•Guess What? ~Shawn Mendes

~Twenty Four~

"Tanrım! Bu güzel çıtır, benim kız arkadaşım."

Shawn alt dudağını dişlemiş bir şekilde partiye geldiğimizden beri beni süzüyordu.

"Yapma, Shawn. Utanıyorum." dedim elim ile suratımı gizlemeye çalışırken.

Elimi ellerinin arasına aldı ve dudaklarını elim ile buluşturdu.

"Çok güzelsin. Güzelliğine bakmadığım her saniye, benim için büyük bir kayıp."

Mutluydum. Her şey istediğim gibiydi. Shawn ile üç gündür mükemmel bir ilişki yaşıyorduk. Beni her gün bir önceki günden daha çok mutlu ediyordu.

"Müzik seni rahatsız etmiyor, değil mi?"

Başımı iki yana salladım. Rahatsız etmiyordu fakat içimde bir sıkıntı vardı. Sebebini bilmiyordum ama bu sıkıntı tam anlamı ile mutlu olmama engel oluyordu.

"Muzlu sütün bitmiş. Yenisini getireyim." deyip yanımdan kalktı.

Annem ve babam bile benimle böyle ilgilenip sevgi göstermemişken başka birinden bunları görmek çok tuhaf geliyordu. Hoşuma gitmiyor diyemem. Buna bayılıyordum.

Sonuçta, kim her sabah Shawn Mendes'in öperek uyandırdığı, kendisi için yemekler hazırladığı ve sürekli iltifatlar edip sevgiye boğduğu bir ilişkinin içerisinde olmak istemezdi ki?

"İşte geldik!" deyip elindeki beş kutu muzlu süt ile tekrar yanıma oturdu.

Bu kadar muzlu sütü içsem hastanelik olurdum herhalde. Luke ile yaptığımız Hot Dog macerası aklıma gelince istemsizce suratımı buruşturdum. Sanırım uzun bir süre Hot Dog görmek istemiyordum.

"Bir sonraki kontrol ne zaman?" diye sorduğunda düşüncelerimden sıyrıldım ve sıkıntılı bir şekilde sorusunu cevapladım.

"Pazartesi."

Yanıma daha da yaklaştı ve bir elini bacağıma koydu. Ona baktım.

"Seni huzursuz eden şey ne?"

"Bilmiyorum."

"Biraz bahçeye çıkarsak belki iyi gelir." dedi ve elimden tutup beni yavaşça ayağa kaldırdı.

Koluna girip ondan destek alarak yürümeye başladım. Şimdilik destek almamı gerektirecek bir durum yoktu ama bunu yapmayı seviyordum.

"Paytak paytak yürüyorum değil mi? Penguen gibi görünüyor muyum?"

Karnımdan dolayı normal yürüyemiyordum ve kendimi yürüyen bir penguen gibi hissediyordum. Önce suratıma sonra da bacaklarıma baktı. Sırıttığını görünce ona kızdım.

"Sadece bir soru sordum, Shawn. Bu kadar incelemene gerek yok. Sırıtman da sinirimi bozuyor."

Boştaki eli ile saçlarımı karıştırdı. Beni daha da sinirlendiriyordu.

"Saçlarımı bozuyorsun, yapma."

"Minik, tatlı ve hamile bir penguen gibi görünüyorsun."

Daha önce hamile bir penguen görmediği konusunda bahse girebilirdim. Penguen deyince aklıma Luke geldi ve adımlarımı yavaşlatıp etrafa bakındım. Göremediğime göre hala gelmemiş olmalıydı.