sürekli kıyafetlerini çalman onu özlediğini düşündürürdü. seni kendi kıyafeti içinde gördüğünde telefonunu çıkarır ve mükemmel anı yakalardı. ya çok güzel görüneceksin ya da patates gibi görüneceksin. ama nasıl göründüğün onun umrunda değil.
"çocuklar ne kadar sevimli olduğuna bakın"
telefonundaki yeni resmini gösterdiğinde, yanında olduğun için bir top gibi içine kıvrılırdın. çocuklar, kıkırdamalar eşliğinde, ne kadar sevimli olduğunu söylerlerdi. ama sen hangi resmin olduğunu biliyordun ve kesinlikle çekici değildi.
"hey, sorun ne - güzel bir resim" sana gösterirdi.
"yolunmuş çıplak bir kuşa benziyorum" derdin. tüm odadakiler yorumuna gülmeye başlarken, chan'da uzaklara bakıyor olurdu. chan dışındaki herkes ne demek istediğini anlayabiliyordu. o sadece sana aşık.
"ohhh ... eh, sen benim yolunmuş çıplak kuşumsun" der ve sana sarılırdı.
"eww, bu kulağa yanlış geliyor" kendini ondan çekmeye çalışırken bağırırdın. başarısız.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
minho
bu çocuk ondan aldıklarını geri çalardı. kıyafetlerini üstünde gördüğünde sızlanırdı. ama içten içe seni öyle görmeyi çok seviyor. dolabını kapatırken birden bağırırdı.
"y / n"
"oh! korktum minho. ne oldu?"
"kazağım güzelim. kolunu gördüm, yine çalmışsın."
"pffff, evet, hayır - ne demek istediğin hakkında hiçbir fikrim yok"
odanın diğer tarafına bakarak, kulağının arkasına birkaç saç teli koyardın.
"gerçekten mi. öyleyse o kol neydi? " sana muzip bir şekilde baktığında, eline doğru uzanırdı ve sanki şaşırmış gibi gülmeye başlardın.
"ah kim bilir oraya nasıl girdi. bu çok garip."
örtü altına girmeye çalışırken, erkek arkadaşın tarafından durdurulurdun.
