'i'

1.7K 196 64
                                    

Jungkook:

Kuruyan boğazımdan dolayı aldığım her nefes ciğerlerime batıyor, boğazımı yırtıyordu. Gözlerimi açamayacak kadar yorgundum. Farkındaydım uzun bir süredir uyuduğumun.

Başımın üzerinden gelen makine sesleri ve serumun akan her damlasında çıkardığı ses, bunun Taehyung yüzünden başıma geldiğini haykırıyordu. Bir yandan da ona suç atmak istemiyordum. Bilerek yapmamıştı ne de olsa...

Serum olmayan sağ kolumu kaldırdım ve sıktığım yumruğum ile gözlerimi teker teker kaşıdım. Gözlerimi zorda olsa açabildiğimde kendi odamda olduğumu görmüştüm. Üzerimde ise pijamalarım vardı.

Pijama üstümü kaldırdığımda gözlerimi kırpıştırarak tekrar tekrar baktım. Yok denecek kadar az görünen yara şüpheye düşürmüştü. O kadar uzun süredir uyuyor olamazdım.

İçeriden gelen bağrışmalar ile yavaşça doğruldum demek istesem de çok kolay bir şekilde doğruldum. Sanki hiçbir sorunum yokmuş gibi. Göğsümdeki bantları çıkardıktan sonra serumun da iğnesini çekip çıkardım. Terlikleri ayağıma geçirdim ve odadan çıkıp aşağıya inen merdivenlere adımladım. Tabi dediklerini duyana kadar.

Yoongi deli gibi bağırıyordu. Sesinin çıkabileceği en yüksek seviyeye kadar bağırıyordu.

"SİZ NE YAPTIĞINIZIN FARKINDA MISINIZ? HA! BUNU JUNGKOOK DUYSA SİZİNLE GURUR MU DUYACAK SANIYORSUNUZ! ÖYLE DÜŞÜNÜYORSANIZ YANILIYORSUNUZ. EĞER ONA BİR ŞEY OLDUYSA ASIL O ZAMAN GÖRÜRSÜNÜZ BAŞINIZA GELECEKLERİ."

"Bunu gerçekten nasıl yapabildiniz?"

Yoongi'nin bağırarak resmen tüm dünyaya duyurmaya çalıştığı sesine karşılık Hoshi kısık bir şekilde konuşmuştu.

"Her ne olursa olsun bizim ölen kardeşimizden bir parça var onda. Resmen kopyası gibi ve yanlışlıkla, kazayla olan bir olay olduğu çok belliydi. Nasıl böyle acımasız davrandınız? Siz bu kadar vicdansız veya cani misiniz?"

Sadece Yoongi ve Hoshi'nin sesini duymuştum. Diğerleri konuşmuyordu ki artık gerek kalmamıştı.

Hızlı adımlarla merdivenlerden indiğim gibi ortak salona daldım. Hepsi bana korkuyla baktığında tek söylediğim şey

"TAEHYUNG'A NE YAPTINIZ?" olmuştu..

---

Jimin önde hemen arkasında Namjoon, Mingyu ve Hoseok yürüyordu. Woozi, Minghao, Jun, Wonwoo, Seokjin onların arkasında yürüyordu. En arkada ise kollarıma girmiş olan Hoshi ve Yoongi'ydi. Tüm bu olaylar olalı sadece bir gün içerisinde olmuştu.

Resmen elektrikli kafese kapatmışlardı hem de hiç acımadan. Nasıl böyle bir hataya düşebilmişlerdi? Kim bilir şu an nasıl bir haldedir? Havuzunda da yatamadı. Akciğerleri kurumuştur. Nasıl nefes alacak?

Dolan gözlerimden utanmıyordum. Her ne kadar sevgilim Taehyung kadar olmasa da çok değerliydi o benim için. Çok, çok fazla değerliydi. Elimde büyümüştü. Her anında, her hareketinde yanında olmuştum ve o yanlışlıkla yaptığı bir şey yüzünden resmen elektrik cezasına mahkum kalmıştı.

Büyük ve ağır kapıya geldiğimizde Jimin benden korktuğundan mıdır, Taehyung'a olanları görmekten korktuğundan mıdır bilinmez titreyen elleri ile zar zor açabilmişti kapıyı. Tam karşımızda duran kafesin bütün kelepçeleri kopmuş ve belli bir yerde kafesin demirleri genişletilmişti.

Kafes boştu. Ama... ama oradan nasıl çıktı? İmkansız. Gerçekten imkansız. Çünkü o demirler cidden kalındı ve çok fazla sağlamdı. Bir ayı bile o pençeler ve güce rağmen o kafeslere zarar veremiyordu. O yüzden bu tür kafesler daha çok deney alanları ve sirklerde kullanılırdı ve bunu Taehyung gibi bir çelimsiz asla yapamazdı. Tamam hayvan DNA'ları taşıyordu ama olmazdı. İmkansızdı.

Experiment 'taekook'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin