5 | Hogwarts Treni

4.2K 396 273
                                    

《¤》

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

《¤》

Riley sonunda annesi ile babasi onu bırakabildiğinde peron 9 3/4 de insanların arasından geçmeye çalışıyordu. Çok fazla kalabalık vardı. Ama içindeki heyecan bir türlü dinmiyordu. Sandığına çok fazla eşya koyduğu için kendine lanetler okuyarak ilerledi. Bir kompartıman bulmak için trenin içine girdi.

Her yerde ögrenciler birbiriyle konuşoyor yada uzun bir yazdan sonra hasret gideriyorlardı. Riley içindeki heycanla insan kalabalığını yarıp trene ulaşmaya çalıştı. Birkaç kişi ittirdikten sonra kendini trene atabildiğinde derin bir nefes aldı.

İşte tam hayallerini süsleyen yerlerden birindeydi. Yanında kompartımanlar uzayıp gidiyordu. Yüzündeki gülümsemeyle sandığını zar zor sürükleyip yerleşebileceği bir kompartıman aramaya başladı. Sonunda boş bir kompartıman bulduğunda sandığını yerleştirip cam kenarına oturdu. Bir süre perondan çocuklarına el sallayan aileleri izledi. Sonra ise koridordan gelen seslere kulak kabartmadan edemedi. "Sana kaç kere diyeceğim Lils şu çocuğu artık biraz taksan diyorum. Haline acıyorum gerçekten."

İnce sesli bir kız cevap verdi. "Bende sana kaç kere diyeceğim Alex? Potter hakkında konuşmak bile istemiyorum. Olduğumuz duruma bak ya. Tatilimizin nasıl geçtiği hakkında konuşmamız gerekirken tartıştığımız meseleye inanamıyorum. " Kız konuşmasını bitirdiğinde Riley'nin olduğu kompartımanın kapısını açtı. Riley onu gördüğünde midesinde bir şeylerin takla attığını hissetti. Karşısındaki Lily Evans'tı. Bunu omuzuna dökülen kızıl saçlarından anlamak kolaydı. Yeşil gözlerinin içi gülüyordu. Beyaz tenini açıkta bırakacak bir şort ile bluz giymişti. Artık James Potter'ın neden Lily peşinde bu kadar koştuğunu gayet iyi anlıyordu. Gerçekten alışılmadık bir güzelliğe sahipti. Riley'i orada oturuyor görünce "Pardon."dedi boğazını temizleyerek. "Eğer burası boş ise oturabilir miyiz?"

"Tabi." dedi Riley. İlk günden arkadaş bulma düşüncesi bile güzelken Lily Evans ile arkadaş olma düşüncesi fazla güzeldi. Lily' nin arkasından içeri giren kıza baktı. Koyu kahverengi kıvırcık saçlarını açıkta bırakmıştı. Çikolata tenine sahipti. Tatlı bir kıza benziyordu. Lily ona sıcak bir gülümseme gönderirken "Bu arada kendimi tanıtmayı unuttum. Ben Lily. Lily Evans. Buda arkadaşım Alex Parker. " dedi yanındaki kızı göstererek.

Alex hemen söze atılıp "Üst yada alt sınıflardan mısın? Seni daha önce hiç gormedim de."dedi.

Riley gülerek "Öncelikle adım Riley Quinn. Bu sene Hogwarts'ta beşinci yılıma geçeceğim. Ilvermony de okuyordum. Amerika'dan kalıcı olarak Ingiltre'ye taşındık. Ve şimdi de buradayım."dedi. Yalan söyleme kabiliyetine kendi bile şaşırdı ama neredeyse üç hafta içinde bunlar artık onun da gerçekleri olmuştu. Sanki eski hayatı kocaman bir kabustan ibaret gibiydi.

"Gerçekten mi? " dedi Alex şaşırmış bir şekilde. " Kaç yaşındasın? Amerika nasıldı? Hep oraya gitmek istemişimdir. Peki Ilvermony? Hogwarts gibi miydi? Hangi binadaydın? Yakın arkadaşların var mıydi orada?"

Marauders And Riley QuinnHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin