Alternatif Final

411 63 78
                                    

Hikâyenin bana ait olan tek kısmıdır. Eğer finali görebilseydin mutlu olmanı ve kendinle gurur duymanı isterdim, Annabel.


Kalp ağrısı, baş ağrısından neden farklıdır? Gecenin bir saatinde düşündüğüm tek şey bu oluyor. Ağrı kesici içtiğim halde neden ağrısı geçmiyor? İçtiğim tonlarca ağrı kesici bile geçirmiyorsa anlayın ki ben aşk sarhoşuyum. Ama bu öyle herkesle oturup içtiğimde oluşan baş ağrısı gibi değil. Kaleyi içten fetheden en büyük düşmanın ta kendisi. Önce akciğerlerimde başlıyor ağrı ve sonra en derinlerimdeki kalbe ulaşana kadar dur durak bilmiyor. Kimi zaman nefesim kesiliyor kimi zaman yaşamaya dair olan umudum. Öyleki ölmeye ramak kala yaşamın en ücra köşelerine tutunuyorum.

Sonra her gece ay ışığı altında parmaklarıma bulaşan yeşil ve sarı boyadan nefret ediyorum. Onlar bizim hikâyemizinde katilinden başka bir şey değil, gözümde. Belki de sadece suçlayacak birilerini ya da bir şeyleri arıyorum. Bilmiyorum. Tek bildiğim her gece odamdaki pencereden bakarken yıldızların gökyüzüne resmettiği Chanyeol'ü görüyorum. Kalp ağrım yetmiyormuş gibi özlem sarıyor her bir köşemi. Artık düşünemiyorum. Düşündükçe deliriyorum.

"Her şeyi boşver ve bence sadece delir. Tavsiye ederim. Kullanıyorum ve çok memnunum."

Chanyeol'ün sesi yankılanıyor zihnimde. Bir hıçkırık kaçıveriyor ağzımdan.

"Kaybetmek için kim çaba göstermiş ki şu dünyada?"

Sonra diğerleri ekleniyor. Sarsılıyorum. Sensiz geçirdiğim 14. gün sonunda ölüyorum. Ay süslüyor mezarımı, yıldızlar oluşturuyor çiçek yapraklarını. Ve ben her defasında sırılsıklam oluyorum.

"Yenilmeyeceğiz," diyorum gözyaşları bir tablo oluşturur gibi seni resmederken. Sanki daha çok kendimi inandırmak için diyorum.

Söz veriyorum, senden vazgeçmeyeceğim.

***

Bu sene kalmış olarak sayıldığım için üniversiteye gitmiyorum. Senden başka kimseyi görmek istemiyorum, Chanyeol. Sadece seni, sadece bizi istiyorum. Ellerim her zaman kullandığın fırçayı kavrarken hasretinle yanıp tutuştuğum yüzünü canlandırıyorum gözlerimin önünde. Bembeyaz tuval renkleniyor seninle ve ben ilk defa beyazı kıskanıyorum. Öyle güzel duruyorsun ki beyazın üstünde, kalbim atmayı bırakıyor ve bir müzikal oluşturuyor senin için. Beyaz tuvale seni çizmeye devam ediyorum.

Biliyor musun sevgilim? Yokluğun seni çizmeyi öğretti bana.

Ellerim ezbere bildiği her bir detayı çizmeye devam ederken senin kokunla taçlanıyor bedenim. Bunu Tanrı'dan gelen bir lütuf olarak kabul ediyorum. Hayır, bu gece ağlamayacağım. Bu gece seninle, sana sarhoş olacağım.

Öyleki her şeyi unutacak ve sadece senin olacağım. Ruhlarımız birbirleriyle bütün olsun bu gece. Ben Tanrı'nın yeryüzünde yarattığı cehennemde yanmaya hazırım.

Kirpiklerinin ucuna yıldızlar takılmış sen, beni cehennemin ortasında bile sırılsıklam ederken.

***

Aradan kaç gün, hafta, ay geçti bilmiyorum. Tek bildiğim hâla hikâyemizin yarım kaldığı yerde seni beklemeye devam ettiğim. Bu süreç içerisinde gelen herkesi reddediyorum. Ben diğerleriyle değil seninle görüşmeyi istiyorum. Onlar seni benden alan hırsızlardan başka bir şey değil. Yinede bir noktada mutlu oluyorum. Çünkü aşkta hâla biz galibiz.

Beni unutmadın değil mi? Hâla bana aşıksın değil mi Chanyeol?

Odanın her bir karesi seni çizdiğim tuvallerle dolup taşıyor ama ben yeniden çizmeye başladığım sana soruyorum. Evet dediğini duyar gibiyim. Ama ses tonun hafızamda silikleşmeye başladığından dolayı gözlerimin dolmasına engel olamıyorum.

The Summer RainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin