"Arkamda biri var değil mi?"
Fark edilir bir şekilde yutkundu ve onaylarcasına başını salladı.
"Peki, kim?"
Cevap vermek için dudaklarını araladığında arkamdaki kişi cevap vermesine fırsat vermemişti.
"Wow, Foster! Günüm daha ne kadar şenlenebilir diye düşünürken bana yeni yeni malzemeler veriyorsun." derken küçük bir kahkaha attı.
Önümüzdeki banka oturduğunda oldukça eğlendiğini gizleme zahmetinde bile bulunmuyordu. Ayaklarımı sinirle zemine vurup karşısına oturdum. Planlarım bozulup duruyordu. Artık plan yapmayı bırakmam gerektiğine karar verdiğimde Luke'u öldürmek istediğimi bariz bir şekilde belli eden bakışlarım ile suratına bakıyordum.
"Ah, tamam tamam! Merak etme kimseye söylemeyeceğim. Yoksa Sierralar ile ders çalışmak zorunda kalırım değil mi?"
Sesindeki duyguyu seçememiştim. Alaycılık mıydı? Ya da sinir bozuculuk? Belki de kabullenişti. Karar veremediğim için nasıl tepki vereceğimi de bilememiştim. Luke umursamaz bakışları ile bana bakarken ortada duran bisküvilerden bir tane alıp ağzına attı.
"Bebek yapacak insanı iyi seçmişsin, tebrik ederim."
Yine alay ediyordu ve yine kaşlarımı çatmıştım. Ben cevap vermeyince devam etti.
"Shawn bebeğin babasının kendisi olduğunu biliyor mu?"
Zaten çatılmış olan kaşlarımı daha da çattım.
"İstersen eline bir de megafon vereyim. Tüm okula duyurman daha kolay olur."
Sinirlerim yükselirken Lily ise yanıma oturup Luke'un bisküvilerini bitirmemesi için bisküvi paketini önünden aldı. Luke ağzındaki bisküvi parçalarını çiğnemeye devam ederken konuştu:
"Yani bilmiyor. Söyleyecek misin?"
Sinirimin yerini sıkıntı almıştı. Bu soruya verebilecek bir cevabım yoktu.
"Bilmiyorum. Baba olmak istemediğini açıkça belirtti. Ben de babası sen değilsin diye yalan söyledim."
Yine kahkaha atacaktı ki durdurdum:
"Sakın Luke! Yine sinir bozucu kahkahalarından birini atarsan dudaklarını birbirine dikerim."
Eli ile ağzına fermuar işareti yaptıktan sonra konuşmaya devam ettim:
"Ve ben gurursuz biri olmak istemiyorum. İstemediğini bastıra bastıra söyleyen birine bu çocuk senden demek istemiyorum."
Sessiz bir şekilde bizi dinleyip bisküvilerinden yiyen Lily'nin engellemelerine rağmen önündeki paketten bir tane daha bisküvi aldı.
"Keşke söyleyebilecek güzel teselli cümlelerim olsaydı Carly. Ama biz erkekler böyleyiz işte. Tersini beklemen hayal gücünün ne kadar geniş olduğunu gösterir."
Gerçekten de şu an bu söyledikleri yerine birkaç iyi cümle duysam daha memnun olurdum. Shawn hala orada mor kafa ile flörtleşiyor mu diye bakmak için yana eğildim. Onun yerine Cameron ile okulun binasına çıkan merdivenlere oturmuşlardı. Gözleri benimki ile buluştuğunda hemen eski pozisyonuma döndüm.
"Ne yapmam gerekiyor peki?"
Luke böyle önemli bir konuda tavsiye almam gereken bir insan mıydı, tartışılır. Ama sırrımı bilen tek erkek de oydu. Kendi türü olduğu için birkaç fikir alsam fena olmazdı.
"Bence söylemelisin. Ama karşılığında kendisinden hiçbir beklentin olmadığını da söyle."
Böyle bir cevap alacağımı tahmin etmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Guess What? ~Shawn Mendes
FanfictionBilin bakalım ne oldu? Hamileyim ve bebeğimin babası okulun çapkın ve yakışıklı öğrencisi Shawn Peter Raul Mendes. Bunu sır olarak saklamayı düşünüyordum. Ama bilirsiniz bu hayatta işler her zaman planladığımız gibi gitmez.