Riley sihirli dünyaya geldiğinde gizemli olaylar silsilesinin yakasını bırakmayan bir lanet gibi peşinde dolaşacağını düşünmemişti. 1975 yılının Hogwarts zamanında onu muhteşem arkadaşlıklar, eğlenceli anlar ve çözülmesi gereken sırlar bekliyordu.
¤...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
《¤》
Remus Lupin ailesine veda edip trene bindi. Dün gece dolunay olduğu için fazlaca yorgundu. Geç geldiğinden dolayı boş kompartıman da bulamamaştı. Arkadaşlarının bir tane kapmış olmasını diledi.
Biri ona "Aylak."diye seslenince arkasını döndü. James yüzündeki her zamaki sırıtışla "Gel şu kompartımandayız."dedi.
Remus arkadaşlarının yanına gidip herkesin orada olduğunu görunce gülümsedi. "Ee noeliniz nasıldı?"diye sordu. "Siz hiç ayrılmamışsınız ama."
"Keşke sen de gelebilseydin."dedi James.
"Sen neden James'lere uğramadın Remus?"diye sordu Lucy.
"Ee şeyden.."diye saçmaladı Remus. İşin aslı dolunay olduğu için gidememişti.
"Babası sıkıdır Aylak'ın."diye onu zor durumdan kurtardı Sirius.
James konuyu değişirmeye çalıştı. "Sizce April iksirde ilerleyebilmiş midir?"
James elleriyle oynamaya başladı. Gergin olduğunda hep bunu yapardı. "Babam bu işin ölüm yiyenler tarafından yapıldığını söyledi. Bakanlık kanıtlayamıyor ama."
"Ya da kanıtlamak istemiyor."dedi Sirius. "Sonuçta Sihir Bakanın kimin tarafını tuttuğu belli değil."
Riley camdan dışarı bakarken artık Dumbledore ile konuşma zamanının geldiğini biliyordu. Ama Profesor hala ortalıkta yoktu. "Şu iksir hakkında. Carrow'un kanına ihtiyacamız olacak."
"Bence o işi bugün akşam halledelim."dedi Remus. "Çünkü dersler başladıktan sonra S.B.D'lere çalışmak zorunda kalacağız."
"Hayır Aylak sen çalışacaksın."dedi James muzipçe. "Asla öyle bir hataya düşmem."
Riley gülerek kafasını cama yasladı. Dün gece evde son günleri olduğundan dolayı Elle ve Lucy ile odada yastık savaşı yapmışlardı. Bu yüzden fazlaca uykusu vardı. Trenin hızına kendini kaptırınca gözleri kapandı.
Riley suyu içmeden önce konuştu. "Onlar çapulcular Lucy. Carrow'un balkabağı suyuna uyku iksiri koymada pek zorlandıklarını sanmam. "
Lucy tekrar Carrow'a baktı. Hiçbir şeyden habersiz elindeki bardağı içiyordu. Çapulcularla birlikte plan yapıp kadın balkabağı suyuna uyku iksiri eklemişlerdi. Kanını almak için gerekliydi.
