Forgive me

1.2K 100 16
                                    

2 gün sonra...

Soo Bin'den

Min Ji ile birlikte her zaman kafamızı dağıtmak için geldiğimiz kafeye gelmiştik.

Olanları biliyordu.

Sadece Taehyung ile olan kavgamızı anlatmıştım.

"Tae neden böyle bir şey yapsın ki?"

"JiJi sen bana inanmıyor musun?"

"Ne alaka kızım ya? Seninde hapiseye girdikten sonra İQ seviyen düştü ya."

"Kafamı kaldı bende. Daha vampir olmaya alışamadım. Kolay bir şey değil."

"Biliyorum. Bende senin zamanlarında alışamıyordum. Sonra her şey kendiliğinden düzeldi."

"Sende mi vampirsin?"

"Evet sen ne sandın?"

"Offf ya. Artık ağlamak üzereyim. Bıktım. Yeminle bıktım."

"Ağla güzelim ağla. Rahatlarsın."

"Offf. JiJi çok acımasızsın yaaaa."

Oturup ağladım çocuk gibi.

"Seni aradımı hiç?"

"Evet. Tokat atıp eve gittiğim gün 23 defa aramıştı. 54 tane de mesaj yazmıştı. Hatta dün eve bile geldi. Tabii ki kapıyı suratına kapattım. Sonra yine aradı mesaj falan attı yinede bakmadım."

"Kızım sen hasta mısın?"

"Hayır ben gayet iyiyim. Ben bana güvenmeyen biriyle birlikte olamam. Bunu benden iyi biliyorsun."

"Biliyorum da. Çocuk onca şey yapmış. Böyle kötü oldu."

"İyi oldu ona. Chanyeol benim arkadaşım. Benim onu sevdiğimi bile bile nasıl böyle bir şey söyler. Sana bunu Yoongi yapsa ne yaparsın? Sen benden de beter ederdin. Ben hapishaneye onun için girdim ki oradan çıktıktan sonra kalan zamanımı onunla birlikte geçireyim. Ama her seferinde hayat bizi ayırıyor. Belki de böyle olması daha iyi."

"Soo Bin. Kendine gel. Sen böyle değilsin. Ne oldu Taehyung'a aşık olan Soo Bin'e?"

"Ben ne zaman mutlu olacağım JiJi? Bıktım artık. Hayat benim yüzüme ne zaman gülecek?"

"Bak guzelim. O sana ne derse desin. Sen onu seviyorsun. Öyle değil mi. O sana ister desin ki sen Seokjin ile sevgilisin. Alınma. Erkek milleti böyle işte. Odunluktan başka bir şey yapmıyorlar."

"Salak. Seokjin benim abim."

"Biliyorum. Yani erkek milleti. Onlardan her şey beklenir."

"Haklısın. Ama biraz süründürmekten bir zarar gelmez. Öyle mi JiJi?"

"Aynen öyle."

JiJi ile bir kaç dakika oturduktan sonra eve gitmeye karar verdik.

Bende eski eve gitmeye karar verdim.

Gidip biraz resim çizsem iyi olur.

Evin kapısını açacaktım ki biri bileğimi tuttu.

Elin sahibine baktığımda Taehyung'un olduğunu gördüm.

"Bırak bileğimi."

"Nedenmiş o?"

"Bilek benim bileğimde ondan."

"Ne olmuş senin bileğinse?"

"Ya sabr. Taehyung lütfen git."

"Ben gitmiyorum."

"Taehyung lütfen."

Elimi kapının kulpundan çekip kendisi kapıyı açtı.

"Geç içeri."

"Geçmezse ne yaparsın?"

"Güzelim. Ne diyorsam onu yap. Tamam mı aşkım?"

"Pislik herif."

"Bende seni çok seviyorum hayatım."

Ters bir bakış atıp içeriye girdim.

Arkamdan oda girdi ve kapıyı kilitledi.

"Neden kapıyı kilitledin?"

"Canım öyle istedi. Geç otur konuşacaklarımız var."

"Ben hiç bir şey konuşmak zorunda değilim."

"Zorundasın."

"Nedenmiş o?"

"Öyle. Şimdi geç otur."

Oflaya oflaya geçip masada oturdum.

"Dinliyorum."

"Aşkım. Lütfen beni aff et. Ben sana öyle demek istememiştim. Biliyorsun ben kıskançlığı hastalığa çeviririm. Lütfen aff et beni birtanem. Ben seni çok seviyorum."

Bana öyle bakıyorduki neredeyse ağlayacaktım.

O gözlere ben nasıl hayır diye bilirim ki.

"Ama kalbimi kırıyorsun her seferinde."

"Biliyorum. Bak bir daha yapmayacağım söz veriyorum."

"Bir daha beni dinlemeden kendin karar verme."

"Tamam sevgilim. Yeterki sen Beni aff et."

"Aslında seni biraz süründürmek istemiştim. Ama sen böyle bakınca kalbime söz geçiremiyorum."

"Yani bu aff ettiğin anlamına mı geliyor?"

"Evet sevgilim."

Birden beklemediğim şekilde bana sarıldı ve güzel çikolata dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Seni seviyorum vampirim.

Sevgilerle AnGel.

Singularity || KTH ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin