Multimedya; Lissandra
Gözlerimi açtığımda karnımdaki sızı daha da keskinleşmişti. Kısık gözlerimle etrafı tararken İzmir'deki odamda olduğumu fark ettim. Yavaşça yerimde doğrulurken aklımdan dün gecenin kesik sahneleri geçiyordu. En son hatırladığım şey Hades'in meleze doğrultulmuş eliydi. Ve tabii...
Hazar.
Galiba onu bu sefer tamamen kaybetmiştim. Zaten ejderhalardan dolayı Olimpos'ta kalma gerekliliğim onu benden uzaklaştırırken dün yaşanan şeyler onu tamamen kaybetmeme neden olmuştu kesinlikle.
Aşağıdan gelen sesleri anlamaya çalışarak merdivenlere indim. Merdivenlerin sonuna geldiğimde ise duvara sinerek beni görmemeleri için elimden geleni yaptım.
Görüş açıma giren ilk kişi Poseidon idi. Zeus'la konuştuğu belliydi. "Bu daha ne kadar böyle devam edecek?" diye soruyordu. Benden bahsediyordu. Dünyada element kullanılmasından. "Lissandra her adımında ölüme daha çok yaklaşıyor."
Duvara biraz daha sindiğimde ise duvara yaslanmış bedeni gördüm. Gözlerim anında onu görmemle parlarken o hala beni fark etmemişti. Başı öne eğikti. Kollarını önünde birleştirmişti.
Hazar'dan gözlerimi almamı sağlayan sesle beraber salonumuzun ortasında duran Hades'e baktım. "Lissandra bunlardan daha beterlerini atlatabilecek güçte." dediğinde bu sefer söze Adras girdi. "Ama bu her seferinde kendini öldürtecek duruma sokması gerektiği anlamına gelmiyor."
Zeus, "Giderek daha da zorlaşıyor." dediğinde "Bunu biliyordunuz zaten. En başında benim yanıma gönderecektiniz." dedi Hades. Adras ona gözlerini belerterek baktıktan sonra "Hadi ya! Nedenmiş o? Bizi yok etmek için onu kullan diye mi?" diye sordu. Hades de ona bağırarak "Hayır, benim k-" diyordu ki bir anda sustu. Onun susmasıyla herkes susarken Zeus sıkıntıyla koltuğa oturdu. Hades kollarını birleştirip Hazar'ın birkaç adım önünde durdu.
Diğerleri konuşurken Hades bir şey demeden sadece onları dinliyordu. Yan profilinden sırıttığını fark ettiğimde biraz daha duvara sinicektim ki belinden çıkardığı küçük bıçağı Hazar'a atmasıyla merdivenden fırlayıp olağanüstü bir hızla keskin yerinden yakaladım.
Hazar kafasını kaldırıp bıçağa baktıktan sonra Hades'e bakan şaşkın gözler Hades'in "Gizlice dinlemek kötü bir şey, Lissandra." demesiyle bana döndü. Kanayan elime baktıktan sonra hepsini, hatta Hades'i bile yok sayarak elimi indirdim ve kimseye bir şey demeden gözlerimi Hazar'a çevirdim.
Bana bakan gözlerindeki bu duygu neydi?
Hades "Bir hoşgeldin yok mu?" dediğinden gözlerimi Hazar'dan ayırmadan elimdeki bıçağı Hades'e attım. Hades'in güldüğünü duyduğumda hala gözlerim Hazar'daydı.
Tam ağzımı açıp bir şeyler geveleyecekken beni kendine doğru çekti ve sıkıca bana sarıldı. Başımı göğsüne bastırdım ve kokusunu içime çektim. "Uzun bir konuşma yapmamız gerekiyor." dediğinde "Her şeyi anlatacağım." dedim.
Bir süre Hazar'ın göğsüne yaslı kaldım. Kafamı kaldırdığımda ise herkesin üzerinde gözümü gezdirip göremediğim ilk kişiyi sordum.
"Milo nerede?" diye sorduğumda kolundaki büyülü olduğu belli sargıyla inen Milo "Burada." dedi. Vanessa "Kalkmamanı söylemiştim." dediğinde "İyiyim ben." diye cevap verdi Milo.
Hazar'ın kollarından çıkıp Milo'nun önünde durduktan sonra "Özür dilerim." diye fısıldadım. "Arkamda olduğunu bilsem asla kenara kaymazdım."
Milo "Biliyorum. Bırak kenara çekilmeyi önüme atlayacağını da biliyorum. Yani. Bir çok kez kıçımı kurtardın." dediğinde yüzümdeki hüzünlü gülümsemeyle açtığı tek kolunun arasına girdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/101535890-288-k877809.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMÜN TANRIÇASI
FantasyÖlümün Tanrısı Hades, Zeus ve Demeter'in kızı Persephone'a aşık oldu. Onu yeraltına mahkûm etti. Ve ona zorla sahip oldu. Zeus, Persephone'u yeraltından birşeyi bilmeden kurtardı. Zeus, kızının Hades'in çocuğuna hamile olduğunu bilmiyordu. Ne zama...