"O kişinin kim olduğunu sormayacak mısın?"
Teresa, Claire ya da herhangi bir X kişisi olabilirdi ama az önceki anlattıklarına bakıldığında oklar beni gösteriyordu. Fakat ben olamazdım.
"Söylemek istiyorsan itiraz etmem." dedim sanki merak etmiyormuşum gibi bir tavır takınarak. Ki bu konuda kesinlikle ciddi değildim. Merak ediyordum.
"İnsanda heves falan bırakmıyorsun, Carly!" derken oturduğu koltuğa iyice sindi ve küsmüş bir çocuk gibi iki kolunu birbirine bağladı.
Çantamdan, her zaman yanımda bulundurduğum Oreo'yu çıkardım ve bir tanesini ağzıma atıp paketi ona uzattım.
"İster misin?"
Uzattığım pakete kızgın bir şekilde baktığında yüzündeki sert ifade yumuşadı. Bir tane almasını beklerken tüm paketi alınca şaşkınlık ve üzüntü ile bisküvilerin arkasından bakakaldım.
Elveda, Oreolarım. Az önce sizin hepinizi birden ağzıma tıkıştırmadığım için çok üzgünüm.
"O kişi Teresa'ydı." dedi ağzındaki bisküvileri çiğnerken.
Ağzımdaki lokmayı tam yutmak üzereyken bunu söylemesi öksürmeme neden oldu. Tamam, az önce Teresa'dır falan diyordum ama ciddi değildim veya bunu istediğim için öyle söylememiştim.
"Shawn artık gidebilirsin. Dinlenmem gerek." dedim ifadesiz bir şekilde karnımı işaret ederken.
Ağzına son bisküviyi attığında "Peki." dedi ve yerinden kalktı.
Aptaldı, tam bir aptal. Madem bahsettiğin kişi Teresa'ydı, neden gelip bana bunları anlattın?
Kapıya doğru yürürken ben de onu geçirmek için peşindeydim. Bana dönmeden konuştu.
"Bu cuma yeni bir film vizyona giriyor. Konusunu tahmin bile edemezsin. Söylüyorum, sıkı dur! Duyduğunda gidelim diye ısrar edeceksin."
"Film de neymiş? Emin ol, benim yaşadıklarımdan da kitap olur." dedim kendimin duyacağı bir şekilde.
Kapıyı açtığında bana doğru döndü.
"Bir tane adam var. Bu adam ölüyor ve karısının bundan haberi olmuyor. Çünkü adam her gün aynı saatlerde işe gitmek için evinden çıkıyor ve iş çıkışı yine evine geliyor. Nasıl, biliyor musun?"
Duyacağım şey hoşuma gitmeyecekti, hissediyordum.
"Çünkü adam öldükten sonra üç harfliler adamın yerine geçiyor. Sanki oymuş gibi davranıyorlar. Ah, kadını düşünsene. Bir üç harfli ile her gece aynı yatağa girmek..."
Heyecanla alt dudağını üst dişleri ile dişledi.
"Bir an önce izlemek istiyorum."
Peki, şu an deli gibi korkuyordum. Shawn gittiğinde ne yapacaktım? Kalmasını isteyemezdim. Teresa'nın adını söyledikçe sinirleniyordum ve sinirim kolay kolay geçecek gibi görünmüyordu. Korksam bile bir şey söylemeyecektim.
"Birlikte gidelim. Konusu kulağa güzel geliyor." deyip sahte bir şekilde gülümsedim.
Aslında söylemek istediklerim şunlardı.
Lanet olsun, Shawn! Korktuğumu biliyorsun. Bunu anlattığın için şimdi bir yere gidemezsin. Çabuk gir içeri.
Suratındaki gülümsemenin birazı silindi ve kendi kendine söylenerek uzaklaştı.
•••
Shawn çıkalı 10 dakika falan oluyordu. Ben ise uyuyamıyor, yatağımda huzursuzca kıpırdanıp duruyordum. Biraz Instagram'da vakit geçirmeye karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Guess What? ~Shawn Mendes
Fiksi PenggemarBilin bakalım ne oldu? Hamileyim ve bebeğimin babası okulun çapkın ve yakışıklı öğrencisi Shawn Peter Raul Mendes. Bunu sır olarak saklamayı düşünüyordum. Ama bilirsiniz bu hayatta işler her zaman planladığımız gibi gitmez.