Geçirdikleri 3. günün sonunda ikili yine yere doğru oturmuş , sessizce dışarıyı seyrediyordu.
Beraber yaşamaya başladıkları günden itibaren belirli bir rutin içinde ilerliyorlardı.
Baekhyun her gün sohbet etmeye çalışıyor , tedavi hakkında konuşuyor , gözlemler yapıyor ve olabildiğince Chanyeol'un dikkatini annesi dışında yerlere yönlendiriyordu.
Büyük olanı odanın içinde tutuyor , kendisi de atıştırmalık almak için nadiren de olsa çıkıyordu.
Telefonları kapatmış , gelecek olan bütün çağrıları engellemişti.
Ressam'ın her şeyi tekrardan hatırlaması büyük bir tehlike arz ediyordu şu anlık.
Tedbiri elden bırakırsa bu durum öğrenilirdi.
Sonuç olarak Chanyeol'u akıl hastanesine yatırıp , iyileşmesi için Tanrı'ya dua ederlerdi.
Düşündüğü olayların yaşanmaması için burada , bu küçücük odada saklıyordu sevdiği adamı.
Saçmalıyordu.
Çünkü çaresizdi.
İlk defa ne yapması gerektiğini bilmiyor , sudan çıkmış balık gibi ordan oraya çırpınıyordu.
Yavaşca gözlerini kapattı.
İkisi de konuşmuyordu.
Yada birbirlerinden atak bekliyorlardı.
Bir süre devam eden essiz ortamı canlandıran eklem seslerine kulaklarını kabarttı.
Yanındaki beden sırtını dikleştirmeye çalışıyor olmalıydı.
" Doktorcuğum, son zamanlarda hep düşünürken buluyorum sizi. Saklamaya çalışıyorsunuz ama nafile. Yenildik ha ? "
" İyi gözlemlerin var deli. Ama olsun , en azından birbirimizi kazandık değil mi ? "
Ressam'a dönüp hafifçe gülümsedi kısa olan.
Fazlasıyla yorgun bir görüntüye ev sahipliği yapıyordu yüzü.
Kaybetmek bile güzel durmuştu sevdiğinde.
Gözlerinin altına kirpiklerinin gölgesi düşüyor, dudaklarına çölün kuraklığı seriliyordu.
Baekhyun bu görüntüye bakıp , saatlerce süren bir intihar mektubu yazabilirdi.
- Kirpiklerinin gölgesinde ölmek ne hoş , güzel adam.
İçindeki zehiri akıtana kadar ağla. Hiç birinin yanaklarına süzülüp canını yakmasına izin vermeyeceğim.
Küvetin içine oturup, tenimi süslediğine emin olana kadar sevişeceğim her bir damlanla.
Kirpiklerinin gölgesinde ölmek ne hoş , güzel adam.
Gözlerinin hemen altında , dudaklarına bir yaş uzakta. -
°°°°°°°°
" Ne zaman dışarı çıkabileceğim? "
" Bunu düşüneceğim."
" Ne yapacağını bilmiyorsun değil
mi? "
" Hayır , biliyorum. "
" Hyun...
Biz dünyanın adaletsizliğinden üstün değiliz. Yenildik ve bitti. "
" Hayır. Yanılıyorsun Park. "
" Hayır asıl sen yanılıyorsun Bay Byun. Her şeyi boşver ve bence sadece delir. Tavsiye ederim. Kullanıyorum ve çok memnunum."
" Ahhhh cidden...
Biraz çaba göstersen ? "
" Kaybetmek için kim çaba göstermiş ki şu dünyada? "
" Kaybetmek için çaba göstermiyoruz zaten , seni kazanmaya çalışıyoruz. "
" Şahsım adına bir çalışmada bulunmadığımı belirtmek isterim ."
" Sen beni delirtmek mi istiyorsun ? "
" Evet. "
Kısa olan sinirle göz devirip önüne döndü.
Bir arpa boyu yol alamıyordu şu inatçı adam yüzünden.
Diğeri duruma gülüp yanındakine doğru yaklaştı.
" Küstün mü ? "
Dudaklarını sarkıtıp, elini görüş açısındaki burna doğru bastırdı.
" Hayır. Şunu yapmayı kes . "
" Aishh... Bugün neden bu kadar hayır diyorsun ? "
" Peki sen neden ukalalık yapıyorsun ? "
" Hah ! Asıl - "
" Seni seviyorum Chanyeol."
Baekhyun küçük tartışmalarını bölmek için harekete geçmişti.
Chanyeol'e itirafta bulunduğu her an diğeri sessizliğe gömülüyordu.
Bir yanı bunu sevmediği için yaptığını söylesede ağır basan düşüncesi kabüllendiği yönündeydi.
Çekiniyor veya utanıyordu.
Yoksa onu öpmezdi değil mi ?
" Deli "
" Efendim küçük doktor ."
" O gün..."
" Evet o gün ?"
" Beni öptüğünde uyanıktım."
" B-ben ü-üşüdüğünü düşündüğüm için yaptım."
Ensesini kaşıyarak utangaç bir şekilde etrafına göz gezdirmeye başlamıştı Ressam olan.
" Chanyeol..."
" Hmmm..."
" Üşüyorum. "
♧ 4 defa yazdım , hiçbirini beğenmedim.
Beni mazur görün.
Yazım yanlışlarım varsa affola.
Sizi ve getirdiğiniz herşeyi seviyorum.
Mavi Kalın ♧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Summer Rain
FanfictionPark Chanyeol filofobi hastasıydı... ° ° Yaz Yağmuru gibiydi senin aşkın sevgilim. Ne soğuktu ne sıcak. Alevlerin içindeyken aradığım ferahlıktı. Öyle bir yağdın ki gönlüme ne kokun gitti ne de tenimde bıraktığın ıslaklığın. Ve bir gün kalbin taşla...