15. Bölüm

386 15 18
                                    

(Sehun)

Gözlerimi açtığımda üzerimdeki yorgana sımsıkı sarılmıştım. Alnım ter içindeydi. Bir şeylerden korkmuş gibiydim.

Gördüğüm rüyayı hatırlamaya çalıştım. Gözümün önüne gelince kanımın donduğunu hissettim. Rüyamda o ölüyordu.

Ben bir yere gitmeye çalışıyordum. O bir türlü izin vermiyordu. Sonra ben aniden onun elinden kurtulup yola atlıyordum. Fakat bana çarpması gereken arabanın önüne atlıyordu. Bana gülümsedikten hemen sonra ölüyordu. Birkaç saniye içinde... Bu korkunçtu.

Telefonumu alıp saate baktım. Beş buçuk? Okula giderken zor uyandığım halde, şimdi bu ne demek oluyordu?

Yatakta doğrulup etrafa baktım. Sonra sessizce kalkıp odadan çıktım. Onun uyuduğunu düşünüyordum.

Aşağı inerken çalışan teyzeyi gördüm

Gülümseyerek bana bakıyordu

"Günaydın oğlum. Chanyeol alt kattaki spor odasında."

"Ne? Bu saatte mi?"

"Güne erken başlamayı sever. Sizin için kahvaltı hazırladım. Bugün yine erken çıkacağım. "

"Ben de birazdan gideceğim."

"Ben de ona dikkat etmeni söyleyecektim."

"Huh? Neden?"

"Son zamanlarda az yiyor. Sen ısrar edersen..."

"Benden büyük birini ikna edebileceğimi sanmıyorum ama deneyeceğim."

"Teşekkür ederim."

Tebessüm ederek karşılık verdim ve alt kata indim. Kulaklığında bangır bangır çalan What a Life'ı duymamak mümkün değildi. Durmaksızın koşuyordu.

Ona doğru yürümeye başladım. Son anda beni aynadan fark edip gülümsedi ve kulaklığı çıkardı.

"Sehun? Neden bu kadar erken uyandın?"

"Kabus gördüm."

Koşu bandından inip havluyla yüzünü ve boynunu kuruladı. Sonra kollarını etrafıma sımsıkı sardı.

"Şimdi iyi misin?"

Ter kokması gerekmiyor muydu?

"İyiyim. Sadece... Çok... Çok korktum."

"Geçti Sehun. Bugün her şey güzel olacak."

Ne yaptığımı bilmeyerek kendimi göğsüne bastırdım. Neden az önce geçmiş olan korkum aniden nüksetmişti anlamıyordum.

"Dün akşam... Yorgundum ve..."

"Önemli değil. Aileni aradım."

Uyumadan önce duyduğum konuşmalar zihnime aniden akın edince geri çekildim.

"Bana çok kızmış olmalılar."

"Tanrım... Hayır Sehun, ikisi de kızmadı."

"Ne?"

"İlk aradığımda burada kalman için izin istedim. Seni yarın okula bırakabileceğimi söyledim."

"İlk mi? İkinci de mi var?"

"Evet, tabi ki. Hafta sonu olduğunu hatırlayınca tekrar arayıp özür diledim. İlkinde annenle konuşmuştum. İkincide teyzen açtı."

"Yaşını biliyorlar mı?"

"Tabi ki biliyorlar. Zaten şirketle meşgul olduğum için günleri karıştırdığımı söyledim."

"Bu, bir kabustan daha korkunç."

Just Us To ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin