Chan, sana doğru biraz daha eğildi. Başını omzunda rahat bir şekilde dinlendirirken fiziksel olarak bir lapa gibi eridiğini hissediyordu. Kolların ona sıkıca sarılmıştı, ellerin yavaş ve yumuşak bir şekilde sırtında aşağı yukarı hareket ediyordu. Chan o an hiç bu kadar güvende hissetmemişti; sanki dünyadaki her şey yolundaymış gibi kollarında olma hissi onu korunmuş hissettiriyordu. Yüzünü omzuna daha da yaklaştırarak senden içten bir kahkaha kazandı.
''İyi misin bebeğim?'' sordun.
Chan sözlü olarak yanıt vermedi, sadece yumuşak bir şekilde mırıldandı. Başının üstüne küçük bir öpücük koyduğunda, seni mümkünmüş gibi sıkıca kavradı. Bu anın bitmesini asla istemedi; Ona çok sevildiğini hissettirdin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minho
/Ona Çiçek Ver\
Bebeğine buketini uzattığın an Minho'nun yüzü kırmızıya döndü. Özel bir şey yapmamıştı, grup hiçbir şey kazanmamıştı, bu bir yıldönümü değildi. Ona çiçek vermen için bir neden yoktu.
Onun kafa karışıklığını hissederek, "Eve yürürken seni düşündüm, yani burada"
Kırmızı bir yüzle Minho çiçekleri senden aldı. İkiniz geçen hafta çiçeklerin anlamlarına bakıyordunuz çünkü Minho annesine bir buket hediye etmek istemişti. Sevdiği çiçekleri aklında tutmuştun ve aralarından birini almıştın. Minho, kıpkırmızı bir yüzle sana doğru yürüdü.
"Teşekkür ederim bebeğim, çok güzeller," diye mırıldandı, alnına bir öpücük bastırarak. Kalbi sıcaktı ve sevgiyle doldu. Seni sonsuza kadar seveceğine emindi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
