İyi okumalar..
Yine bir okul sabahı kantinde oturmuş etrafı izliyordum. Ali önünde 2 jelibon, 3 tost ve 2 içecekle yemek yiyordu. Bu çocuk yemek yemiyordu, amacı midesini bozmaktı yoksa başka bir açıklaması olamazdı bu kadarın şeyin.
Altan kantin kapısına bakıp bana döndü. ''Senin ki kantine giriş yapmış bulunmaktadır.'' Arkamı dönüp kapıya doğru baktım, yanında bir erkekle konuşuyordu.
Bir dakika o güldü mü?
Bu kız çocuğu ortalık yerde neden gülüyordu acaba? Sinirli bir şekilde masadan kalkıp arkasından beline sarıldım. Dokunuşumla irkildi ve bedenini bana çevirdi.
Tipe bak mal mal bakıyordu.
''Napıyorsun güzelim?'' Deyip anlına öpücük kondurdum. Gözlerini kaçırıp alt dudağını ısırdı. ''İyiyim Bartu, sen napıyorsun?'' Çekine, çekine sorduğu soruya hafifçe güldüm.
Utanınca ayrı bir sevilesi oluyordu. '' Seni gördüm dedim ki gidiyim bir güzelime, nasıl olduğunu sorayım dedim.'' Anlamadığını, gözlerinden anlıyordum şaşırmıştı büyük ihtimal.
Ben ona bakmaya devam ederken araya bir erkek sesi karıştı. ''Yani kısacası diyor ki seni bir erkekle gülüşürken gördüm, kıskandım geldim.'' Sert bir şekilde konuşan çocuğa döndüm.
Bu o çocuksa sikmiştim belasını.
Simirnanın belinden elimi çekip çocuğa doğru ilerledim. ''Bana kafa atan ve yüzüme telefonu kapatanın sen olmadığını söyle.'' Sadece ufak bir harekat bekliyordum.
Omuz silkip, ''Evet kardeşim benim.'' Dedi. İşte son nokta, gömleğinin yakasını kavrayıp sert bir şekilde kafa attım.
Dengesini toparlayamayan çocuk yere düştü. Simirnanın arkamdan acı çığlığını duymuştum.
''Dur, dur bekle daha yüzüme kapattığın telefonun hesabını sormadım.'' Yerde yatan çocuğun üstüne çıkıp bu seferde yumruk atmaya başladım.
Hakediyordu.
Arkamdan birinin kollarımdan tutmasıyla çocuktan adım adım uzaklaşmaya başladım.
Sonrası zaten açıkcası biraz karışık, müdürün gelmesi, Simirnanın sinirli bir şekilde bana bağırması ve yerde yatan çocuğu revire götürmeleri.
Banane vallah haketmişti.
..
Bartu: Ya güzelim neden cevap vermiyorsun.
Bartu: Vallah yanlışıkla kafa attım.
Simirna: BANA YALAN SÖYLEME
Simirna: Nasıl çocuğa kafa atarsın ya.
Bartu: Ama hep onu savunuyorsun.
Bartu: O bana kafa atınca bir bok yapmadın.
Simirna: Öptüm ya daha ne istiyorsun.
Bartu: Allah Allah hiç hatırlamıyorum.
Bartu: Acaba tekrardan kafa mı atsa?
Simirna: Pislık jojuk, güldürme beni.
Bartu: Yavrum vallah sinirimi bozuyor.
Simirna: Görkem mi?
Bartu: Ne haltsa, gıcık tip gördüğüm yerde boğazlayacağım onu.
Simirna: Zaten çocuğu dövdün Bartu.
Simirna: O benim için değerli anlıyor musun?
Simirna: Evet seni çok seviyorum ama ikinizin arasında ki olaylar bana da yansır.
Simirna: Beni zor durum da bırakmak istemezsin değil mi?
Bartu: Tamam söz bir daha böyle bir olay tekrarlanmayacak.
Simirna: Seni seviyorum.
Bartu: Seni seveceğim.
...
Seviliyorsunuz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Redamancy | Texting
Roman pour Adolescents(Tamamlandı.) Bilinmeyen N.. : Nude at'da gözümüz gönlümüz açılsın canımın ciğeri.