(Chanyeol)
Elimde dolu poşetle salona girince Sehun kaşlarını çattı. Rahatsız bir şekilde doğrulup Jongin'i dirseğiyle dürttü.
"Hoşgeldiniz."
"Ben hiç hoş bulmadım."
"Çok ayıp ediyorsun Sehun."
Tam bana cevap verecekken Jongin onun kulağına bir şey söyledi. O da somurtarak arkasına yaslandı.
Poşeti Baekhyun'a uzatıp siparişlerini kendisinin hazırlamasını söyledim. O da olduğu gibi sehpaya döktü.
"Kusura bakmayın, kuzenimi hastaneden yeni çıkardık."
"Yah! Channieee!!!"
Baekhyun aniden üstüme atlayıp saçlarımı karıştırdı. Sonra öfkeli bakışlarımdan korkup düzeltti ve yanıma oturdu.
"Gelmenizi beklemiyordum."
"Biz de beklemiyorduk efendim."
Luhan'ın söylediğine gülüp yerimi değiştirdim. Şu marketteki çocuk işini konuşmak istiyordum.
"Aradı mı?"
"Aradı. Çok komikti."
"Neden?"
"Başta inanmadı. Yani hala hayal gördüğünü ve kandırıldığını sanıyordu."
"Peki işi kabul etti mi?"
"Şey... Elindeki Instagram ve YouTube hesaplarını satın alacağımızı sanmış. Hesapları satmak istemediğini söyledi."
"Asla. Ben sadece şirketimizin oyunlarına hayran biri olduğu için onu işe almak istedim. Hesaplar onun olsun."
"Bu arada YouTube hesabını görmek istersiniz diye düşündüm."
Telefonundan açıp bana uzattı. Milyonlarca takipçisi vardı. Sıralamasına baktığımda dünya çapında yüksek sıralardaydı.
"Buradan iyi para kazanıyor olmalı. Şirketin resmi kanalı bile böyle kazandırmıyor."
"Hah! Sanki ihtiyacı var da..."
Sehun'un duymadığımı sanarak söylediği şeyle başımı kaldırıp ona baktım. Hemen başını eğip görüş açımdan çıkmaya çalıştı. Bunu yaparken bile tatlıydı ama bana bu muameleyi yapmasına izin vermeyecektim.
"Bu kanal, oyunu deneme odalarında oynayan, videoları kaydeden ve düzenleyen kişilere kazandırıyor Sehun. Kanal benim ama parasını emek veren insanlar harcıyor."
Bir şeyler mırıldansa da duymadım. Sonra tekrar Luhan'a döndüm.
"Maaşını sen belirle Luhan. O önemli biri. Gerçek bir hayran."
"Tabi, ben halledeceğim. Bir aralık verecek misiniz?"
"Diğerlerine haksızlık olmamasına dikkat et ama az bir maaş yeterli olmaz."
"Peki nerede başlayacak."
"Yixing gibi tüm şirketi gezsin. Hangi birimde çalışmak istiyorsa orada çalışsın."
Kuzenim araya girince yine bölündük.
"Yaah! Bana niye böyle yapmadın! Derginin başına geçirdin! Hıh! Küstüm."
"Baek..."
"Tamam sustum!"
Tam ben soracakken Luhan beklediğim yanıtı verdi.
"Hediyeleri gönderdim. Bir erkek kardeşi varmış. Bu yüzden tişörtleri fazla gönderdim. Tüm oyun karakterlerinin figürlerini ve bunları muhafaza etmesi için küçük rafları olan geniş vitrinlerden gönderdim. Anahtarlık, silikon kap ve kolye gibi küçük aksesuarlardan da set hazırladım."