5 - unexpected confession

9K 556 622
                                    

Hanbin:Beş dakikaya bahçede

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hanbin:
Beş dakikaya bahçede

Okuduğum mesajla birlikte sırıtmaya başlarken yanımda oturan Chaeyoung'a döndüm. "Çıkıyorum beni idare et, kafeteryada buluşuruz zaten."

"Nereye?"

"Hanbin çağırıyor." Sorusuna cevap verip göz kırptığımda sırıtmakta yetindi. "Hocam tuvalete gidebilir miyim?" Ders Sunmi Hocayla olduğu için şanslıydım, aksi taktirde buradan çıkamayacağımı biliyordum. Sunmi Hoca'nın beni onaylamasıyla beraber yerimden kalkıp kapıya doğru ilerledim. Bahçeye inmek için merdivenlere doğru yol almışken bileğime dolanan parmaklarla geriye doğru çekildim.

Ben daha ne olduğunu anlayamadan karanlık ve dar olan odanın kapısı üstüme kapandı. Küçük camdan gelen ışıkla odayı görmeye çalışıyordum.

Burası okulun malzeme odasıydı.

Ben olayları kavramaya çalışırken karşımdakinin sol eli belimi kavramıştı bile. Arkasından yansıyan ışık onun yüzüne vururken kim olduğunu görmeye çalıştım. "Hanbin?" Bana karşılık kısık sesiyle konuşmaya başlarken duvarla arasına girmiştim bile. "Yeni görüyorum saçlarını güzel olmuş." Yüzü saçlarımın arasına girmişti bile. Tamam kabul bende onu beğeniyordum fakat benim onda yarattığım etkinin yanında hiçbir şeydi. "Kaç dakikamız var?"

"Beş-on dakikaya zil çalar." Bunu demesiyle birlikte bedenime yaslanan bedenini ve dudaklarımı örten dudaklarını hissetmem saniyeler içerisinde olmuştu.
İşte tamda bu yüzden malzeme odası her öğrenci için tehlikelidir.

Yanımda asılı kalan ellerimi harekete geçirmeye karar verdim. Gömleğinin yakalarına çıkarıp onu kendime daha çok çektim, bununla beraber parmakları bel oyuntumda güzel bir gezintiye çıkmıştı. Ellerimi ensesine çıkarıp orada ki saçlarıyla oynamaya başladım. Kaç dakikadır öpüşüyorduk bilmiyordum fakat dillerimiz işin içine girmişti çoktan.

Tamam bu kadar yeter.

Nefeslenmek adına dudaklarımızı ayırdım. "Akşam belki Chae'yi gönderirim." Göz kırpmamla beraber gülüp son kez dudaklarıma kısa bir öpücük kondurdu.

Masum değildi, değildik.

Odadan çıkmadan önce telefonumu çıkartıp kabarmış saçlarımı ve dağılmış rujumu düzeltip kapıya yöneldim. Ona bir şey demeden odadan çıktığımda kafeteryaya doğru ilerlemeye başladım. Aynı zamanda gömleğimi düzeltiyordum. Ah, şu malzeme odasının dili olsa da konuşsa.

Hanbin okulun popüler ve yakışıklı çocuklarındandı. Hoştu fakat boştu, arada takılıyorduk. Zaten daha fazlası olamazdı. Onunla çıkmayacak kız tanımıyordum, herkesi kendine çeken farklı bir aurası vardı.

Kafeteryaya girmemle beraber kızları ararken Yoongilerin masasında oturduklarını görmemle beraber onlara doğru ilerledim. Eskisi gibi batmıyordu onlarla aynı masada olmak. Kabul ediyorum eğlencelilerdi, hemde çok.

dimple / liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin