Hala oturduğum yerde kalmıştım.
Kaç saat geçmişti bilmiyorum.
Ama saatlerce ağladığımı ve bu ağlayışımın dinmediyini biliyordum.
Sonunda pes ederek yerimden kalktım.
Sinirliydim.Ve sinirimi çıkaracak bir şey arıyordum.
Bitkin düşmüşdüm. Bu yüzden hiç bir şey yapamıyordum.
Ayaklarımı yere sürüye sürüye salona geçtim ve kendimi koltuğa attım.
Sadece boş boş tavana bakıyordum.
Sonra baktığım yerde bulanıklaştı.
Bu da yine ağlayacağımın göstericisiydi.
Gözlerimden yaşlar firar ediyordu.
Yorulmuştum.
Her şeyden, her kesden.
O kadar yorgundum ki bu kadar yalanların içinden birini bile kaldıramazdım.
Biraz daha boş boş dolu gözlerle tavana baktım.
Çok geçmeden kapı açıldı.
Başımı kaldırıp bakacak halim yoktu.
Gelen Taehyungdu.
Bunu burnuma gelen erkeksi kokusundan anlamıştım.
Buna adım gibi emindim.
Yanıma geldi ve dizlerinin üstüne çöktü.
Çok geçmeden ellerini saçlarımda hiss ettim.
Lütfen böyle yapma....Sen böyle yaparsan sana kızamam ki..
"Dokunma bana!"
"Hayatım. Lütfen böyle şeyler yapma. Biliyorum yaptığımız çok yanlıştı. Ama hepsini senin için yaptık. Lütfen bizi de anla."
"Yoruldum. Hem de çok yoruldum. Ben daha 19 yaşındayım ve derdim yaşımdan büyük. Neden her şey benim başıma geliyor ki? Bir gün ölümden dönüyorum bir gün yeni yalan öğreniyorum. Bunların hangisi doğru? Hiç biri."
"Biliyorum. Çok haklısın. Lütfen bizide anla. Bize hak ver. Mecburduk. Senin için, senin gelecek hayatın için."
"Benim gelecek hayatımın olacağını zan etmiyorum. Çünkü ölümle burun burunayım."
"Lütfen öyle söyleme. Bir yolunu bulacağız."
"Hiç bir yol yok. Bunu sende bende ikimizde iyi biliyoruz. Boşuna umutlanmaya gerek yok."
Dedim ve yerimde dikleştim.
"Bak. Benim bir fikrim var. Yarın konsey üyeleri beni görev için iki saatlik buradan yollayacaklar. Yarın ben geldikten sonra konseye gideriz. Elbet ki onlar bir çözüm yolu bulacaklar. Ne dersin?"
"Bilmiyorum."
Hiç bir şey bilmiyordum.
Onlara bu kadar kırgınken nasıl güvenirim bilmiyorum.
Birden Taehyung'un bana sarılmasıyla düşüncelerimden çıktım.
"Merak etme güzelim. Her şey çok iyi olacak. İkimizde mutlu olacağız."
"Umarım dediğin gibi olur."
Ölmek istemiyordum.
Ölümden korktuğum için değil.
Taehyungdan ayrı kalacağım için istemiyorum.
Ölüm haktır.
Her kes bir gün ölecek.
Ama o zaman sevdiklerinizi bırakmak zor olacak.
Beklemediğiniz anda bırakmak zorunda kalacaksınız.
Bu da ikinci kez ölmenize neden olur.
"Ölmek istemiyorum. Seni bırakıp gitmek istemiyorum."
"Ölmekden konuşma lütfen. Sen yaşayacaksın."
"Umarım öyle olur."
"Beni aff ettin mi?"
"Ömrümün son günlerini yaşıyorum. Bu dünyadan kin götürmek istemiyorum."
"Aptal aptal konuşma. Sana bir şey olmayacak."
"Nereden biliyorsun?"
"Soo Bin lütfen aptal aptal konuşma. Hadi biraz dışarı çıkalım hava al. Sen evde dura dura delirdin."
"Canım istemiyor. Ama ne yapalım. Sensin artık."
"Tamam. Kalk."
Yazardan
Taehyung ile Soo Bin evden çıktılar.
Ama bir şeyi bilmiyorlardı.
İkiside izlendiklerinden bihaberdiler.
Soo Bin'i bulmuşlardı.
Taehyung Soo Bin için çok endişeleniyordu.
Soo Bin ise artık ölümü kabullenmişti.
Sevgilerle AnGel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Singularity || KTH ✓
Vampireangst! Beni yanlızlığımdan kurtardığın için teşekkür ederim vampirim. Başlangıç: 30.06.2019 Bitiş: 03.01.2020