21. Bölüm

325 13 38
                                    

(Chanyeol)

Erkenden uyanıp spor salonuma indim. Sonra ılık bir duş alıp hazırlandım. Planımı gerçekleştirmem için harika bir gündü.

Şirkete gitmeyeceğim için tabletimi yanıma aldım. Gelen mail olursa hemen okuyup yanıtlamam gerekiyordu.

Evden çıkıp arabaya yerleştim. Sonra Minseok'u aradım.

"Ben de seni arayacaktım."

"Neden?"

"Bugün işe başlayacağımı unuttun mu?"

"Aklımdan çıkmış. Luhan yerinde olacak. İstediğin bölümle çalışıp değerlendirebilirsin. Hepsini dene ve sonra bana kararını bildir."

"Tamam dostum. Sen okul işini mi halledeceksin?"

"Evet. Bunu bir an önce yapmam lazım."

"Tamam, görüşürüz."

"Görüşürüz."

Büyük nakliye kamyonu okulun bahçesine girerken ben de arabamı park ettim. Okulda kimsenin olmadığı bir saat olduğu için, sesi duyan müdür kendini dışarı atmıştı.

"Bu da nedir? Siz kimsiniz? Bu kamyonla alakanız var mı?"

"Merhaba müdür bey. Ben Park Chanyeol, CYP Games'in sahibiyim. Okulunuzu bağış yapmak için seçtim."

"Bağış mı? Merhaba Bay Park. Sizi odamda ağırlamak isterim."

Kamyondakilere beklemelerini söyleyip onunla gittim.

"Bir şey içer misiniz?"

"O kadar vaktim yok. Bir an önce gitmem gerek."

"Yoğunsunuz, anlıyorum."

"Evet."

"O kamyonda ne var? Tam olarak ne bağışı?"

"Kütüphanenizde kitap çeşitliliği az diye duydum. Kitaplıkların hepsini yeniledim ve ek olarak birkaç koli kitap getirdim."

"Bu harika bir haber."

"Bir de okulunuza yirmi beş tane bilgisayar aldım. Eski olduklarını duydum."

"Çok teşekkür ederiz. Bu kadar zahmete girmişsiniz. Lütfen bir şeyler için."

"Bunun karşılığı olacak elbet müdür bey."

"Nasıl? Anlamadım?"

"Oh Sehun adı size tanıdık geldi mi?"

"Şey.. Evet, tabi. Lise son sınıf öğrencilerimizden."

"Bu bağışı onun adına kayıtlara geçirin lütfen."

"Nasıl?"

"Bakın müdür bey, iki yetişkin insan gibi bu konuyu konuşmamız gerektiğini düşünüyorum."

"Hangi konu?"

"Dün Sehun'u odanıza çağırmanıza sebep olan çocukların adlarını biliyor musunuz?"

"Evet, ama bunu size söylemem mümkün de-"

"Kimsenin canını yakmayacağım. Bu konuda endişelenmeyin."

"Zaten hepsi tembel çocuklar. İşleri güçleri başkalarıyla uğraşmak. Ben Sehun'a ceza vermedim. Sadece..."

"Onu odanıza çağırıp, gerçekten bir sürtük olup olmadığını mı sordunuz?"

"Şey... Tam olarak öy-"

"O tembel dediğiniz çocukları okuldan uzaklaştıracaksınız. Sonra da sınıfta bırakacaksınız."

Just Us To ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin