Riley sihirli dünyaya geldiğinde gizemli olaylar silsilesinin yakasını bırakmayan bir lanet gibi peşinde dolaşacağını düşünmemişti. 1975 yılının Hogwarts zamanında onu muhteşem arkadaşlıklar, eğlenceli anlar ve çözülmesi gereken sırlar bekliyordu.
¤...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
《¤》
Valkyrie beyaz odada sandalyede otururken oldukça çaresiz hissediyordu. Sıcaktan dolayı üzerindeki deri ceketi soymak istiyordu ama elleri büyülü kelepçelerle kitliyken bu pek mümkün değildi. Zorla da olsa önünde duran suyu içti. Odaya biri girince kafasını kaldırdı.
Genç bir çocuk arkasında uçuşan cüppesiyle sandalyeye oturdu. "Adın ne?"
"Bence biliyorsun." dedi Valkyrie. "O yüzden prosedürü geçebiliriz."
Çocuk iç çekti. Önündeki kağıda bir şeyler karaladı. "Daha stajyersin değil mi?"dedi kız. "Bu kadar genç birini seherbaz olarak işe almazlar."
Karşısında duran en fazla yirmi yaşında gösteren çocuk sessiz kaldı. Valkyrie ellerindeki kelepçeler ile oynamaya başladı. "Bunu açacağım birazdan. Biliyorsun değil mi?"
"Tılsım ile iki kat güçlendirildi. Açamazsın."
"Biliyorum. " dedi kız lacivert gözlerini çocuğa dikerek. "Ama tılsımlarla aram iyidir. "
Çocuk konusmayınca Valkyrie ayağını oynatmaya başladı. Endişeli olduğunda her zaman yaptığı şeyi yapıp karşısındakiyle konuşmaya başladı. "Bahse varım baban sihir bakanlığında yüksek bir yerdedir."
"Ne saçmalıyorsun?" dedi çocuk ona dönerek. "Moody gelene kadar şu kağıdı doldurmam gerek. O yüzden sesini kesersen iyi olur."
Valkyrie gülümsedi. "Baban değilmiş. Annen sanırım. Ya da bir akraban fark etmez. Yoksa şuan karşımda oturuyor olmazdın. Deneyimsizsin"
Çocuğun rengi solarken Valkyrie devam etti. "Adım ne demiştin?"
"Söylememiştim."
"Soyadın Msire olmalı. " dedi Valkyrie. Çocuğun şaşkın yüzünü görünce kafasını yana eğdi. "Kolundaki dövmeden anladım. Msire ailesinin hepsi Fransa'dan, İngiltre'ye geldi. Ve bütün aile üyelerinin kolunda bu dövme var."
Çocuğu süzmeye devam etti. "Bahse varım ismin fazla gelenekseldir. Sizin aile ağacınızı görmüştüm. Hepsi milattan önceye ait isimlerle dolu. Ve senin ismin C harfi ile başlıyor bence. İçime doğdu."
Çocuk onu takmayıp kağıda bir şeyler çiziktirmeye devam edince Valkyrie kafasını salladı. "C değilmiş. Bir düşünelim."
Valkyrie alfabeden rastgele birkaç harf söyledi. Ama çocuk hala önündeki işle ugraşıyorsudu. "Tamam o zaman. A'ya ne dersin."
Karşısında oturan genç adam sesli bir nefes verince Valkyrie hafifçe tebessüm etti. "A harfiyle başlıyormuş. Arthur, Ander ya da Amber. "
"Hayır, bunlar olmadı." dedi Valkyrie." Alexander'a ne dersin?"
Valkyrie çocuğun yüz ifadesindeki değişikliği fark etti. "Alexander Msier. Tanıştığımıza memnun oldum."
"Bu arada."diye devam etti kız serbest kalmış ellerini göstererek." Başka bir kelepçe getirmen gerekecek."
