Chan, seni ilk kez gördüğünde ağlamayacağına dair kendine söz verirdi, ama orada, ilk defa tam önündeydin ve yanaklarından gözyaşları düşerdi.
Seni görünce sana en büyük sarılmasını verirdi. O kadar sert sarılırdı ki hafifçe yukarı kalkardın.
"Channie, nefes alamıyorum!" acı içinde konuşurdun.
"Özür dilerim," bellerinde olan elini gevşetir ve büyükçe gülümserdi. "Sadece, mmm çok şirin görünüyorsun."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
「Minho」
Sen ve Minho, üniversitenin Japonya, Tayland ve Kore seçeneği ile birlikte, büyük bir yurtdışında eğitim programı sunduğunu öğrenmeden yedi ay öncesinde tanışmıştınız.
Kore. Gitmek istediğin tek yer. Minho'nun evi, yerleşmiş olduğun yurttan sadece birkaç blok ötedeydi.
Programı yüzünden buluşmak için en uygun zaman akşamüstü pratikten sonraydı. Karanlıkta sana doğru yürüdüğünde kalbin yerinden çıkacakmış gibi atardı.
Keşke Minho'nun yüzündeki görüntünün fotoğrafını çekebilseydin. Ağlamaya başlardı. Sana verebileceği en sıkı kucaklamayı verirdi.
"Burada olduğuna inanamıyorum."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
「Changbin」
Ona sürpriz yapmak istediğin için çok heyecanlıydın. Sen ve Binnie neredeyse bir yıldır çıkıyordunuz ve bu gerçekten zorlaşmaya başlamıştı. Başlangıçta bir oyun gibiydi. Onun programı yüzünden, birbirinizle ne zaman konuşabileceğiniz ve mesajlaşabileceğiniz planlanmış gibi belliydi.
