Karanlıkta yüzünü pek seçemiyordum ama silüeti ve kokusu sayesinde kim olduğunu anlamakta zorlanmadım. Shawn.
Bu, aylar sonra onunla olan ilk temasımızdı. Ellerini ağzımdan çektim ve pek göremediğim gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Kendimde konuşma gücünü bulduğumda hafifçe göğsünden ittirdim, daha doğrusu çalıştım.
"Ne yapıyorsun?"
Sesim içimdeki duyguların yoğunluğundan fısıltı halinde çıkmıştı.
"Asıl sen ne yapıyorsun?" diyerek soruma soru ile karşılık verdi. Sinirliydi.
"Senin bu lanet geceye katılacağını biliyordum. Hamile olduğunu unutuyorsun, değil mi? Korkmayı çok mu seviyorsun da şu an buradasın? Karnındakileri düşünmek aklına gelmiyor mu?"
Şimdi ben de sinirliydim.
"Sen kimsin? Hangi sıfat ile bana ahkam kesiyorsun? Senin aklına gelmiş miydi onları düşünmek? Şimdi, karşıma geçmiş bana kızıyorsun."
Sanki az önce bir şey söylememişim gibi devam etti.
"Finn'e laf söylemek de neydi? Onun nasıl bir psikopat olduğunu biliyorsun. Sen kalktıktan sonra peşinden gelecekti, Carly. Sana bulaşmaması gerektiğini söylemesem şu an ben değil o yanındaydı."
Haklı olabilirdi. Finn'de gerçekten psikopatlık vardı. Acıma duygusu yoktu. Geçenlerde okulun bahçesine düşüp çırpınan yaralı kuşu gördüğünde gülerek can çekişmesini izliyordu. Başkasının acısı onu mutlu ediyordu.
Haklısın demek istemediğim için, "Seni ilgilendirmez." dedim umursamıyormuş gibi.
"Kahretsin! Artık ciddiye al şu işi. Bu umursamazlığın beni deli ediyor, yapma!" deyip duvara sert bir şekilde yumruk attı.
Elinin şu an çok acıdığından emindim. Birkaç kez benim de duvar ile yumruklaşmalarım olmuştu. Bu kadar sert yumruk atmamama rağmen yine de canım acımışken onun acısını tahmin bile edemiyordum. Ama yüzünde hiçbir ifade yoktu. Öfkeden başka.
"Shawn, beni korkutuyorsun. Çekil!"
Eğilip kolunun altındaki boşluktan çıktım. Başka bir şey söylemeden uzaklaşacağım sırada belimden sarıldı.
"Özür dilerim."
Bana sarılmasını o kadar özlemiştim ki bir an duygularımın esiri olup öylece bana sarılmaya devam etmesine izin verecektim. Yapamazdım.
Kollarını üzerimden uzaklaştırdım.
"Bunları aştık sanıyordum." deyip yüzümü ona döndüm. Bir şey söylemeden olduğu yerde bekliyordu.
"Peki." dedi. Kolumdan tuttu ve beni yanımızdaki sınıfa çekti. Kapının önünü, öndeki bir sıra ile kapattı ve sıranın üzerine oturdu. Çıkmam artık imkansızdı.
"Çocuk muyuz? Ne yapıyorsun?"
"Açıklamama hiçbir zaman izin vermedin. Şimdi beni dinleyeceksin."
Başka çarem kalmamıştı.
"Şu an sayende yapacak başka bir şeyim yok. Anlat." dedim ve duvara yaslanıp açıklamasını bekledim. Söyleyeceği hiçbir şey onu affetmemi sağlayamazdı.
"Baba olacağımı söylediğin gece, ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ve kafamı dağıtmak istedim. Yanımda Teresa da vardı. Ben çağırmadım, gittiğimde oradaydı."
Yerinden kalkıp ışıkları açtı. Etraf aydınlandığında ışık beni rahatsız ettiği için gözlerimi biraz kıstım.
"Sarhoş olduğumda ona anlatmışım. Bunu koz olarak kullandı." dedi tekrar sıraya otururken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Guess What? ~Shawn Mendes
FanficBilin bakalım ne oldu? Hamileyim ve bebeğimin babası okulun çapkın ve yakışıklı öğrencisi Shawn Peter Raul Mendes. Bunu sır olarak saklamayı düşünüyordum. Ama bilirsiniz bu hayatta işler her zaman planladığımız gibi gitmez.