Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Chaeyoung'dan
Yanımdaki sandalyenin çekilmesiyle beraber bakışlarımı o tarafa çevirdim. Jimin gelmişt- Ne?
Jimin yanımda oturuyor. Park Jimin yanımda oturuyor! Siktir.
"Neredeydin oğlum?"
"Geldik işte Tae, ne oldu bensiz yapamıyor musun?" Dudaklarını büzmesiyle Taehyung yüzünü buruşturdu. Senin o büzüştürdüğün dudağın- Saçmalama Chae.
"Siktir git." Onların bu hallerine gülerken Jimin bana döndü ve sandalyesini benimkine doğru yaklaştırdı. "Naber Chaeyoung, seninle de pek konuşamıyoruz?"
Ah, Chaeyoung diyen dudaklarını y- Kendine gel ve uslu bir kız ol Park Chaeyoung.
"İyidir sen? Eğer daha erken gelseydin rahatlıkla konuşabilirdik." Aferin Chaeyoung böyle devam. Dudaklarında beliren sırıtışla beraber pembeliklerini yalamasıyla dikkatim ora-
Ah, hadi ama Chaeyoung sen bunlara düşecek bir kız değilsin. Yani evet, Jimin'e platoniktim ve bundan kimsenin haberi yoktu fakat "biraz" belli ediyordum sanırım ki Lisa anlamaya başlamıştı bile. Tam bana cevap verecekken Yoongi araya girdi.
"Nerede şu tavşan çocuk, haber de vermedi?" Kafeteryada çocuklarla beraber oturuyorduk. Biraz önce yanımıza gelen Jimin'le beraber iki eksiğimiz kalmıştı, Jungkook ve Lisa.
"Rahat bıraksana çocuğu, yine bir yerlerde takılıyordur." Seok Jin'in dedikleriyle beraber herkes gülerken bu sefer devreye ben girdim. "Lisa'da yok, bize attığı tek mesajda öğle arası beni pas geçin yazmıştı. Yazdığım mesajlarıda görmedi." Herkes daha da meraklanırken Namjoon'un göğsüne yatan Jisoo konuştu.
Dün akşam eve geldiğinde hem sırılsıklamdı hemde aptal aptal gülüyordu. Her şeyi anlattığında ise onun bir kez daha ne kadar salak olduğunu görmüştüm. Sen koskoca Kim Jisoo beğendiğin çocuk sana açıldı diye nehre düşecek insan mıydın? Eve geldiğinde aptal sırıtması yüzünden yarım saat boyunca hiçbir şey öğrenememiştik. En sonunda Lisa dayanamamış olacak ki tokatı geçirince kendine gelip her şeyi anlatmıştı. Her ne kadar rezil olsada şu an bir ilişkiye başlamışlardı.
Darısı Jimin ve benim başıma.
"Boşversenize, ikiside çıkar bir yerden." Onu onayladığımızda herkes tekrar kendi arasında konuşmaya başlamıştı, bende Jimin'e döndüğümde fazla yakın bir durumdaydık. Sakin ol Chaeyoung, nefes al. Jimin ile sevgili olmak için yaşamak zorundasın.
Boğazını temizleyip biraz geri çekildi ve konuştu. "Haklısın keşke daha erken gelseydim. Şahsen karşımdaki güzellikle daha önce konuşmak isterdim." Parmağını kırmızı saç tutamına dolamasıyla sırıttım. Seni piç. Hayır yakışıklı bir piç. Hayır ultra yakışıklı bir piç. Hayı-
Lisa'dan, Jimin'in ilgisini çektiğime dair duyumlar almıştım fakat ben işimi şansa bırakan biri değildim, iyice emin olmalıydım.
"Jimin!" Arkamızdan gelen sesle ikimizde o tarafa döndük. "Nancy?" Jimin şaşkın sesi ve yüz ifadesiyle kıza doğru bakarken, kız yavaş adımlarla yanımıza geldi. Jimin şoktan çıkıp ayağa kalktı ve kızı belinden tutup döndürmeye başladı. İkiside kahkaha atarken masadakilerin pekte umrunda olduğu söylenemezdi, benim dışımda.
