Aralıksız bir şekilde neredeyse 4 dakikadır koşuyorduk ve o, bana bir türlü yetişemiyordu. 1.5 saat önceki çita Shawn'ın yerine, başkasının mı kolundan tutup peşimden sürükledim düşüncesi beynimi kemirmeye başlamıştı.
Kontrol etmeye karar verip ani bir hareket ile durdum. Benden 5-10 adım geride bitkin bir şekilde koşan kişinin Shawn olduğunu görünce rahatladım ve alnımdaki ter damlacıklarını koluma sildim.
"Bizi öldürmek mi istiyorsun? Hızlı olamaz mısın?"
Olduğum noktaya ulaştığında durdu ve ellerini dizlerine koydu. Hızlı hızlı nefesler aldığı için kesik kesik konuşuyordu.
"Olay ne...bilmiyorum...ama...beni de...bulaştırmak...zorunda mıydın?"
Biraz eğlenmenin kimseye bir zararı olmazdı.
"Olay ne biliyor musun? O tavlamaya çalıştığın kız, şu an peşimizden gelen çocuğun kız arkadaşıymış."
Telaşla doğruldu ve arkasına baktı. Neredeyse bize doğru yaklaşmış olan çocuğu görünce bileğimden tuttu ve koşmaya başladı. Hızlanması için sadece biraz motive etmem gerektiğini anlayınca dudaklarımda sinsi bir gülüş oluştu. Hem koşuyor hem de konuşuyordum.
"Çocuk daha önceden 3 kez hapse girmiş. Kıza sarkıntılık eden çocukları bıçakladığı için."
Bunları duyunca etekleri daha da tutuşmuştu.
"Lanet olsun! Arkamızdakinden kurtulursak artık bu işlere bir süre ara vereceğim."
Bu kadar saf olması beni şaşırtmıştı. Hala tutmakta olduğu bileğime baktığımda ise çekiştirilmekten yerinden çıkacak gibiydi.
"Hey! Koluma hayatımın geri kalanında da ihtiyacım var!"
Söylediğime kulak asmadan koşmaya devam ediyordu ve benim daha fazla takatim kalmamıştı. Kolumu kendime doğru çektiğimde ne olduğuna anlam veremeden kendimi bir anda yerde buldum.
Ellerim, gündüz güneşin sıcağını iyice çektiği için hala ılık olan asfalt ile temas ettiğinde canımın yandığını hissediyordum. Karın bölgeme bir zarar gelmediği için şükrettim.
"İyi misin?"
Bana bakarken aynı zamanda çocuğun hala peşimizde olup olmadığını kontrol ediyordu.
"Evet, sanırım."
Yerden destek alıp ayağa kalkmaya çalıştığımda ayak bileğimde hissettiğim acı buna engel oldu.
Shawn hala gelen giden var mı diye gözcülük yapıyordu. Yorgunluğu geçmiş olmalıydı çünkü artık nefes seslerini duymuyordum.
"Beni sırtına alsana."
Şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.
"Ne?"
"Diyorum ki, beni sırtına alsana."
Ayak bileğimi göstererek devam ettim:
"Yürüyebileceğimi sanmıyorum."
Suratındaki kendini beğenmiş ifade ile cevap verdi:
"Böyle bir şeyi asla yapmayacağımı tahmin etmek zor değil."
•••
"Görünüşünün aksine fazla ağırmışsın. Sırtımı hissetmiyorum."
Omuzlarında birleştirdiğim kollarımı laflarına dikkat etmesi için boynuna getirip biraz sıktım.
"Şimdi bir daha söyle!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Guess What? ~Shawn Mendes
FanfictionBilin bakalım ne oldu? Hamileyim ve bebeğimin babası okulun çapkın ve yakışıklı öğrencisi Shawn Peter Raul Mendes. Bunu sır olarak saklamayı düşünüyordum. Ama bilirsiniz bu hayatta işler her zaman planladığımız gibi gitmez.