Okulun önünde durmuş, Simirna'yı bekliyordum. Bundan 10 dakika önce bana, 'Bartu işim biraz uzadı hazırlanamadım benim için ön koltuklardan birinine oturur musun? Miden bulanıyor da.' diye bir mesaj atmıştı.
Kendimi ilkokulda sevdiği kız için,serviste yer kapıyor gibi hissediyordum.
Öğretmenler teker teker öğrencileri otobüse almaya başlayınca sinirden dudaklarımı ısırmaya başlamıştım. Neredeydi bu kız? Aklıma gelen şeyle hızla ikinci otobüse ilerleyip ön koltukları kapmıştım.
Az kalsın unutuyordum ha. Telefonu çıkarıp 'Güzelim' diye kaydettiğim isme tıklayıp arama tuşuna bastım.
Ne var ben romantik bir çocuk değildim. Güzelim gayet sade ve hoş bir isimdi.
Telefon ilk çalışınca açılınca sinirle mırıldandım, 'Nerdesin kızım sen?'
'Oy oy annesinin kuzusu bekle ya geldik 2 dakikaya oradayım.' Dediği şeye mi sinirlensem yoksa nefes nefes kaldığı için üzülsem mi bilemedim.
Yanım da bir hareketlilik hissedince heyecanla kafamı kaldırdım.
Sonunda gelmişti.
Gördüğüm yüzle hayal kırıklığına uğradım, bu Simirna değildi ki.
Okyanus geniş bir şekilde gülmüş ve Simirnanın yerine kurulmuştu. O kadar şaşırmıştım ki konuşamıyordum bile, '' Selam Bartu yanını boş görünce oturmak istedim bir sorun olmaz değil mi?'' dedi.
Kaşlarımı çatıp konuşacağım sırada otobüs kapısından içeri Simirna girdi. İlk sırada biz olduğumuz için beni görünce hemen gülümseyip, soluklandı. Sonra gözleri Okyanusa çarptı tepkilerini yavaş yavaş izliyordum,ilk önce şaşırmıştı ama şuan yüzünde ki ifade kesinlikle sinirlendiğine işaretti.
Yanımıza gelip bana bakarak konuşmaya başladı, ''Sevgilim yerimi kimseye vermemek için çanta koya bilirdin, Okyanusa ne gerek vardı ki?'' dedi.
Tamam artık bu kadar şaşırmak yeterdi konuşmam gerekti, boğazımı temizleyip konuşmaya başladım, "Güzelim Okyanus burayı boş sanmış tam doly diyecekken sen geldin." Dedim. Sesimin azıcık kısılması kesinlikle korktuğumdan değildi.
Kafasını anlayışla salmış ve Okyanusa dönmüştü, " İzin verirsen yerime geçebilir miyim?" Simirnanın gayet sakin bir şekilde söylediği cümle kesinlikle fırtına öncesi sessizlikti.
Okyanus, Simirnanın böyle söylemesiyle hafifçe yerinde kıpırdandı, " Üzgünüm ama midem hassas ve ön koltuklar da sadece burası boştu, alt tarafı 3 - 4 saatcik yolculuk ne var arkaya geçsen?"
Okyanus cesaret hapı mı içtin kızım diye bağırmak istiyordum. En son isteyeceğim şey Simirnanın ne olduğu belirsiz bir kızla kavga etmesiydi.
Okyanus iyi kızdı ama böyle bir tepki ben bile beklemiyordum, Simirnaya o kadar yer kapmıştım gelmişti kurulmuştu.
Karşımda ayakta kalan Simirna sert bir şekilde, "Aa çok haklısın sonuçta mide hassasiyeti çok önemli kusarsın filan kötü olur..." Cümlesini bitirip bana döndü ve elimi tuttu, " Gel sevgilim biz arka koltuklara geçelim mazallah biri yolda üstüne filan kusar, kötü olur. Hem arkada yüzsüz gibi yerime kurulmaya çalışan birini bulmayız."
Hobaa Okyanusun yüzü sinirden kırmızıya dönerken umrumda olmayıp arkamı döndüm ve Simirnanın yonlendirmesiyle en arka koltuklara oturduk
"İyi misin yavrum? Vallah kovacaktım pat diye oturdu neye uğradığımı şaşırdım." Kendimi savunma sırası gelmişti çünkü şuan Simirnadan acayip korkuyordum.
"Sorun değil Bartu, yüzsüz işte. Ne oldu bu kıza hiç bilmiyorum eskiden de sevmezdim şimdi iyice soğudum." Dedi. Kafamı hafifçe sallayıp onu onayladım, " Boşver siktir edelim onu, seninde miden bulanıyordu gitmesek olur mu? Daha otobüs kalkmadı bile.
Kafasını iki yana sallayıp teklifimi reddetti, " Sevgilin ondan geç kaldı mide bulantı hapını bir türlü evde bulmadım ondan dolayı geçiktim. Şimdi bir sorun yok hapı aldığım sürece bir şey olmuyor." Dedi.
İçim rahatlamıştı bu üstüme kusma korkusundan ziyade onun için korkmuştum çünkü kusmak kadar korkunç bir şey yoktu kendi adıma konuşuyorum çok nadir kusan biri olarak her kustugumda ağlıyordum.
Evet maalesef bu gerçekti...
Çantaları otobüsün kapısın da hocalar aldığı için koltukta yayılabilirdim.
Simirnayı kendime doğru çekip kulağına mırıldandım, " Bence yolculuk bitene kadar erkeğinin göğsünde uyumalısın, hem miden bulansa bile rahatlarsın."
