Jungkook:
Ellerim titriyordu. Hayır hayır! Bunu her kim yaptıysa bunu yapacak cesareti nereden buldu gerçekten merak ediyorum. LANET OLSUN KENDİME GELEMİYORUM! SAKİNCE DÜŞÜNEMİYORUM!
"Bunu kim yaptı? Bu hatayı kim yaptı? TANRI AŞKINA BUNUN İÇİN BAŞKA BİRİNİ BULAMADINIZ MI? Neden... Neden yaptınız bunu? Neden bu aptal deney için Taehyung'u kullandınız? Beni hiç düşünmediniz mi?"
Sakince başlayan cümlem ortalarında bağırmam sonunda ise hayal kırıklıklarıyla doluydu. Bunu beni tanımayan, Taehyung'u tanımayan biri yapsaydı eğer bu kadar zoruma gitmezdi ancak bu deney sadece bizim ekip ve başkan arasındaydı. Başkansa sadece deneyi yaptığımızdan haberdardı, asıl olay bizim ekip arasında dönüyordu. Yüzlerine baktım. Herkes birbirine bakarken köşede sessizce oturmuş Jimin ile sağ gözüm seğirmeye başlamıştı. Jimin bunu yapmazdı. Yapmazdı yani... Bunu o yapmamıştı değil mi?
Biliyordu. Lanet olsun benim Taehyung'un ölümünde ne kadar sarsıldığımı biliyordu. Onunla sevgili olma sebebim de buydu. Bir nebze olsun unutmak. Aklımı bulandırmak. Bunu biliyordu. Bunu bile bile böyle bir şey yapmış olamazdı. Tanrım böyle hassas bir konuda nasıl böyle bir şey yapar?
Flashback start: 30.12.2016
Elimdeki çiçekler ile sevgilimin evine yürüyordum. Doğum günüydü benim güzelimin. Hediye alacak vakti bulamasam da cebimdeki uzun zamandır bekleyen yüzük onun için büyük bir sürpriz olacaktı.
Uzun zaman beklemesinin sebebi neredeyse yarı yıldan fazlasını alan bir proje üzerinde çalışmıştık ve hiçbirimizin nefes alacak vakti dahi yoktu. Ama projeyi başarı ile tamamlamış ve hepimiz ayrı ayrı ödüller almıştık.
Evine yaklaşırken yanımdan geçen ambulanslar ile ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Zaten ambulanslar da değişikti. Ne zamandan beri ambulanslar mavi renkli olmuştu ki? (Sonradan öğrendim... Gaza maruz kalan insanlara özeldi o ambulanslar. Ayrıca hemşireler de özel giyimliydi. Gazdan zehirlenmemek içinmiş. Benim bebeğim hepsini solumuştu değil mi o gazların?)
Evlerinin olduğu sokağa döndüğümde sokağı baştan başa saran polis şeritleri ile donmuştum. Tanrım ne oluyor burada? Tanrım ne olur sevgilime bir şey olmasın. Tanrım... Yalvarırım.
Evet, elimize ulaşan yeni bilgilere göre şehir merkezinde bulunan bir sokakta büyük bir gaz kaçağı yaşandı. Görevlilerin araştırması sonucu evlerdeki doğalgaz borularının sağlam olmadığı belirtildi. O an evlerinde bulunan herkes maalesef ki yaşamını yitirdi. Onları Tanrı'nın katına uğurluyoruz ve yeni haberimize geçiyoruz.
Morgun karşısında boş bakışlarım ve avucumun içindeki yüzük ile bekliyordum. Çalıştığımız kuruluş her bilim insanından kan örneği alırdı. Aslında bunu yapma sebepleri açıktı. Halktan gizli deneyler yaparken onların DNA'larını kullanamayacaklarına göre ellerinde olan DNA'ları kullanıyorlardı. Bunu bir çok bilim alanında çalışma yapan kuruluş yapardı.
Ellerimin arasındaki yüzük kutusuna çevirdim bakışlarımı. Gözlerimin hareket etmesi ile göz yaşlarım bu anı bekliyormuşçasına akmaya başlamıştı. Durmuyor ve her gözyaşına hıçkırıklarım dostluk ediyordu.
Çok büyüktü. Bu acı çok büyüktü ve geçmeyeceğine adım kadar emindim. Gözlerimi kapatıp başımı arkamda kalan duvara yasladım. Göz yaşlarım yolu uzatarak boynuma kadar akmaya başlamışlardı.
Morgun kapısı açıldığında karşımda bölüm başkanımız duruyordu. O da üzgündü. En çalışkan bilim insanı ölmüştü ve Taehyung ile çok iyi anlaşırdı. Taehyung ile herkes iyi anlaşırdı. Melek gibiydi benim sevgilim. Melek oldu...
Flashback finish
Sakin olmaya çalışırken bakışlarım deneyi bulmuştu. Damarlarında Taehyung'dan bir iz taşıyordu. Ondan bir parça vardı onda. Ne kadar değerli bir mücevher gibi görünmeye başlamıştı gözüme.
"Jungkook biliyorum kızgınsın ama araştırdım. Çok araştırdım. Araştırmadan yapabileceğim türde bir şey değildi. Ondaki DNA'larda sorun yoktu. Sadece DNA sarmalı eksikti, bir şeyler oturmuyordu ve ben onu tamamladım.
Neden Taehyung'un DNA'sını koyduğuma gelirsek onu unutabilmek için benimle sevgili oldun ama sadece lafta bir sevgililik oldu. Bunun hepimiz farkındayız. O yüzden artık sana gördüğünde Taehyung'u hatırlatacak bir şey var. Mutlu olmalısın."
Sonlara doğru sesi kırılmıştı. Biliyordum. Beni seviyordu ama en başından söylemiştim duygularının karşılıksız olacağını.
"Taehyung'u hatırlatmana gerek yok. Hep aklımda çünkü."
Tekrardan dolan gözlerini kimseye belli etmemek için hızlı adımlar ile odadan ayrılmıştı. Odadakiler ise şaşkınca ne yapacaklarını düşünüyordu. Bende öyleydim. DNA diğer DNA'lar ile uyum sağlamış ve birleşmişti.
Odamızın içinde ekstra olarak bulunan cam odaya elimdeki cam fanus ile girdiğimde Hoseok, Hoshi ve Jin Hyung arkamdan gelirken diğerleri de hayati fonksiyon ve vücuduna taktığımız kablolar ile DNA'ların şekillerini tamamen bütün şeklini çıkarmaya çalışıyorlardı. Çünkü diğer DNA'lar gibi sarmal yapılı değildi.
Fanusu masanın üzerine bıraktığımda gelişmesi için yaptığımız yapay ana rahmine kan ve deneyin yaşayabilmesi için diğer fonksiyonları göndermiştik. Yavaş yavaş renk almaya başlayan rahime dokunarak bebek için hazır mı ona bakıyordu Hoshi.
Kapı açıldığında kontrol amaçlı giydiğimiz koruyucu kıyafetle Mingyu girmişti içeriye. Jin Hyung ve ben eldivenleri bileklerinden tutup genişletmiştik. Mingyu eldivenleri eline geçirdiğinde bilek ipini de sıkılaştırıp deneyi iki yanından tuttu ve ana rahmine götürdü. Rahim ağzı kasılıp gevşemeye başladığında tam genişlerken deneyi rahmin içine koymuştu.
Deneyin vücudundaki kabloları çıkarıp kuyruğundaki iğne ile göbek kordonu bağı yapmıştı. Bir nevi ilk besinini kuyruğu ile alacaktı. Rahim içi küçük kameralar ile doluydu.
Küçük Taehyung geliyordu. Nasıl bir şey olacağını bilmiyordum. Benim Taehyung'um gibi olmayacağını da biliyordum ama umut işte. Umuttu insanı yaşatan ve bende umut denen zayıf bir bağa tutunmuştum.
~
#11.03.19
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Experiment 'taekook'
Science Fiction'O' deney sonucu ortaya çıkan değişik bir yaratıktı. to start: 10.03.19 to finish: ... -Düzenlemede!- Yeni bölüm günleri Salı - Cuma (09:00/21:00)