İçeriye girdiğimizde midemi bulandıran bir koku ciğerlerimi dolduruyordu. Kusmamak için havayı fazla solumamaya çalıştım.
"Ah, tatlım. Hoş geldiniz."
Karen'in gülümseyen suratını görünce Teresa'nın yanından bir şey söylemeden geçtim ve kollarını açıp bana sarılmayı bekleyen Karen'a sarıldım.
"Nasılsın Karen?"
Ayrıldığımızda hazır olan yemek masasını gösterip gülümsedi.
"Bunları yemeniz için sabırsızlanıyorum."
Masaya baktığımda gördüğüm şey mide bulantımın sebebini açıklıyordu. Ahtapot. Deniz ürünlerini sevmediğimi söylemiştim, değil mi?
"Çok lezzetli görünüyorlar. Ben de yemek için sabırsızlanıyorum."
Pinokyo olmadığım için şükrettim. Hiç olmayacak yerde burnumun uzaması büyük bir sorun olurdu.
Ellerimi yıkarken Shawn'ı hala görmemiştim. Aaliyah yanıma geldiğinde canı sıkkın gibiydi.
"Size kapıyı açan şu kız, onu sevmedim. Abimle çok samimi. Ben sizi istiyordum, anlarsın ya." dedi dudaklarını bükerek.
"Abin ve ben imkansızız."
Üzüleceğini biliyordum ama boş hayallere kapılmaması gerekiyordu. Tamam, yakında hala oluyor olabilirdi ama asla onun yengesi olmayacaktım.
Shawn, merdivenlerden inerken hepimiz masaya oturmuştuk. Yaklaşık 10 dakikadır ortalarda görünmeyen Teresa'nın da peşinden indiğini görünce azıcık olan keyfim de kaçtı.
Sonuçta, şu an normal değildi. Ben Shawn'ın bebeklerine hamileydim ve ailesi bilmiyordu. Çapkın Shawn ise evine görüştüğü bir kızı getirmişti ve Luke da dahil hepimiz birlikte yemek yiyecektik.
Zamanı şöyle iki ay öncesine falan almak istedim. Tek sorunumun sınavlara çalışmak olduğu ya da Lily'nin sürekli Cameron hakkında konuşması olduğu zamanlara. O günleri gerçekten özlüyorum.
Shawn, karşıma oturmuştu ve iştahı yok gibi görünüyordu.
"Carly tatlım, ahtapottan da alsana."
Karen'ı üzmek istemiyordum.
"Tabii. Tadını merak ediyorum." dedim ve bir parça almak için tabağıma uzandım.
Tanrım, lütfen şu an elektrikler gitsin, evi su bassın ya da ahtapot canlanıp buradan kaçsın.
Eğer yemekten kurtulursam Cameron ve Lily'i yakınlaştırmak için bir şeyler yapacağım, söz.
"Ben daha fazla ahtapot yemek istiyorum." deyip tabağı önümden alan Shawn'a bakarken Lily, seni şanslı kız! diye geçirdim içimden.
"Shawn Peter Raul Mendes! Bu yaptığın çok ayıp."
Karen sinirli bir şekilde oğluna bakarken Shawn umursamadan hepsini hızlı hızlı ağzına tıkıyordu.
"Bana ne, daha fazla yapsaydın."
Neydi bu, bilmiyordum ama sebebi ne olursa olsun yine de ona minnettardım. Bunu yapmasaydı şu an muhtemelen kusma eylemindeydim.
Son lokmayı da ağzına attığında bana bakıyordu. Her zaman yaptığı gibi gözünü kırpmasını bekledim ama yapmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Guess What? ~Shawn Mendes
FanfictionBilin bakalım ne oldu? Hamileyim ve bebeğimin babası okulun çapkın ve yakışıklı öğrencisi Shawn Peter Raul Mendes. Bunu sır olarak saklamayı düşünüyordum. Ama bilirsiniz bu hayatta işler her zaman planladığımız gibi gitmez.