(Chanyeol)
"Bunları nereye asacağım Bay Park."
"Luhan..."
"Ama size Chanyeol diyemem."
"Bu konuda anlaştığımızı sanıyordum."
"Peki, deneyeceğim."
"Onları merdivenin başına asabilirsin."
"Peki balonlar?"
"Onları sen yapma. Jongin halledecek."
"Neden?"
"Öyle istemişti. Değil mi Jongin?"
"Ah şey... Evet... Tabi..."
"O zaman ben mutfağa bakayım. Baekhyun'un neler yaptığını görmek istiyorum."
"Onu kuzeninle ilgili sıkıştırma."
"Tamam patron!"
Gülerek mutfağa gittiğinde Jongin yanıma geldi.
"Neden gönderdin?"
"Çünkü Jungkook'la aralarında tuhaf bir ilişki var. Başka şeylerle meşgul olsun istedim."
"Sen gerçekten çok iyisin. Biliyorsun değil mi?"
"İyi olmaya çalışıyorum, ama bu yapmam gereken bir şeydi. İyi olmak için fazlasını yapmalıyım."
"Umarım ben de bir gün iyi kalpli biri tarafından sevilirim."
"Buna inanmalısın esmer çocuk."
"Evet, ama abim onunla ilgili planlar kuruyor."
"Dövmek gibi mi?"
"Evet."
"Endişelenme, ben onu ikna ederim."
"Teşekkür ederim."
"Ben birazdan Sehun'u okuldan almaya gideceğim."
"Aslında... Buna çok kızıyor."
"Gerçekten mi?"
"Evet, çünkü sınıftakiler sürekli sormaya başladı."
"Onları umursamasına gerek yok."
"Biri onun arkasından konuşmuş. Zengin adamlarla takılan biri olduğunu söylemiş."
"Ne?"
"Zaman zaman başka arabayla geliyorsun. O yüzden ona sürtük gibi davrandı."
"Onu öldüreceğim!"
"Şey... Ben dövdüm. Sağ kaşını patlattım. Dudağı da hala yara."
"Teşekkür ederim. Onu koruduğun için..."
"O benim kardeşim."
"Benim de sevgilim. Umarım..."
Gülerek omzuma dokundu.
"O zaman şimdi Pikachu'yu almaya git. Yifan ve Kyungsoo da gelmek üzeredir. Biz geri kalanı halledeceğiz."
"Pasta da gelmek üzeredir."
"Panik yapan Park Chanyeol gerçekten komikmiş."
"Luhan'a da sormak ister misin?"
"Ben almayayım."
"O zaman ben kaçtım. Minik bir melekle döneceğim. Tanrım... O artık on dokuz olacak!"
Luhan araya girdi.
"Sadece on sekizini dolduruyor. Ayrıca... Üzgünüm ama o her büyüdüğünde siz de bir yaş büyüyorsunuz."
"Tamam Luhan. Tamam."