Geceyi sabaha kadar Taehyungla birlikte dışarıda geçirmiştik.
Taehyung sabah gideceyi için eve gelmeden direkt konseye gitmişti ben de eve dönmeye karar verdim.
Evde yalnızdım. Bu yüzden çok sıkılıyordum.
Ne kadar Jungkook'u yanıma göndermeye çalışsada istememiştim
Bizimkilere kızgındım bu yüzden çağırmak istemiyordum.
Babamsa işteydi.
Başımı katacak hiç bir şey yoktu.
Sonunda kendimi koltuğa attım ve tavanı izlemeye başladım.
Yapacak hiç bir şey yoktu.
Sonra aklıma öleceğim geldi.
Gerçekten ölümle burun burunayım.
Her an öle bilirim.
Sonra burnuma yanık kokusu gelmeye başladı.
Hızlıca yerimden doğruldum ve mutfağa doğru koştum.
Böyle bir manzarayla karşılaşmayı beklemiyordum.
Hayır olamaz!
Ben şimdi ne yapacaktım?
Alev gittikce evin her yanını sarıyordu.
Çıkış yolum kalmamıştı.
Dört tarafım alevle sarılı şekilde evde sıkışıp kalmıştım.
Galiba ölüyordum.
Demek ki buraya kadarmış.
Yazar'dan
Aradan iki saat geçmişti.
Taehyung ise görevini bitirip eve dönüyordu.
Eve doğru yaklaştığında yanık kokusu alamaya başladı.
Korktuğu şeyin olmasını istemiyordu.
Adımlarını hızlandırarak eve doğru koşmaya başladı.
Evin önüne geldiğinde gördüyü şeyle gözleri şokla açıldı ve dolmaya başladı.
Ev alevler içinde yanıyordu.
Ayakları artık onu tutmuyordu. Göz yaşları ise gözlerinden resmen firar ediyordu.
Birden dizlerinin üstüne çöktü ve bağırarak, hıçkırarak ağlamaya başladı.
Onu kayb etmek istemiyordu.
Sevdiğini kayb etmek istemiyordu.
Ama artık çok geçti.
Buna kabullenmek zorundaydı.
Ama kabullenemiyordu.
Onu seviyordu. Öyle seviyordu ki onun için kendisini ölüme yollardı.
Bir tek onun yaşaması için.
Soo Bin.
Bu isim Taehyung'un hayatını değiştire bilecek tek isimdi.
Taehyung son kez Soo Bin'in duyamayacağını bildiği halde son sözlerini söylemeye başladı.
"S-seni ç-çok s-seviyorum. V-ve hep s-seveceyim."
Taehyung'un hıçkırıklarını, bağırışlarını, haykırışlarını hiç kimse duymuyordu.
Taehyung son kez yanıp kül olmuş eve sulu gözleriyle baktı.
"Ö-özür d-dilerim s-sevdiğim. S-seni k-koruyamadığım i-için."
1 yıl sonra
Taehyung elindeki taze çiçeklerle mezarlığa doğru yürüyordu.
Son bir yılda her şey çok değişmişti.
Değişmeyen tek şey vardı.
O da Taehyung hala Soo Bin'in yokluğuna alışamamış olmasıydı.
Her gün buraya elinde Soo Bin'in en sevdiyi çiçeklerle gelirdi.
Bu günde o çiçeklerle birlikte gelmişti.
Dün getirmiş olduğu çiçekler artık neredeyse solmuştu.
Solmuş çiçekleri eline aldı ve bir kenara koydu.
Diğer elindeki canlı ve taze çiçekleri soğuk mezarının üzerine koydu.
Sonra ellerini soğuk toprağa koydu.
Sanki böyle yaparken Soo Bin'e dokunuyormuş gibi hiss ediyordu.
Toprak onun için çok güzel kokuyordu.
"Toprak, sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar sevgilim? Bir yıl oldu. Sen beni bırakıp gideli tam bir yıl oldu. Keşke seni o evde yalnız bıramasaydım. Ölsekte birlikte ölseydik. Çok çabuk gittin ama biliyor musun?"
Yine ağlıyordu. Elinin tersiyle göz yaşlarını siliyordu.
"Seni çok özlüyorum be sevgilim. Neden beni biçare bıraktın? Şimdi seninle ne güzel anlar yaşıyorduk."
Eli toprağın her bir noktasını okşuyordu.
"Artık yaşayamıyorum. Sensiz yaşayamıyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Seni istiyorum. Seninle az da olsa geçirdiğim günleri istiyorum. Senden bana kalan tek şey sevgin oldu. Tertemiz kalbinle bana beslediğin sevgin oldu. Ben seni haketmiyordum. Senin kimi saf temiz birini haketmiyordum. Belkide seni haketmediğim için tanrı seni benden ayırdı. Ve beni sonsuz üzüntüye itti. Sen benim kalbimde bitmeyen bir sevgi doğurdun. Keşke birlikte ölseydik ve diğer dünyaya birlikte gitseydik. Seni her şeyden çok seviyorum birtanem. Ve sana söz veriyorum. Eğer bir gün senin yanına gelirsem, sana öyle sarılıcam ki bir daha bırakmıycam. Çünkü seni bir kez bıraktım. İkinci kez bu yalnışı yapmıycam."
Taehyung durmak bilmeyen göz yaşlarını siliyordu. Ama her sildiğinde o göz yaşlarının yerini yenisi dolduruyordu.
Oturduğu yerden kalktı ve üzerini silkeledi. Gitmeden önce her zaman söylediyi sözü söyledi.
"Özür dilerim."
Gitmişti.
Soo Bin'in gülen yüzü, Taehyung'un aşık olduğu güzel kalbi, Taehyung'un öpmeye doyamadığı güzel dudakları, güldüğü zaman küçülen gözleri, ipek gibi saçları ve Taehyung'u öldürecek türden olan güzel kokusu.
Hepsi gitmişti.
İşte sevgi böyle bir şeydi. Sevdiğini istemediğin bir zamanda kaybettirirdi.
Tanrı her zaman sizi sevdiklerinizden vurarak vurmaya çalışır.
Ve her seferinde başarılı olur.
Bu yüzden sevdiklerinize yalan söyleyip onları kırmayın.
Çünkü toprak aldığını vermiyor...
Sevgilerle AnGel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Singularity || KTH ✓
Vampireangst! Beni yanlızlığımdan kurtardığın için teşekkür ederim vampirim. Başlangıç: 30.06.2019 Bitiş: 03.01.2020