1 - new brother-in-law

18.2K 799 456
                                    

Jendeuk:Lili biz çıktık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jendeuk:
Lili biz çıktık.

Mesajı alır almaz dolabın kenarında duran çantamı alıp, merdivenlerden inerken Chaeyoung'a seslendim. "Ben hazırım Chae!" Genellikle evde kahvaltı yapmadığımız için direk ayakkabılarımı giymeye başladım. Okulda bir şeyler atıştırmayı planlıyordum.

"Hadi ama Chaeyoung, biraz daha oyalanırsan geç kalacağız. Hem bir saat erken kalkıp hazırlansana, her seferinde böyle oluyor!"

Chaeyoung hiçbir zaman tam zamanında hazırlanamazdı. Onun bir saat erkenden uyanıp hazırlanması benim sayısalı anlamama denk geliyordu. Chae hep bekleten, ben ise bekleyen taraf olurdum. Ama bu sefer biraz daha oyalanırsa fazlasıyla geç kalacaktık ve bir şeyler yiyemeyecektik. Ki, bu benim en son istediğim şey olurdu. Hassas bir mideye sahiptim ve kahvaltı yapmazsam kolay bir şekilde midem bulanmaya başlardı.

Pencereden gördüğüm, havayı kaplayan kara bulutlar yağmurun ve evden çıkmamız gerektiğinin habercisiydi. Şayet, Chaeyoung biraz daha oyalanırsa hava daha da bozacaktı. Merdivenden gelen adım sesleriyle başımı çevirdim. "Geldim geldim, hadi hazırsan çıkalım." Tanrım şükürler olsun!

Hemen önüme geçip ayakkabılarını giymeye başladı. "Lisa montumu verebilir misin?" İkimizinde montunu aldıktan sonra evden çıktık. Ailelerimizin yarı yarıya bölüşerek aldığı ortak arabamıza doğru ilerlerken telefonumu açıp saate baktım, şükürler olsun ki yetişiyorduk. Arabayı ben kullanacağım için sürücü kısmına yerleştim, zaten genelde ben kullanırdım. Chaeyoung genellikle müzik açar veya kendi telefonuyla uğraşırdı. Tabii birde pek iyi bir sürücü olmadığı gerçeği vardı fakat bunu duysa itiraz edeceğine emindim.

Kısa süren yolculuğumuzun ardından arabayı park edip okuldan içeri girdik. Adımlarımız kafeteryaya çevrilmişti bile. Kapısından girmemizle beraber bakışlarımızı etrafta gezdirdik, kızları arıyorduk. "Lisa bak oradalar." Chaeyoung'un dediği şeyle beraber gösterdiği yere baktım.

Jennie oturdukları masada hararetle Jisoo'ya bir şeyler anlatıyordu. Asıl tuhaf olan ise çapraz masada arkadaşlarıyla oturan Yoongi'nin, Jennie'ye bakıp arkadaşlarının dedikleriyle sırıtmasıydı. "Chae ben mi yanlış görüyorum yoksa üç senedir ayarlamaya çalıştığımız Yoongi, Jennie'ye mi bakıyor?" Chaeyoung bu dediklerimle birlikte çoktan Yoongi'de olan bakışlarını benimkilerle buluşturdu.

"Koş!"

Seri bir şekilde Jennie ve Jisoo'nun yanına ulaşmamızla soluklanmadan lafa daldım. "Ben mi yanlış görüyorum yoksa Min Yoongi sana mı bakıyor Jennie?" Chae bu dediklerimle birlikte atladı. "Kesin bir şey oldu dimi, ama ne oldu? Hadi anlat hemen!" Jennie ve Jisoo'nun ise bizim bu aceleci tavrımıza yaptıkları tek şey gülmekti. Kaşlarım bir şey söylememelerinden dolayı çatılırken ayağımla bir ritim tutturdum, heyecanlı veya gerginken yaptığım rutin bir hareket olmuştu bu.

"Ya niye gülüyorsunuz anlatsanıza artık!" Chaeyoung'un dediklerini başımı sallayarak onayladığımda ikisi gülmesini kesmiş, yüzlerinde kalan tebessümle bakışlarını bize doğru çevirdiler. "Bir şey değil, bir çok şey oldu." Jennie'nin masaya yaklaşarak fısıldamasıyla beraber Chaeyoung ve ben daha fazla tahammül edememiş, kafeteryanın ortasında çığlık atmıştık. Pekala sesimiz biraz fazla çıkmış olabilirdi fakat ne yapalım, adrenalin fazla gelmişti.

dimple / liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin