The Summer Rain

7

Chanyeol Baekhyun'daki durgunluğu fark edip , dikkatini toplamak amaçlı boğazını temizledi.

"Peki şimdi ne yapacağız? " gözlerini kırpıştırarak sonunda kendine gelen Baekhyun hafifçe silkelendi. Başını karşısındakine çevirip:

"Şimdi Chanyeol sen ve ben harika bir takım olup sana ideal bir eş adayı bakacağız. Anladım ki kafanda hiçbir fikir yok. Onun için ben sana soracağım sende beğenip beğenmediğini söyleyeceksin tamam mı? "

"Ahh Baekhyun bunun için mi çağırmıştın? Bende önemli bir şey sanmıştım."

Bu lafın üzerine ağır çekimde yaklaşarak:

"Aslında Chanyeol seninle bir randevuya çıkmak için bahane arıyordum. Söyletme işte utandırıyorsun beni aptal." dedi kısa olan. Ressam'ın omzunu okşarken.

Söyledikleri yüzünden karşısındakinin gözleri sonuna kadar açılmış , donuk bir ifadeyle ona bakıyordu.

Seslice bir kahkaha ortaya koydu Baekhyun:

"Yah Chanyeol sadece şaka yaptım. Tabiki senin için buradayız. Niye bu kadar korktun ki. Ahahaha gerçekten şu an keşke yüzünü sana gösterebilseydim. Şu tipe bak."

Chanyeol hala donuk ifadesini korurken bu diğerini endişelendirmişti. Tuttuğu omuzdan sarsmaya başladı.

"He-hey iyi misin? Sadece şaka yaptım."

Daha da hızlı sarsmaya başladığı zaman sarsıntı nedeniyle donuk ifadeli olan birkaç adım gerilemiş Baekhyun'a doğru dönüp sertçe yutkunmuştu.

" S-sorun değil. Ama birdaha böyle şeyleri ani söylemesen olur mu? Bu beni korkutuyor."

"Sadece şaka yapmak istemiştim. Hassasiyetini unuttum üzgünüm."

Chanyeol Baekhyun'un üzgün ve pişman ifadesini görüp gergin ortamı dağıtmak için söze girdi:

"Dediğim gibi önemli değil. Başlayalım mı şu ideal eş işine artık."

"O-oh iyi olur. G-gel kampüsün içine doğru ilerleyelim olur mu?"

İkisi birden kalabalık alana doğru yavaşça ilerlerken ortamdaki gerginlik hissedilemeyeck gibi değildi. Birkaç dakika daha sessizce geçerken uzaktan görülen kız gurubuyla gelecekleri yere varmış gibi gözüküyorlardı. Baekhyun etrafındaki bütün kızlara göz gezdiriyor ama bir türlü aradığını bulamıyor gibiydi. Çimenlerin olduğu yöne doğru baktığında sarışın bir kızın tek oturduğunu gördü.

" Chanyeol sence şu sarışın kız nasıl?"

"Hmm. İyiymiş. Ama çok sarışın. "

"O ne demek ya? Neyse o zaman onu atlayalım az ilerisindeki kumral kız nasıl? Şu gözlüklü olan?

"Ya ne bileyim ben pek beğenemedim. Gözleri kahverengi bunun."

Baekhyun sinirle soludu.

"Chanyeol Tanrı aşkına burada kahverengi dışında göz rengi olan mı var!! "

Hızlıca gözlerini kapattı.

"Herneyse olabilir. Tamam. Baekhyun sakin ve iyi bir psikolog. Aferin Baekhyun'a. Bebeğim benim. "

Sakinleşmek için ağzının içinden bir şey mırıldanana korkuyla baktı diğeri. Gerçekten sinirlenmiş gibi gözüküyordu. Bu yüzden biraz kendini mahcup hissetti.

Yaklaşık 1 saattir kampüsün içini dolaşıyorlardı. Baekhyun her seferinde beğenebileceği ümidiyle birini gösteriyor, Chanyeol ise her seferinde illa bir kusur buluyordu. Yada kısa olanın lafını bölüyordu:

" Baekhyun şu kızın neden hiç memesi yok?"

"Çünkü Chanyeol o bir kız değil. Xiao Luhan . Tıp fakültesinden bir arkadaşım. Ve bir çükü olduğundan eminim."

"Sence de şu aşırı beyaz çocuğun gamzeleri çok derin değil mi?"

"O da Zhang Yixing. Mimarlık bölümünden."

"Woah çok havalı. Yahh Baekhyun gamzeli çocuğun yanındaki esmere bak. Koreli mi acaba?"

"O da Güzel Sanatlar'da diye biliyorum. Ama artık biz kendi konumuza baksak. Huh?

"Pardon haklısın. Omo Baekhyun şu çocuğun dudaklarına bak. Kalp gibi. "

"Yahh Chanyeol !!! Sabahtan beri gösterdiğim hiçbir kızı beğenmedin. Dakika başı kampüsteki erkek öğrencilerden bahsediyorsun. Onların özellikleri dikkatini çekiyor. Yoksa sen..."

"Yoksa ben ne ? "

"Yoksa sen beni ciddiye almıyor musun?"

"Yo yo hayır öyle birşey yok. Yanlış anladın sen beni."

Baekhyun dudaklarını büzdü. Ve ciddiyetle sola doğru eliyle gösterirken:

"Bak bu son şansımız. Git ve şuradaki kız topluluğuna sert bir erkek olduğunu belli eden cümle kur. "

"Ama ben yapamam. Y-yok olmaz. Ben kekelerim. Heyecanlanırım."

"Her şeyin bir ilki vardır. Kendinden emin bir şekilde oraya git. Hadi hadi."

Chanyeol panikle yapamayacağını söylerken Baekhyun onu takmıyordu bile. Hızlıca onu kızların arasına doğru itti.

Bütün gözler kendisine doğru dönmüşken ne yapacağını bilemez halde yere bakıyordu uzun olan. Terlemeye başlamıştı bile şimdiden. Kafasını kaldırıp baktığında küçük olanın kendisine abuk subuk hareketler yaptığını gördü. Büyük bir ihtimalle konuş demeye çalışıyordu.

"M-mer-merhaba ben Chanyeol"

Guruptan topluca bir "Selam" sesi yükselmişti.

"Ş-şey ben çok erkeksiyim ve pantolonumun içinde bir pi-pipim var."

Baekhyun guruba doğru bakarken yükselen kahkahalar sayesinde heyecanlanmıştı. Ne yani Chanyeol başarmış mıydı?..

♧ Pek içime sinen bir bölüm olmadı. Umarım beğenirsiniz. Şu an saat 00:45  baya geç oldu. Normalde hergün 2 bölüm atacağımı belirtmiştim ama bugün çok yoğundum. Kusura bakmayın.

Herşey hazır ama bu bölümü sabah sularında atacağım. Çoğunuz uyuyordur. Bildirim sesi yüzünden sizi rahatsız etmek istemiyorum.

Bana getirdiğiniz herşeyi seviyorum.

Mavi Kalın ♧