Medyada Lucy Rosier'ın evi.
《¤》
Rodolphus Lestrange, Yaxley malikanesinin solonunda, uzun toplantı masasına oturmuştu. Erkenci olduğu için daha kimse gelmemişti. Elindeki gazetinin sayfalarını çevirdi. Dikkate değer bir haber yoktu.
Bir ses duyduğunda kafasını kaldırdı. Pyrites Rowle içeri girdi. Orta yaşlı adam beyaz takım elbisesiyle oldukça şık görünüyordu. Ellerindeki ipek eldivenlerde kan lekeleri vardı. Rodolphus gazeteyi katladı. "Yine kimi biçtin Rowle?"
Pyrites gülüp kendi için ayrılmış yere oturdu. "Sadece bir bulanığın üzerinde bir takım deneyler yaptım." dedi adam ve ipek eldivenlerini çıkardı." Derisini yüzme işlemi oldukça sancılı geçti sanırım. Yeni giydiğim takım berbat oldu."
Rodolphus yanında duran adamı izledi. Pyrites Rowle'un eskiden St. Mungo'da bir şifacı olduğunu biliyordu. Ama hastalar üzerinde korkunç deneyler yapmaya başlayınca bir süre Azkaban'a atılmıştı. Çıktığında ise Karanlık Lordun yükselişe geçtiği zamanlardı. Ve Pyrites, Lord Voldemort'un safında yer almıştı. Uzun yıllardır bu böyleydi.
"Yakalanacaksın Rowle."dedi Rodolphus. "Çok dikkat çekiyorsun."
Adam omuz silkti. "Ne önemi var ki? Sihir Bakanının senin yakın arkadaşın olduğunu sanıyordum Rod."
"Öyle."dedi Rodolphus içki bardağını eline alarak. "Yine de seherbazlar bürosunun başında Moody var. Bakanlıkta sözü geçiyor."
"Moody'den fazla korkuyorsun sanki Rodolphus." dedi daha yeni gelmiş olan Lucius Malfoy.
"Onu öldüren ben olduğumda da bu cümleni sana hatırlatırım Lucius."dedi Rodolphus sertçe.
Lucius yüzünde muzip bir gülümsemeyle yerine oturdu. "Sanırım Lord, nişanlını fena haşlıyordu Rodolphus. Bella, Karanlık Lordun hoşuna gitmediği bir şey yapmış."
"Haberim var."dedi Rodolphus ters bir şekilde.
Yavaşça diğer ölüm yiyenlerde yerlerini alırken Lucius sordu. "Yeni aramıza katılan kızın nerede Rowle?"
Pyrites'ın yüzünde bir gülümseme oluşu. "İlk toplantısı için hazırlanıyor Malfoy. Tahmin ettiğin gibi fazla heycanlı."
"Fazla heycanlı olmak iyi değildir."
Rodolphus alayla güldü. "En azından senin ilk toplantındaki gibi dizleri titremiyordur Lucius."
Buna masadaki diğer ölüm yiyenler gülerken Lucius morardı. Bellatrix Black içeriye girince gözler ona döndü. Kadın her zamanki neşesinden yoksundu. Kimseyle konuşmadan Rodolphus'un karşısına oturdu. "Önünüze bakın."
Ölüm yiyenlerin çoğu bu emri yerine getirip kendi işlerine döndü. Sadece Rodolphus, Bella'ya bakıyordu. Tam bir şey söylemek için ağzını açmıştı ki içeri birinin girmesiyle sustu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marauders And Riley Quinn
FanfictionRiley sihirli dünyaya geldiğinde gizemli olaylar silsilesinin yakasını bırakmayan bir lanet gibi peşinde dolaşacağını düşünmemişti. 1975 yılının Hogwarts zamanında onu muhteşem arkadaşlıklar, eğlenceli anlar ve çözülmesi gereken sırlar bekliyordu. ¤...