't'

1.5K 151 37
                                    

Jungkook

Hava bugün oldukça soğuktu. Üşüyen ellerimi birbirine sürterken gecenin bir yarısı olması umrumda değildi açıkçası. Taehyung'un havuzundaki suyun ısısına bakmalıydım. Birçok balık sıcak su yerine soğuk suyu sevse bile Taehyung'un DNA'sında sadece balık geni yoktu. O yüzden ısıya bakarak duruma göre onu odasına geri götürmek için gelmiştim. Odasının içinde bulunan banyoda küvet vardı ve içindeki mekanizma sayesinde su sıcaklığı istenilen derecede sabit tutulabiliyordu.

Ahırın kapısını açtığımda karanlığa ilk başta gözlerim alışamasa da biraz dikkatli baktığımda gördüm onu. Havuzun dibinde kıvrılmış uyuyordu. Üzerinde sadece boxer vardı. Suyun içerisinde rahat hareket edebilmesi için kısakollu ve şortu bulunan yüzücü kıyafetlerinden almıştım ancak kıyafet olmadan daha rahat hissettiğini söylediği için çok karışamasam da bakışlarımdan durumu biraz çözünce boxerının arkasına kuyruğunun geçebileceği bir delik açmıştı ve ne zaman görsem üzerindeydi. Şimdi ki gibi.

Havuzunun yanına gittim ve büktüğüm elimi cama tıklattım. Gözleri yavaşça açılan Taehyung biraz etrafına bakmış ardından da beni görünce gülümsemişti. Havuzda ayağa kalkıp bana doğru geldiğinde iki basamak boyunda, havuzun hemen yanında bulunan yükseltiye çıktım ben de. Elini cama koyup gülümsedi. Gözlerim gülümsemesinde takılı kalırken aklıma gelen görüntüler sayesinde elim havada kaldı, gülümsemem yüzümde dondu.

Vefat eden sevgilim, Taehyung geldi aklıma. Uzun zamandır ne rüyalarıma giriyordu ne de aklıma geliyordu. O'nu çok özlemiştim. Evet yanımda olan Taehyung ile birbirine benzeyen onlarca, hatta yüzlerce özelliği vardı ama... onun yeri çok ayrıydı bende. İlk arkadaşım, ilk sırdaşım, ilk sevgilim, ilk aşkım. Her şeyimin ilki onunlaydı ve ben onu unutmuştum. Aklımdan çıkmaması gerekirken aklıma gelmemişti hiç. Aklımda olan tek kişi havuzun içinde masumca bana bakan Taehyung'du.

Gözlerimin dolduğunu hissettim, Taehyung'u aldatıyormuş gibi hissettim ve havada kalan elimi yavaşça yanıma indirdim. Başımı yere eğdim. Gerçekten de aklıma gelecek tam zamanı bulmuştu. Güzelce uyuyan Taehyung'u uyandırıp bir de meraklandırmıştım. Malsın sen Jungkook Jeon. Aferin sana! Bir anda yanımda beliren Taehyung ile korkudan yerimden sıçradığımda kolumdan tutulmasam eğer yeri boylayacağım kesindi.

"Jungkook! İyi misin? Çok korktum, düşeceksin sandım."

Anın verdiği duygusallık ile sadece sarılmak istemiştim ve öyle de yaptım. Kollarım ince belini sararken bir süre ne olduğunu anlamaya çalışan Taehyung sarılmadı. Sonrasında ise boynuma sımsıkı dolanan kollar ile derin bir nefes verdim.

"Sormasan ve sadece sarılsan olmaz mı?"

"Ama... ya da pekala sormayacağım. Seni üzen bir şeyi sana tekrar hatırlatıp üzülmene katkı sağlayamam ve buna dayanamam."

Bir süre sarıldıktan sonra aklım başıma geldi ancak biraz geç oldu çünkü Taehyung kollarımda uyuyakalmıştı ve vücudu buz gibiydi. Islaklığı da cabası. Vücudunu sarsmadan kucağıma aldığım gibi basamaktan indim ve kenarda bulunan havluyu üzerine sardım. Hızlı adımlarla giyinme odasına ilerledim ancak uzun bir süre kalın kıyafet aradığım için soğuk olan vücudu iyice soğudu. Sonunda bulduğum 2-3 tane kalın kıyafetten en kalınını elime aldım ve üzerini giydirdim. Yünlü bir battaniyeye bebek sarar gibi sardığım Taehyung'u tekrar kucakladım ve ahırdan çıktım.

Koşar adım ilerlediğim eve girmemle sıcak hava yüzüme vurdu. Vücudum hissettiği rahatlama ile bir süre kapı eşiğinde oyalansa da kafamı sağa sola sallayıp adımlarımı Taehyung'un odasına yönlendirdim. Odası hâla  aynı durduğu için ekstra hazırlık yapmaya gerek yoktu. Bu gece suya sokmamaya karar verdim. Yatağın rahatlığı diye bir şey vardı sonuçta.

Experiment 'taekook'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin