Bartu: Saçma salak konuşma ağzına acı biber sürerim.
Simirna: Ya görmüyor musun? Virüs her yerde.
Bartu: Amına koduklarımın çocukları yüzünden sevdiğimizi göremiyoruz zaten sende beni harlama.
Simirna: Yarasa da yemezsin ama ha.
Bartu: Bir benim küçük bartuyu yemedikleri kaldı.
Simirna: Yerlerse şaşırmam.
Bartu: Oha Simirna kim yesin Allah için neler diyorsun böyle?
Bartu: Yesen yesen sen yersin?
Simirna: ......... senin ben
Simirna: Ya annem her yere çamaşır suyu döktü kafam uçuyor.
Simirna: İyi değilim.
Bartu: Neyse balkonundan bak bakim aşağı.
Simirna: Olum virüs var diyorum sen beni görmek için dışarı çıkıyorsun.
Bartu: Sikerim virüsü gel şuraya.
Evin önünde durmuş Simirna'nın çıkmasını bekliyordum.
''Balkona çık dedin neden kapıya bakıyorsun mal çocuk?'' fısıltıyla konuşan sevgilime bakıp kafamı salladım.
''Haklısın bebeğim.''
''Bartu hala kapıya bakıyorsun, yukarı bakar mısın?'' İyice mal olmuştum. Simirna'yı dinelip kafamı yukarı kaldırdım.
''Ya ben iyi değilim ki ne yapayım özlemim'den oluyor bunlar.'' Söylediğim sözlerle Simirna kızgın bir şekilde bağırdı, ''Başlayacağım özlemini git eve hadi.''
Dudaklarımı muzip ona bakmaya başladım beni böyle kovması üzüyordu. ''Bak bana bağırma ağlarım ha.''
''Ağlarsan ağla lan dingil herif ne yapıyorsun sen benim bahçemde?''
Duyduğum gür ve tok erkek sesiyle hızlı kafamı kapıya çevirip kayınpederime baktım. Mırın kırın etmeye gerek yoktu, omuzları dikleştirip boğazımı temizledim. ''Aman kayınpederciğim pek yaklaşmayın malum korona var. Bide siz yaşlısınız bana bulaşır filan.''
Boka batıyordum.
Batmıştım.
''Beyefendiye bak sen dayak manyağa yaparım seni. Top gibi sekersin elimi altın da.'' kızgın sesiyle hemen kafamı sallayıp onayladım.
Vallah sektirirdi.
Arkadan gelen sevgilimle derin bir oh çekip nefes aldım. Babasının kulağına bir şeyler söyleyip zorla onu eve soktu.
Kapıyı kapatmasıyla omuzlarım çöktü, ''Kızım gelmeseydi top gibi sekecektim.''
''Hak ediyorsun Bartu kalkmış dışarı beni görmeye geliyorsun tehlikeli olum.'' Omuz silkip yeniden üzgün gözlerle ona baktım.
''Bari elini tutayım.'' üzgün çıkan sesime şefkatle gülümsedi.
''Gel bende eldiven var. Eldivenli bir şey olmaz.'' hemen kafamı sallayıp eldivenleri elime geçirdim.
