《¤》
Sirius Black iki ölüm yiyen kollarına yapışmış bir şekilde kompartımanına getirilmişti. Bu iş ona zorla yaptırıldığı için hala önünde duran kıza tehditler yağdırıyordu.
"Yemin ederim seni öldüreceğim."dedi Sirius dişlerini sıkarak. Yanındaki ölüm yiyenden kolunu kurtarmak için çekti. Ama malesef ki fazla güçlüydü yanındakiler. Zorla kalkmaya çalıştığı koltuğa geri oturtturuldu.
İlk kompartımana geldiğinde arkadaşları fazlasıyla şaşırmıştı. Daha ne yapacaklarına karar verilmeden büyüyle etkisiz hala getirmişti. Şimdi hiçbiri yerinde teprenemeden oturuyorlardı.
Valkyrie asasını kaldırıp sözsüz bir büyü yaptı. Birden Sirius bütün uzluvlarının kaskatı kesildiğini fark etti. Kesinlikle teprenemiyordu. "Siz çıkın."dedi yanındaki ölüm yiyenlere kız.
Ölüm yiyenler onun sözünü dinlerken Valkyrie hafifçe gülümsedi. Dumbledore'un yerini söyledikten sonra kesinlikle etrafindakiler ona saygı duyuyordu. Tabi Voldemort'un kendisi de artık ona güveniyordu. Sonuçta onun gözünde ufak bir iş başarmamıştı.
Valkyrie ellerini cebine koydu. "Bana emanetimi vermezsem zorla alacağımı söylemiştin. Nerede o?"
Sirius hiçbir şey demedi. Sadece sinirle karşısındaki kıza bakıyordu. Valkyrie iç geçirdi ve koltukların altında olan sandıklara göz gezdirdi. Sonunda S.B. harflerinin işlenmiş olduğu sandığı görünce tutup çıkardı.
İçini açıp ne var ne yok yere boşalttı. Giysiler, ders kitapları ve hatırı sayılır şekilde fazla tezek bombaları. Valkyrie kırık bir ayna parçasını görmesiyle kaşlarını çattı. Kendi lacivert gözlerinin aynada yansımasını gördü. Sandığın içinde kırıldığına kanaat getirerek aramasına devam etti.
Sonunda siyah bir bez parçasına sarılmış olan diademi hissetti. İçindeki karanlık büyü o kadar fazlaydı ki el değmeden bile hissedilebiliyordu.
Valkyrie, bez parçasını alıp deri cektinin iç cebine özenle yerleştirdi. "Bazı şeyleri zorlaştırmaya gerek yok Black." dedi. "Görüldüğü gibi sonuç değişmiyor."
Kompartımanı terk ettiğinde çocukların üstündeki büyüyü çözmemişti. Eğer Sirius'un üzerindeki büyüyü çözerse ona saldıracağına emindi. Bu yüzden okula yaklaştıklarında birilerini bu iş için gönderebilirdi.
Sonunda okul başkanlarının toplandığı büyük kompartımana geldiğinde neredeyse herkesin orada toplanmış olduğunu gördü. Hiç sesini çıkarmadan koltuklardan birine oturdu.
Babası bir ileri bir geri dolaşırken "Hogwarts'a vardığımızda bulanıklardan kurtulabilirsiniz."dedi. "McGonagall cadısı direnecektir. Onunla uğraşacağım bir süre."
"Bir dakika."dedi Valkyrie kaşlarını çatarken." Bulanıklardan kurtulmak mı?"
"Evet."diye omuz silkti. "Daha fazla kirli kan görmek midemi bulandırıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marauders And Riley Quinn
FanficRiley sihirli dünyaya geldiğinde gizemli olaylar silsilesinin yakasını bırakmayan bir lanet gibi peşinde dolaşacağını düşünmemişti. 1975 yılının Hogwarts zamanında onu muhteşem arkadaşlıklar, eğlenceli anlar ve çözülmesi gereken sırlar bekliyordu. ¤...