toplanmış, daire şeklini almıştık.
Tam karşımda da Okyanus vardı.
Adını dahi bilmediğim bir çocuk şişeyi alıp çevirmeye başladı. Şişenin ucu Görkeme gelmişti.
Görkem, Okyanus bir şey demeden önce 'doğruluk' dedi.
Saçlarını elinin tersiyle itip genişçe gülümsedi, ''Erkeklerden mi hoşlanıyorsun, hemde Ali den?'' diye bir soru attı ortaya.
Görkemde kahkaha atıp Alinin yanağından makas aldı, ''Duydum ki yakışıklımın arkasında bir yılan varmış, kurtarmazsam olmaz dedim. Şey bu arada yılan sen oluyorsun üstüne alın.''
Okyansun bozulmuş yüzüyle Görkem şişeyi çevirdi. Bu sefer şişeği ilk çeviren çocuk Simirnaya soruyordu.
''Hayatında ki en utanç verici anı anlat bize.''
Simirna kafasını sallayıp düşünmeye başladı, ''Pek utandığım bir anım yok. Sadece nöbetçi olduğum bir gün Bartunun sınıfına girmiştim, sınıf defterini vermek için. Sınıftan çıkacakken yanlışıkla çalmıştım. Sanırım çok iğrenç bir andı, rezil olduğumu sanmıştım.''dedi.
Kahkaha atıp saçların ellerimle karıştırdım. Sevimli kızım benim.
''Demek o salak sendin ha?'' deyip daha çok gülmeye başladım.
''Rezil olduğunu mu sanmıştın? Zaten rezil olmuşsun.'' Okyanusun kızgın sesiyle herkes ona odaklandı.
Görkem daha fazla dayanamamış olacak ki, ''Kokuyu alıyor musun Okyanus?'' diye sordu.
Herkes ona bakış ne diyeceğini bekliyordu.
''Ben leş gibi kıskançlık kokusu alıyorum da,umarım kokunun kaynağı sen değilsindir.''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
