Singularity || KTH ✓

Selfish

Soo Bin'den

Taehyung ile yine her zaman ki gibi eski evde oturup konuşuyorduk.

Artık neredeyse vampirler hakkında her şeyi öğrenmiştim.

"Bir kaç güne falan vampir gruplarının arasında geçirilecek oyun olacak. Sen ve Min Ji büyük ihtimalle bizim gruptan olacaksınız."

"Sizin grupta kim var?"

"Seokjin hyung, Yoongi hyung, Hoseok hyung, Namjoon hyung, Jimin hyung, Jungkook ve ben."

"Anladım. Baya kalabalık olacağız anlaşılan."

"Biz neyiz ki. Chanyeol varya yakın arkadaşın. Onların qrupu normal 9 kişi. Biz siz geldiğiniz için 9 kişi oluyoruz."

"Peki bu oyunlar nasıl oynanıyor?"

"Şimdi farklı görevler veriliyor. Bu görevleri yapmak zorundasın. Orda 50 den çok grup oluyor. Ama sona 2 grup kalıyor. Ormanın farklı yerlerine avlar koyuyorlar ve en çok av yakalayan grup kazanıyor. Böyle basit olduğunu düşünme çok zor. Büyük ihtimalle ikişer ikişer ayrılacağız."

"Peki nasıl görevler veriliyor?"

"Güçlerini kontrol etme yeteneği falan. Ama hatırlatırım güçlerini hiç bir grup üyelerinin üzerinde kullanmayacaksın. Hile sayılıyor çünkü. Ağır cezası var ve oyundan o dakika atarlar. Hapishaneden de yeni çıktın.Biliyorum sende o güçlerini bilip bilmeden birilerinin üzerinde kullanmak alışkanlık."

"Yazıklar olsun. Ben ne yaptım ya. İyilikte yaramıyor."

"Tamam aşkım. Bir şey demedim."

"Peki siz Chanyeol olduğu grupla düşman mısınız?"

"Hayır. Aksine arkadaşız."

"Ya. Öyle mi? Peki neden ben hapishaneden çıktığımda Chanyeol ile aramda bir şey olduğunu düşündün?"

"Soo Bin. Ben çok kıskanç biriyim. Hemde aşırı kıskancım. Yani aptallık ettim işte. Biliyor musun seni başkasıyla görmek benim zoruma gidiyor. Ben bencilim. Benim olanı benden başka kimse alamaz."

"O zaman sana bundan sonra Bencilim diye bilir miyim?"

"Ben seninim. Sende benimsin."

"Sen benimsin. Bende seninim."

Tae ile bir birimize o kadar sıkı sarılmıştıksa nefesimiz kesilecekti neredeyse.

Ama bu romantik anın içine edenler olmalı değil mi?

Tabii ki de evet.

Ben anlamıyorum. Bu vampir konseyi bizi rahat bırakmadı.

Baykuşları ne istiyor ya bizden.

"Offf. Ya. Her seferinde güzel anın içine eden çıkıyor ha." dedi Tae.

"Haklısın.Yine mesaj mı yolladılar acaba?"

Tae baykuşun yanına yaklaştı ve ayağındaki bükülmüş kağıdı aldı.

Tae okumaya başladı.

"Ne yazıyor sesli okusana."

"Tamam okuyorum."

"Bir zahmet artık."

"Merhaba Kim Taehyung. Grupunuzun lideri sen olduğunuz için bu mektubu sana yolladık. Grupunuza Kim Soo Bin'i ve Min Jin'i ilave ediyoruz. İki gün sonra gerçekleşecek olan vampir yarışlarında 7 değil 9 kişi olarak yarışacaksınız. İyi şanslar."

"Şimdi JiJi ile ben sizin gruptayız öyle mi?"

"Evet. Aynen öyle güzelim."

"Şimdi ne yapıyoruz?"

"Çocuklara haber vermemiz gerek."

"Tamam. O zaman ben Min Ji'ni arayayım."

"Tamam."

Min Ji'e de haber verdikten sonra bizimkileri beklemeye başladık.

10 dakika sonra hepsi burada oldu.

"Evet. Şimdi her kes burda olduğuna göre başlıyorum. Biliyorsunuz ki iki gün sonra gruplar arasında yarış var. Burada bize iki kişi daha katılacak. Soo Bin ve Min Ji. Şimdi ise provalara başlayalım. Soo Bin sen benimle geliyorsun."

"Tamam başımın tatlı belası."

"Evet sevgilim. Hadi güçlerini geliştirelim biraz. Ne dersin?"

"Tamam. Peki kimin üzerinde kullanacağım?"

"Benim."

"Ne?"

"Ben ciddiyim."

"Yok yapamam sevgilim. Korkuyorum."

"Neden korkuyorsun?"

"Sana zarar vermekten."

"Korkma. Bana bir şey olmaz."

"Öyle mi diyorsun?"

"Öyle diyorum."

Dudağıma küçük bir buse kondurdu.

"Sana güveniyorum. Hadi yap şunu."

"Offf. Ergen sevgililer gibi davranmayı kesin artık ya." dedi JiJi.

"Ya sen oradan bizi mi izliyorsun." dedi Tae.

"Yok canım. Ne izlemesi. Sadece gözüm kaydı."

"Tamam. Tamam. Hadi işine."dedi Tae.

JiJi gittikten sonra Tae bana döndü.

"Hadi. Yap şunu."

"Tamam."

Sevgilerle AnGel.