21. BÖLÜM ~ TANIDIK YÜZ ~

701 45 19
                                    

🔱

"Mávros."

Yatın etrafında dolaşan yaralı ejderhamı gördüğümde ağzımdan sessizce bu kelimeleri çıkarabildim.

Havada süzülüşü dengeli değildi. Kanatlarından birinde olan yarayı görebiliyordum. O yara tüm dengesini altüst ediyordu.

Yat iskeleye yaklaşırken Hazar'a döndüm. Ağzı açık bir şekilde havada süzülen ejderhaları izliyordu. Yüzünde dehşet dolu bir ifade vardı. Ona doğru bir adım atıp koluna dokunduğumda irkilerek geri çekildi.

Gözlerimizi birleştirip ondan bir şey demesini bekledim. O ise gözlerini benden kaçırıp tekrardan ejderhalara döndü.

Yat iskelede durduğunda Hazar'a elimi uzattım. Hazar bir elime bir ejderhalara baktı ve "Bir dakikaya ihtiyacım var." dedi yüzüme bakmadan. Onu zorlamadım. Gördüğü şeyleri sindirmesi gerekiyordu.

Yatın çıkışa yürüdüm ve iskeleye adımımı atmamla ejderhalar sahile yaklaştı. Mávros iskelenin diğer ucuna indiğinde ona doğru temkinli bir adım attım. Kafasını eğdi ve ağzından kısık bir inleme çıktı. "Mávros." dedim ince bir sesle.

Bana doğru temkinli bir şekilde yürüdü. İyice yaklaştığında ise hızını arttırdı ve başını göğsüme yasladı. "Merhaba bebeğim." dedim sert derisini okşarken. "Ben de seni özledim."

Kanatlarını etrafıma sardı. Ağzından çıkan ince sesler beni mutlu ediyordu. Birkaç saat önce yaşadığım tüm stres bir anda kayboldu onu görünce.

Mávros'dan gözlerimi kaldırdığımda iskeleye doğru gelen Olina ve Penny'i gördüm. Bana el salladıklarında ben de onlara el salladım.

Mávros benden ayrıldıktan sonra kenarda duran Kaspía yanıma geldi. Başını koluma sürterek etrafımda dolandıktan sonra onun da sert derisini okşadım.

İskeleye biri adım attığında Hazar'ı görme heyecanıyla arkama baktım ama gelen Karl'dı. "Karşılama komitesine bak." diyerek ejderhalara laf attığında gözlerimi devirdim ve şu an tüm dikkatleri Karl'da olan ejderhalara baktım.

Kaspía onun kim olduğunu anladıktan sonra dikkatini tekrar bana vermişti. Mávros ise hâlâ dikkatle Karl'a bakıyordu. Karl buraya yürümeye başladığında Mávros saldıracak gibi pozisyon aldı. Önüne geçip Karl ile arasında bariyer oldum. Karl yanımda durduğunda Mávros ona olan bakışlarını devam ettirdi. Karl "Niye böyle bakıyor bu?" dediğinde ise Mávros aniden ona doğru kükredi ve Karl kaçmak için geri adım atarken suya düştü.

Mávros yaptığı şeyi etrafında dönerek sevinçle kutladı. Hareketlerine gülerken bana katılan diğer iki ses ile buraya gelmiş olan Olina ve Penny'e güldüm. Olina "Mávros 2, Karl 0." dediğinde gülüşlerim arttı. Karl sudan bize kötü bakışlar atarak çıktı.

Kaspía olan şeyleri yine sakin bir şekilde izlemişti. Olina ve Penny'i gördüğünde kim olduklarına bakmış ve tanıdığı için tekrardan yanıma dönmüştü. Penny, "Kaspía sana çok düşkün." dediğine gülümseyerek "Evet, öyle." dedim ve yanımda duran bebeğimin başını okşadım.

Olina "Ee?" dediğinde "Ne ee?" dedim sorarcasına. "Nerede?" diye sorduğunda "Ne nerede?" diye sordum yine ne demeye çalıştığından habersiz. "Şey işte." dedi Olina garip hareketler yaparken "Ne, Olina?" dedim ben de hareketlerini taklit ederek. Penny ortama açıklık getimek için "Sevgilinden bahsediyor." dediğinde kaşlarımı çatıp "Geleceğini nereden biliyordun?" diye sordum şaşkınlıkla. "Kuşlar söyledi." dedi garip hareketlerini devam ettirirken.

Yatı göstererek "Galiba gördüğü şeyler fazla geldi." dediğimde Penny dudaklarını büzdü ve "Yazık." dedi üzgün bir sesle.

Olina'nın yerinde durmadan hareket etmesi beni en son rahatsız ettiğinde "Ne var Olina?" dedim sinirli bir şekilde. Olina suçlu bir çocuk gibi gülümseyip "Gidip bakabilir miyim?" dediğinde yüzümü dehşet dolu bir ifade kaplarken "Hayır, sevgilimi gözetleyemezsin!" dedim. Olina "Ay, sevgilim dedi." dediğinde Penny "12 yaşına geri döndü arkadaş." dedi.

ÖLÜMÜN TANRIÇASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin