•Guess What? ~Shawn Mendes

~Sixteen~

"Carly, bundan emin misin?"

Lily'nin kaçıncı sormasıydı emin değildim. Saçlarımı toplarken başımı aşağı yukarı salladım.

"Evet, Lily. Hala fikrimi değiştirmedim. Bu akşam Liam ile birlikte yemek yiyeceğim."

Puppy'nin tüylerini taramayı bırakıp yanıma oturdu.

"Liam bu, haklısın. Oldukça yakışıklı ama ya Shawn?"

Shawn'ın adını duyunca bile kalbimin ritmi saçma bir şekilde tuhaflaşıyordu. O gece, hastaneden çıktıktan sonra beni eve bırakmıştı ve sonrasında da okul dışında hiç görüşmemiştik. Umursamaz bir şekilde omuzlarımı kaldırdım.

"Shawn'ın konumuz ile bir alakası yok. İkimiz de birbirimizi sevmiyoruz. Onun Teresa'sı vardı, unuttun mu? O olmasa bile emin ol, okuldaki tüm kızlar Shawn ile birlikte olmak için birbirini öldürür."

Ki bu söylediğim, gerçekleşmesi gerçekten mümkün olan bir şeydi. Komodinin üzerindeki nemlendirici kremi alıp biraz elime sürdüm.

"Ayrıca, Liam'a karşı bir şey hissetmiyorum. İlişki de istemiyorum. Anne olacağımı öğrense o da istemez. Sadece..."

Cümlenin sonunu nasıl bitirmem gerektiğini düşündüm.

"Sadece bir yemek. Arkadaşça."

Az önce aldığım krem fazla gelince fazlalığını Lily'nin ellerine aktardım.

"Yine de içim rahat değil, Carly. Liam yakışıklı olduğu kadar şerefsiz de. Sana yaptığını düşündükçe onu bir kum torbası gibi tavana asıp yumruklamak istiyorum."

Yüzündeki ifade, söylediği şeyi yapmak için can attığını açıkça belli ediyordu.

Lily ve Cameron'ın arasını yapacağıma dair bir sözüm vardı. Onu yerine getirme zamanım gelmişti. Çünkü yakında Lily'nin psikopatlarla dolu bir çete kurup liderliğini yapmasından korkuyordum. Başka şeylere sarması gerekiyordu.

•••

"Erkek arkadaşın burada olduğunu biliyor mu?" dedi Liam gülümserken.

"Tabii ki, Shawn'ın haberi var. Ondan hiçbir şeyimi saklamam."

Yalandı. Shawn'ın şu an Liam ile birlikte yemek yediğimden haberi yoktu. Çünkü erkek arkadaşım değildi ve bilmesine gerek yoktu.

Liam'a karşı hiçbir şey hissetmiyordum. Onunla yemeğe çıkma sebebimin ne olduğundan ise emin değildim.

"Biliyor musun, o zamanlar tam bir aptal gibi davrandım. Neden öyle yaptığımı bilmiyorum bile."

Bakışlarını gözlerimden çekmeden konuşuyordu.

"Belki, her şey daha farklı olabilirdi." dedi elindeki çatalı tabağın kenarına dayayıp elime uzanırken.

Konuyu değiştirmek için, "Bu çok acı." deyip elimi elinin arasından çektim ve önümdeki su dolu bardaktaki tüm suyu içtim.

Tek sorun, yediğim şeyin acı olması imkansız bir Limonlu Cheesecake olmasaydı. Yemek canım istemediği için tatlı istemiştim.

Yarım bir şekilde gülüp yemeğine devam etti. Nedensiz bir şekilde huzursuz ve gergin hissediyordum. Hayatımda kimse yoktu. Kimseye ihanet etmiyordum ama yine de kötü hissediyordum.

"Yemekten sonra bir şeyler içmeye gidelim." dediğinde tabağındaki az pişmiş bifteğin son lokmalarını ağzına götürüyordu.

Şu anın sıkıcılığı, içimi buradan kaçıp uzaklaşma isteği ile dolduruyordu. Karşımdaki kişi Shawn olsaydı ona şakalar yapıp eğlenebilirdim ama Liam'a yapamazdım.