Let's begin

955 90 6
                                    

2 gün sonra.

Aradan iki gün geçmişti.

Bu iki gün bana iki yıl gibi geldi.

Taehyung'un bana yabancıymışım gibi bakışları her gün ölmeme sebep oluyordu.

Ama bu benim suçumdu.

Kendimi onun beyninden ben silmiştim.

Chanyeol onun hafızasını geri getirmem için bana yardım ediyordu.

Ama zor olduğu için biraz uzun sürüyordu.

Bende hızlı öğrenmeye çalışıyordum.

Bu gün aslında vampir yarışları olması gerekti.

Ama yeni vampirlerin geldiği için yarış 5 gün sonraya ertelendi.

Bende fırsattan istifade Chanyeol ile gücüm üzerinde çalışıyordum.

"Bu söylediğimi her zaman sana söylüyorum ve yine söylüyorum. Sen Taehyung'un hafızasını iki yolla yerine getire bilirsin. 1. Onu yeniden kendine aşık etmek. 2. Güç kullanarak."

"Öncelikle bu gücümü kontrol etmeyi başarayım. Sonra orasına bakarız. Aslında birinci seçenek bende geçerli olmayacak. Çünkü yüzüme bile bakmıyor. Bana yabancıymışım gibi davranıyor. Bende bu yüzden kendimi kötü hiss ediyorum "

"Bir şekilde başara bilirsin. İki günde çok şey atlattın. Çok şey öğrendin. Eminim bunu da atlatacaksın. Sen çok güçlüsün. Taehyung'un kaderinde sen, senin kaderinde Taehyung var. Eminim ki siz yeniden birlikte olacaksınız."

"Umarım."

"Soo Bin."

"Efendim."

"Benim sana bir şey itiraf etmem gerek."

"Ne itiraf edeceksin?"

"Aslında ben hapishanede seninle bilerek tanıştım. Benim hapiste olduğum doğruydu. Ama Taehyung ile yakın arkadaşız ve benim sana göz kulak olmamı söyledi. Ama onun arkadaşı olduğumu bildirmeden. Bende sana mecburen yalan söyledim."

"Anladım. Tae istediği için yalan söyledin. Arkadaşlar ne güne duruyor."

"İnan bende sana yalan söylemek istemezdim. Ama Tae istedi. Bende onu kıramadım."

"Önemli değil. Anlıyorum seni. Bir keresinde ben Min Ji okulda kaçtığında yalandan midesinin ağrıdığını söylemiştim. Sonra yalanım ortaya çıktıktan sonra babam beni öldürüyordu."

"Hadi ya. Nasıl ortaya çıktı peki?"

"Ertesi gün okula geldik. Öğretmen neden derste olmadığını söyledi. Oda rahatça kaçtım dedi. O zaman lise 2 de falandık. Birde baktım ki öğretmen bana öldürecekmiş gibi bakmaya başlamış. O zaman saklanmak için fare deliği aramaya başladım. Sonra müdüre haber verdiler. Müdür babama haber verdi. Babam tam bir ay telefonumu aldı vermedi. Üstüne öyle sözler söyledi ki dövmesini tercih ederdim."

İkimizde kahkaha atarak gülüyorduk.

Gülmekten gözümüzden yaş geliyordu.

Deli gibi boş boş gülüyorduk.

Sonunda gülüşmemiz bitti.

"Artık hafızadan silme gücünü doğru düzgün kullana biliyorsun. Şimdi sırada. Hafıza yerine getirme gücünü öğrenmenin zamanı geldi. Ama bu çok zor. Başara bileceğinden emin misin?"

"Eminim. Her yolu denemeye hazırım."

"Tamam. Hadi o zaman başlayalım."

"Başlayalım."

Sevgilerle AnGel.

Singularity || KTH ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin